Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı Destanı
Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı kurucular kurulu; ülkemize ve insanımıza sahip çıkma adına destan gibi bir çağrıda bulundu.
Yüzotuz ayrı sivil toplum örgütünden müteşekkil Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı’nın; “Kaynağı her ne olursa olsun, aktörleri her kim olursa olsun, milli iradeyi mecrasından çıkartan tüm teşebbüsleri reddediyoruz.” Denilen çağrısının devamı şöyle:
•
“Türkiye, son on iki yıldır yakalamış olduğu istikrarla siyasi, ekonomik ve birçok sahada reform ve açılımlar gerçekleştirmiştir. Ülke içinde toplumsal barış ve huzur ortamı sağlanmıştır.
Türkiye, yürüttüğü aktif ve çok yönlü dış politika ile bilhassa tarihi ve coğrafi yakınlığımız bulunan ülke ve topluluklarla münasebetler geliştirilmiş, bölgede ve dünyada itibarlı ve etkin bir güç haline gelmiştir.
Geçtiğimiz on iki yıl boyunca bölgemizde ve İslam Dünyası’nda gelişen olaylar karşısında ilkeli bir dış politika izleyen Türkiye, başta Filistin olmak üzere Suriye, Mısır, Irak, Doğu Türkistan, Arakan, Patani, Keşmir gibi mazlum ve istikrarsızlığa mahkûm edilmek istenilen bölge halklarının ümidi olmuştur.
Geçmişte birçok sıkıntı ve felaket yaşayan Balkanlar, Kafkasya ve Ortadoğu’daki akraba topluluklar için Türkiye’deki istikrar ve gelişme hayati önem taşımaktadır.
Geçmişiyle yüzleşen ve sürmekte olan çözüm süreciyle toplumsal güveni ve kaynaşmayı temin etmek adına önemli adımlar atan, hukuksuz yapılarla ve her türlü vesayetle mücadele eden; kendisi, komşuları ve müttefikleri için refah üreten Türkiye’nin, önce ‘Gezi Hadiseleri’yle sonra da 17 Aralık’ta başlatılan operasyonlarla yeni bir kaos ve istikrarsızlık ortamına sürüklenmek istendiği açıkça görülmektedir.
Demokratik sistem içerisinde siyaset kurumunun nasıl şekilleneceği ve hükümetlerin ve karar alma mekanizmalarının nasıl değiştirileceği belirlenmiştir.
Siyasete siyaset dışı müdahaleler hiçbir şekilde kabul edilemez. Vesayetin her türlüsü şiddetle ve kesin olarak engellenmeli, reddedilmeli ve vesayet teşebbüslerine karşı topyekûn mücadele edilmelidir.
Toplumumuzun manevî dinamikleri olarak görülen, insanlarımızın ahlâkî ve ilmî yönden gelişmesi için hizmet ettiği düşünülen yapılanmaların ve hareketlerin, bu hassasiyetle ülke istikrar ve barışına zarar verecek her türlü tavır ve davranıştan şiddetle kaçınmaları beklenmektedir.
Ülkemizin istikrarına ve toplumsal barışa telafi edilmesi çok güç zararlar verdiği, yılların kazanımlarının heba edilmesine vesile olduğu tüm açıklığıyla ortaya çıkan son olayların ve bu olaylara sebep olanların karşısında sessiz ve tepkisiz kalmak, tavır koymamak kabul edilebilecek bir tutum olamaz.
Bu itibarla; üyelerimizi, ülkemizin kanaat önderlerini, idarecilerini, ilim adamlarını, sivil toplum kuruluşlarını; ülkemizin bağımsızlığına, barışına, istikrarına, seçilmiş hükümetine ve başbakanına destek vermeye davet ediyoruz.
Kaynağı her ne olursa olsun, aktörleri her kim olursa olsun, milli iradeyi mecrasından çıkartan tüm teşebbüsleri reddediyoruz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.