Tarihe düşülen notlar
Bu haftaki kitabımız, ilginç bir hayat hikâyesi olan ve bu hikâyenin önemli kısmını, ülkemiz ve milletimiz için yaşayarak yazan; Pakistan asıllı, Türk vatandaşı Muhammed Han Kayani.
İlke Yayınları’ndan çıkan eser, “20. Yüzyılda Türkiye’de ve Dünyada Neler Yaşandı” alt başlığı ile “Tarihe Düşülen Notlar” ismini taşımakta.
“Tarihe Düşülen Notlar,” 1990 ila 2000 yılları arasında yazılmış olsa da yüzyıl içerisinde neler olup bittiğini çok güzel irdelemekte.
Yakın tarihi yazacak tarihçilerle, yakın tarihimizde neler olup bittiğini öğrenerek, geleceği dizayn etmek isteyen her “ehli vicdan” insanın okuması gereken bir eser.
Neden “ehli vicdan” sözünü tırnak içine alarak belirttim. Muhammed Han Kayani, dünyada ve Türkiye’de olup biten tüm kötü hadiselerin patronunun; “vicdansızlar, insafsızlar ve iz’ansızlar” olduğunu yaşanan örneklerle anlatmış.
•
Hatta yazdığı muhafazakâr bir gazeteden nasıl kovulduğunu ve kendi tabiriyle “kapının önüne nasıl” konulduğunu, böyle bir haksızlığa uğramasının sebebinin ise vicdansızların foyalarını ortaya çıkardığı için olduğunu belirtmiş.
Yine bir başka muhafazakâr gazeteden de 28 Şubatçıları eleştirdiği için kovulduğunu, eleştirilenler tarafından verildiği mahkemeden beraat etmesine rağmen, gazete yönetiminin mahkemesinden beraat edemediğini anlatmış.
Yanlış anlaşılmasın Muhammed Han Kayani’nin yazdıkları bu hadiselerden ibaret değil. Kitabın tümü Türkiye üzerine oynanan oyunları deşifre ettiği ve arı kovanına çomak soktuğu yazılarla dolu.
•
Muhammed Han Kayani’nin yaşı bir hayli ilerlemiş vaziyette. Eğer tekrar arı kovanına çomak sokmak ve fincancı katırlarını ürkütmek isterse, bizim gazetede rahat rahat yazabilir.
Kapı önüne konulan gazetelerde yaşadıklarını ve yazamadıklarını gönül huzuru içerisinde kaleme alabilir.
Üstelik ülkemize, milletimize ve hükümetimize de büyük destek vermiş olur.
Bir de artık eski fincancı katırları kalmadı. Şimdiki fincancı katırları bırakın ürkmeyi, ürkütüyorlar. Bu ürkütenleri ürkütmek lazım.
Hem de ne ürkütme, sere serpe, düpedüz öyle ürkütüyorlar ki, ne Allah, ne Peygamber, ne de kul hakkı, hepsini nefislerine esir etmişler. Geçelim.
•
Muhammed Han Kayani’nin bir diğer kitabı da yine Türkiye sevdasıyla dolu bir eser.
Mevcudu var mı bilmiyorum ama bu eseri de Sebil Yayınları’dan çıkmış ve “Şaşkınlıklar” ismini taşıyor.
Kitabın girişinde Muhammed Han Kayani’ni şöyle tanıtılıyor:
“Yazarın dikkat çekici bir şahsiyeti vardır. Aslen Pakistanlı olmasına rağmen, tercihen Türkiye’yi vatan kabul edip buraya yerleşmiştir.
Ülkemizin meselelerini mükemmel bir surette bilen yazar, beynelmilel İslam davasının gerçek bir mütehassısıdır.
Temel İslami prensipleri miyar olarak kullanmak suretiyle yaptığı tahliller, okuyanların ufkunu genişletip aydınlatacak bir mükemmelliktedir.
Zira onun bütün ömrü, “İslam Davasının” fikri ve fiili hizmetleriyle doludur.”
•
Eser hakkında;
İlke Yayınları (0216) 341 15 88
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.