Kenya için “insanlığın beşiği” deniliyor. Dün çok kısa anlatmaya çalıştığım Nairobi’deki bolluklar, “insanlığın beşiği” ifadesini doğruluyor. Daha yeryüzündeki zenginliklerinden söz ettim. Bir de yıllardır Kenya halkının istifade edemediği sömürülen zengin yeraltı kaynakları var. Bize Kenya’nın kuraklık çeken bir ülke olduğu söylenir. Oysa Kenya, şelalelerden göllere kadar su zengini bir ülkedir. Kuraklık çekmeyen bölgesi yok demiyoruz, elbet var. Müslüman halkın yaşadığı bölgelerde kuraklık var. Bu arada Kenya’nın tahmini nüfusu 30 milyon civarında. Resmi rakamlara göre bu nüfusun yüzde 10’u Müslüman olarak gözüküyor ama Müslümanların oranı yüzde 30 civarındaymış. Müslümanların yaşadığı bölgeleri gezerken resmi rakamların doğru söylemediği çok rahat anlaşılıyordu.

*

Neden Kenya insanlığın beşiği biraz ona bakalım. Kenya’nın “Turkana” adında önemli bir bölgesi var ve gölüyle meşhur. Turkana ismini duyunca Osmanlı ile ilgisi var mı sorusunu sordum fakat yokmuş. Yalnız ülkenin Mombasa şehri tabii ki Osmanlılar tarafından fethedilmiş. Daha doğrusu Portekiz sömürgesine son verilmiş. Yalnız işin garibi Portekizlilerin işgal ettiği ne kadar Afrika ülkesi varsa ya İngilizlerin ya Fransızların sömürgesi olmuş. Turkana gölünün doğu tarafından yapılan incelemelerde bulunan fosillere göre dünya üzerinde 2 milyon yıl yaşadığı düşünülen insan kalıntılarına rastlanılmış. Ne derece doğru bilinmez ama yine yapılan araştırmalara göre milattan önce 50.000 yılından itibaren, bu bölgede insanların varlığından söz edilmekte. Bilirsiniz bu tür araştırmaların pek çoğu o ülkelerin yer altı zenginliklerinin tespiti için bir kılıftır. Maalesef İslam coğrafyasının tümü, batılı araştırmacılarla delik deşik edilmiş ve bulunan madenler gizlenerek bir yığın yalanlarla gerçeklerin üzeri uzun süre örtülmüştür.

*

Kenya bir göçler coğrafyası olmakla birlikte kabileler ülkesidir. Kenya toprakları M.Ö 2000 yılından itibaren göçmenlerle tanışmış. İlk göç; Etiyopya, Somali, Hindistan’dan gelmiş. Milattan sonra 500 yılından itibaren ise Kenya’ya Arap ve Acem göçmenler gelerek ticari hareketi başlatmışlar. Kenya’nın yerel dili olan Swahili dili, Arapça ile çok yakındır. Bu da bölgede esas olarak Müslümanların yerleştiğini göstermektedir. Kenya ilk darbesini, 1498 yılında Portekizlilerden almış ve ticaret yollarını ele geçirmişler. Kenyalıların Osmanlı Devleti’nden yardım istemeleri üzerine, 1587 yılında başkent olarak bilinen liman şehri Mombasa fethedilmiş. Mombasa bu fetihten sonra artık Avrupa başta olmak üzere civar ülkelerin gözdesi olmaya başlamış. Haliyle huzur ve güven de bozulmaya yüz tutmuş. İngilizlerin Kenya ile tanışma tarihleri ise 1800’lü yılların son çeyreğini göstermekte. Bu tarihten, ülkenin bağımsızlık tarihi olan 1963 yılına kadar kalmışlar. Bağımsızlıktan sonra gövdeleri gitse de geride bıraktıkları kültürlerinin tümü halen yaşamakta.