Çocuklarda evden ve okuldan kaçma
Değerli okuyucular, evden kaçma, çocuğunuzun sizin izniniz olmaksızın en az bir gece eve gelmemesi, geceleri evden kaçması ve başka bir yerde kalması olarak tanımlanır.
Bir çocuğun evden kaçmasının en önemli nedeni, ev ortamında şiddetin ya da anlaşmazlığın bulunmasıdır. Çocuğun otoriteyle yaşadığı sorun ya da özgürlük arayışı da kaçış için bir neden olabilir.
Çocuğunuz evden kaçtıysa, bu onun “kötü” biri olduğu anlamına gelmez. Çocuğunuz sorunları ile sağlıklı bir şekilde başa çıkamamış ve kötü bir seçim yapmıştır.
Çocuğunuza karşı sürekli yargılayıcı olmamak kaygılarını, korkularını hafife almamak, uygun olan davranışlarını övmek ve sorunlarıyla baş edebilmesine yardımcı olmak gerekmektedir. Sizden yardım istediğinde bunu önemsemeniz, yardım ederken de bunu konferans verir gibi yapmamanız, ilişkinizi kuvvetlendirmek açısından önemlidir.
Evden kaçmayı düşünen çocuğunuzun davranış kalıpları değişir. Örneğin, eskisine göre daha sinirli, asi ya da içe kapanık olabilir. Sizi evden kaçmakla tehdit edebilir. Daha belirgin ipucu ise, çocuğunuzun para ve eşya biriktirmeye başlamasıdır.
Çocuğunuz eve döndüğünde, döndüğü için memnun olduğunuzu, onu merak ettiğinizi ifade edin. Çocuğunuz sizden aşırı tepki vermenizi (kızmak, bağırmak, hemen soruna dair konuşmak) bekleyecektir. Eğer onun beklentisini doğru çıkarırsanız, bir defa daha evden kaçması için ona bir koz vermiş olursunuz. Böyle bir durumla karşılaştığınızda bir uzmana danışmakta yarar var. Çocuğunuza bilinçaltı süreçlerini ortaya çıkaracak testler uygulanıp, ona göre aileye rehberlik ve danışma yapılmalıdır.
Okuldan kaçma ya da devamsızlık yapmanın nedenleri de; okula gitmeye isteksiz olma, ebeveynlerden ayrılmak istememe, arkadaş edinme becerisinin zayıf olması, diğer çocukların öğrenme seviyesine yetişememe, ders başarısının düşük olması, öğretmenlerle sorun yaşama, sınıf arkadaşlarıyla anlaşamama ve evde sorunlar yaşanması sayılabilir.
Değerli okuyucular, çocuğunuzun okuldan kaçmasını önlemek için; çocuğunuzun öğretmenlerinden, rehber öğretmeninden onun sınıf içi davranışları, ders başarısı, okul devamlılığı gibi konularda bilgi edinin. Okuldan kaçmasının altında yatan sebepleri araştırın. Sizinle bunları paylaşmasını, çözümü beraber aramayı önerin. Örneğin, çocuğunuz okula yeni başlamışsa, sizlerden ayrılmak ve okuluna uyum sağlamakla ilgili sorunlar yaşayabilir. Sınıf öğretmeni, rehber öğretmeniyle işbirliği yapılarak çocuğun sınıfa ve okula adaptasyonu sağlanmalıdır.
Çocuğunuz okuldan kaçtığında ne gibi yaptırımlarla karşılaşacağını önceden belirlemek ve bunları uygularken tutarlı olmak önemlidir. Örneğin, çocuğunuz okuldan kaçtığında hafta sonu arkadaşlarıyla gezmek, TV seyretmek gibi bazı haklarını kaybedebilir.
Okuldan kaçma davranışını önleyecek en etkili yol, çocuk ile okul arasında olumlu bağ kurulmasıdır. Okul içindeki bazı etkinliklerde görev alması, okulla ilgili işlerde sorumluluk alması (nöbetçi olmak, sınıf başkanı olmak) için onu yüreklendirin.
Ailelerin şiddet içerikli davranışların görülme riskini arttıran risk durumlarını bilmesi, çocukları için önleyici adımlar atmasına yardımcı olmaktadır. Bir çocuğun evde ve okulda sosyal olarak içe kapanması, yalnız kalmak istemesi, şiddete maruz kalması, başkası tarafından düzenli bir şekilde kızdırılması, kendisine rahat verilmediği duygusunu yaşaması, okul başarısının düşük olması, aşırı alıngan olması şiddet içerikli davranışların ortaya çıkabileceğinin işaretleridir. Çocuğunuzla, sakin bir ortamda şiddet uygulamanın öncesinde ve sonrasında neler hissettiği hakkında konuşun.
Yetişkin olarak bizler, çocuklarımızın yanlış davranışlarını eleştirmek yerine doğru davranışlarını över ve yüreklendirirsek, onların benlik saygısı güçlenmiş olur.
Övgü, kişileri motive etme konusunda güçlü bir araçtır. Çocukların olumlu davranışını pekiştirmede maddi ödüllerden veya cezalardan daha etkili bir yoldur.
Benlik saygısının geliştirilmesinde ve çocuğumuzla olumlu ilişki kurmada onları dinlemek de çok önemli bir konudur. Özellikle aktif dinleme ilgi, empati ve saygı gibi duyguları yansıtan davranışları içerir. Dinlenildiğini ve anlaşıldığını hisseden çocuklar, ailede sorunlar olduğunda evinden kaçma yolunu seçmez.
Anne babalar çocuklarını aktif olarak dinlemek için aşağıdaki noktalara dikkat etmelidirler;
- Öncelikle çocuğumuz bize bir şey anlatırken tüm dikkatimizi onun söylediklerine vermeli ve göz teması kurmalıyız. Çocuğumuz anlattığı bir sorunla ilgili olarak hemen bir yorum yapmamalı, çocuğumuzun kendi çözümünü bulmasına rehberlik edilmelidir. “Hımm!, Evet. Öyle mi?” gibi dinleme sözcükleri ve baş sallama gibi hareketler kullanılmalı.
- Çocuğumuz olumsuz duygularını anne babalarına ilettiklerinde “üzülme, boşver” gibi geçiştirme sözcükleri kullanmak yerine, onların duygularını anladığını belirten “Gerçekten üzüldüğünü görüyorum” gibi olumlu ifadeleri kullanmalıdırlar.
- Çocuğumuzu dinlerken onlarla bedensel temasta bulunmalıyız. (saçını, okşama, sırtını sıvazlama, kucaklama gibi)
- Çocuğunuzun problem durumla ilgili muhtemel çözümler üzerinde düşünmesi sağlanmalı. “Şimdi ne yapmayı düşünüyorsun?” gibi ifadelerle onları olumlu düşünmeye yöneltmelidirler. Ayrıca çocukları oldukları gibi kabul etmek de benlik saygısı kazanmalarında çok önemlidir. Çocuk, takdir edildiği ve kendine özgü kişiliği kabul edildiği zaman sevildiğini hisseder. Eğer çocuk sürekli olarak eleştirilirse ve anne babasının kendisini başka biri yapmaya çalıştığını hissederse sevilmediğini düşünür.
Çocuklarınızı anlayabilmeniz duasıyla Allah’a emanet olunuz.
PSİKOTERAPİST
DNŞ TEL: 0212 503 79 95-0 506 401 79 91
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.