Pakistanlı büyük âlim ve şair, Cennet mekân Muhammed İkbal’in kimi, nereyi ve ne zamanı kastettiğini bilemeyiz ama sanki bugünleri işaret etmiş gibi.

Çünkü Türkiye son on yılda; batılıların, doğuluların, kuzeylilerin, güneylilerin, içeriden ve dışarıdan, dost ve düşmanların şaşkın bakışları arasında büyük bir uyanışa geçti.

Bu hakikati şu an hükümetin başına örülmek istenen çoraptan anlamak mümkün. Daha ötesine gitmeye gerek yok.

Bugün dünyanın hangi noktasına giderseniz gidin, o ülkelerin yöneticileri ve halkları arasında, Türkiye’ye karşı bir özenti ve hayranlık bulursunuz.

Elbet bu gerçeği inkâr edenler olacaktır. Kimi çevreler cüzdanlarından, kimi çevreler nefislerinden, Türkiye’nin büyümesine dürbünün tersiyle bakıp, devi pire göreceklerdir.

*

Türkiye’ye kardeş ve dostça bakan ülkelerden birisi de Tunus’tur. Üç yıl öncesine kadar sokaklarında bile nefes darlığı çekilen Tunus halkı bugün özgürlüğün tadını çıkarmakta.

2011 yılında diktatörlüğün sona ermesi ve halkın kendi iradesiyle ülkesine sahip çıkmasıyla, Türkiye ile olan ilişkileri hızla düzelmiş.

Başbakanımız R. Tayyip Erdoğan’ın devletimiz ve milletimiz adına yakın ilgisi, Tunus halkı ve idarecilerince; “mirasta kalan kardeşlik müessesesinin” yeniden canlanması olarak değerlendirilmiş.

Bu manada TİKA’nın bölgede diplomatik seviyede ve halk nezdinde yaptığı icraatlar, hem devlet yetkililerince hem de halk tarafından büyük takdir görmüş.

“Mirasta kalan kardeşlik müessesesini” biraz açalım.

Eğer bugün topraklarımızda özgürce hareket edebiliyor ve kendi kendimizi idare edebiliyorsak, bunu “Çanakkale Geçilmez” de şehid olan Mehmetçiklerimiz ve çeşitli memleketlerden gelen Müslüman askerlere borçluyuz.

Bu borcun önemli bir kısmı da Tunuslu askerleredir. Gelibolu şehitliğinde bilinenlerin dışında, bilmem kaç ülkeden kaç şehit yatmaktadır ve pek çoğunun yeri bilinmemektedir.

Tunuslularla Mehmetçiklerimiz omuz omuza düşmana karşı savaşmış, kucak kucağa şehid olmuş ve kucak kucağa yatmaktadır.

Tahmini rakamlara göre 14 bin civarında Tunuslu asker Çanakkale Savaşı’na katılmıştır.

Tarihi ve kültürel ortaklıklarımız yanı sıra sadece bu sebeple bile biz; “Tunus için, Tunus bizim için ağıt yakar, derdimize derman oluruz.”

*

Mevcut hükümetimiz de aynı gaye doğrultusunda Tunus’un zor zamanlarında yanında olmuş ve TİKA aracılığıyla çeşitli teknik ve insani yardımlarda bulunmuş. 

Kadim dostluğun gereği olarak iki ülke arasındaki; ekonomik, sosyal, siyasal ve eğitim alanlarında iş birliğine gidilmiş.

 Hükümet bugüne kadar Tunus’a TİKA vasıtasıyla başta kamyonlar olmak üzere; greyder, çekici, dozer, yol süpürme araçları, servis minibüsleri ve otobüslerden oluşan filonun haricinde pek çok farklı nitelikte motorize araçlardan oluşan toplam 434 adet araç hibe etmiş.