Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Potemkin’den Putin’e

Potemkin’den Putin’e

Potemkin, Putin’in seleflerinden birisidir. Kırım meselesi belki de ortak kaderlerinin nirengi noktalarından birisidir. Rusya’nın 18. yüzyıldaki yayılmacı siyasetinin mimarlarından olan Rus generali Potemkin aynı zamanda Çariçe II. Katerina’nın da sevgilisidir. Çariçe II. Katerina’yla birlikte hayatını Osmanlı Devleti’ni parçalayarak Rusya’nın egemenliği altında başkenti İstanbul olan yeni bir Bizans İmparatorluğu kurma hayaline adamıştır. Çariçe Potemkin’i Bizans’ın ve Rusya İmparatorluğunun prensi olarak taltif etmiştir. Çariçe II. Katerina döneminde Potemkin, yayılmacı politikalar sonucu Kırım’a göz dikmiştir. Kazan ve Astrahan’ın yitirilmesinden sonra Kırım Hanlığı, Rusya havzasında Altınorda’dan geriye kalan tek bağımsız mirastır. Ruslar sonunda buraya da göz dikmişlerdir. Böylece Altınorda devletini içlerinde eritmişlerdir. II. Katerina ve Potemkin’in hayali Rusya’yı Balkanlara ve Asya’ya hükmeden büyük bir imparatorluk haline getirmektir. Putin de hem Çarlık mirasını hem de SSCB mirasını esas alarak Sovyet dönemi sonrasında Rus hegemonyasını yeniden diriltmeyi hedeflemektedir. Şartlar elverişlidir. Putin’in selefleri olan aşık ile maşuk (Çariçe-Potemkin) Bizans İmparatorluğunu Rusya’nın egemenliği altında yeniden canlandırmak ve İstanbul’u bu imparatorluğa başkent yapmak niyetindeydiler. Bu rüya 1917’ye kadar devam etmiştir. Bu amaçla Lehistan’ı parçalayarak Prusya ve Avusturya ile paylaştılar. Ayrıca 1774 yılındaki Küçük Kaynarca Antlaşmasıyla Osmanlı Devletinden bağımsız hale getirilen Kırım’ı Rusya’ya ilhak etmeye karar verdiler. Bu amaçla 1783 yılında Kırım’ı resmen Rus topraklarına kattılar. Potemkin, Rusya’nın Kırım Prensi oldu. Kırım’da Herson, Nikolayev, Akyar, and Yekaterinoslav gibi yeni Rus kasabaları kurdu. 1787 yılında Çariçe II. Katerina Kırım’a şaşaalı ve tantanalı bir ziyarette bulundu. Amaç Osmanlı Devleti’ni sindirmek ve Kırım’ı Rusya’nın kalıcı bir parçası haline getirmekti. Bunun üzerine Rusya ile Osmanlı arasında yaklaşık beş yıl süren uzun bir savaş patlak verdi ve bu savaşı Potemkin Yaş şehrinden yönetti. Ardından Çariçe II. Katerina’nın gönlü Platon Zubov’a kayınca, Potemkin Çariçe’nin yeni gözdesini bertaraf etmek için St. Petersburg’a geri dönmüştür. Lakin Çariçe kendisini savaş cephesine geri yollamıştır.

*

Kırık kalpli aşık Kırım’a dönerken, yollarda, yakalandığı hastalıklardan mütevellit ölmüştür. Yokluğunda Yaş antlaşması imzalanmış ve bu antlaşma mucibince Kırım Ruslara terk edilmiştir. Washington Post yazarlarından Charles Krauthammer’ın Ukrayna ve yeni Kırım kriziyle birlikte Potemkin’i hatırlaması boşuna değil. Çariçe II. Katerina ve Potemkin ikilisi gibi Putin de Ukrayna üzerinden yeni yayılma politikasını vizyona sokmuş bulunuyor. Yıkılan Sovyetler Birliği’nin yerine Avrasya İmparatorluğu kurmak hayalinde. Bu imparatorluğun incisi ise Ukrayna olacaktır. Ukrayna olmadan yeni Rus imparatorluğu filizlenip serpilemez. Hayal vadisinde bekler! Ukrayna Ruslar açısından İngiliz İmparatorluğunun tacının incisi olan Hindistan mesabesindedir. Putin burada fena halde baltayı taşa vurmuştur. Şimdi siyasi tertip ve oyunlarla birlikte yanlışını telafiye çalışıyor. İşte bu noktada iş Batı’nın maharetine kalıyor. Bununla birlikte, Batı her anlamda gerileme; siyasi ve ekenomik resesyon döneminde bulunuyor. Obama Ruslarla dalaşmak istemiyor. Avrupa’nın yumuşak gücü de Putin’in haşin gücüyle baş edebilecek kabiliyette ve durumda değil. Putin atak ve hırslı. Obama ise daha ziyade düşmanlarını teşvik ediyor, dostlarını frenliyor. Dolayısıyla düşmana korku salması bir tarafa dosta da güven vermiyor. Putin risklerde pişerken Obama bir kez olsun kendisini riske atabilmiş değil. Bön, pısırık ve tutuk.

*

Obama yeni bir soğuk savaş atmosferinden korkuyor. Turuncu devrimlerin mimarı Soros ise çoktan havlu atmış durumda. Bilmeyen öğrensin. George Soros topu Almanlara ve Merkel’e atıyor. Galiba Amerikalılardan bir hayır gelmeyeceğini o da görüyor. Dolayısıyla ortada bir turuncu devrim falan yok. Hakiki devrim var. Ruslardan kurtulma insiyakı var. Yeni hareket Ukrayna halkının Ruslardan kurtulma infialinden ve refleksinden başka bir şey değildir. Rus emperyalizmine karşı yeni bir bağımsızlık mücadelesidir. Putin, Ukraynalıları Rusların bir parçası olarak saysa ve arka bahçesi olarak görse de kazın ayağı öyle değil. Özellikle de Batı Ukrayna halkı Ruslardan nefret ediyor. Yeni emperyalizm hayali ve kurgusu Ukrayna duvarlarına toslamış bulunuyor. Dolayısıyla Berlin Duvarından sonra yeni bir yıkılışı daha seyrediyoruz. Ukrayna’da Rus nefreti var buna mukabil Amerikalılar da çaplarını ve boylarının ölçüsünü aldılar. Ukrayna’yı Avrasya Birliği formülü üzerinden topraklarına katma umudunu kaybeden yeni Çar Putin, Çariçe II. Katerina ve Potemkin’in izinden giderek şimdi Kırım’ı Rus topraklarına katmanın hesabını yapıyor. Bu, sadece kendini ve yayılma istidadını sınırlandıran bir intikam hamlesi olabilir ve kadük de kalabilir. Kırım’da Potemkin macerası, Potemkin Zırhlısı faciasına da dönebilir.

* Not: Arap Baharı ve Turuncu devrimler başlıklı yazımda geçen ‘Napolyon 1912 ve Hitler 1940’lı yıllarda Moskova önlerine kadar geliyor ve şehri dövüyor’ ibaresinde 1912, 1812 olacaktır. Düzeltir, özür dilerim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi