‘Bu oyunlara gelmeyin’
“Bu oyunlara gelmeyin” diyor Sayın Başbakan. Önemli bir uyarı yapıyor. Bu ülkenin bugünlerde içinde bulunduğu durumla alakalı dikkate alınması gereken bir tonda geliyor Başbakanın ifadesi. Bu oyunlara gelmeyin demekle Başbakan muhtemel siyasi rant arayışçılarına dikkat çekiyor. Çünkü bugün birçokları rant peşinde. Çünkü bugün birileri insanların üzüntülerinden çıkar sağlamak derdinde. Zannetmeyin ki bunlar sadece Türkiye’de yaşıyor, bu ülkenin havasını teneffüs ediyor. Uluslararası medyada Türkiye’deki son gelişmelerle ilgili haberleri görseniz şaşarsınız, bu ülke üstüne ne çoraplar örülmek isteniyor, kimler ne hesaplar içinde, kaosa alkış tutuyor... Birileri masum insanları kendi çirkin emellerine, çıkarlarına alet etme eğiliminde. Birileri, içte ve dışta birçokları, bu ülkenin huzurunu bozmaya ahdetmiş durumda. Onun için uyarıyor Başbakan. İtidalli olmaya çağırıyor. Lider olarak hatırlatıyor, dikkat çekiyor. “Hani sen hâlâ anlamadın mı?” minvalinde bir pankart açılmıştı ya, onun içerdiği ürkütücü mesajın verdiği yöne bakılırsa daha iyi anlaşılacak bir uyarı Başbakan’ınki. İnsanların acıları üzerinden kendi gündemlerini devreye sokmak isteyen farklı kamplar var. Onlara karşı bir ikazdır bu.
Berkin Elvan’a Allah rahmet etsin, ailesine sabır versin. Evlat acısı başka bir şeye benzemez...büyük bir imtihan hiç şüphesiz, tek ilacı sabır olan bir imtihan. Elvan’ın cenazesi sırasında İstanbul’da çıkan olaylarda hayatını kaybeden Burak Can’ın ailesine de aynı taziye dileklerimizi sunuyoruz. Polis memuru Ahmet Küçüktağ da Tunceli’de Elvan’ın kaybına tepki veren bir grubun saldırısı altında can verdi. Allah ona da rahmet etsin. Üçü de bu ülkenin evladı. Üçü de birilerinin canı, ciğeri. Üçünün acısı da bu ülkenin acısı. Bu ülkenin kaybı... Düşünüyorum da bu ülkede sanki insan dediğimiz varlığın hiç mi kıymeti olmuyor bazen. Ne üzücü. Değişiyoruz, gelişiyoruz, büyüyoruz, zenginleşiyoruz diyoruz, diyoruz da bir türlü, her şeyin en temelini, özünü oluşturan “insan” dediğimiz varlığa saygı söz konusu olunca, bir bakıyoruz ki geri gidivermişiz birden. Yoksa zaten hiç ilerlememiş miyiz? Bir serapta mı yol alıyoruz? diye sorası geliyor insanın bazen...
Bu ülkeyi karıştırmak isteyen, çocuk yaştaki masumları kullanarak kaosa sürüklemek isteyen çokları var. “Keşke birileri ölse” türünden fitnelerini içlerinde dahi saklayamayan, açık eden birileri var. Dertleri ne Berkinler ne Buraklar, ne o ne bu, dertleri “hâlâ anlamadınız mı” mesajı. Gezi gezi midir, 7 Şubat, 17 Aralık dershane midir... başka çok başka hesaplar var. Ak Parti iktidarı, 30 Mart yerel seçimi, Cumhurbaşkanlığı değişimi, Arap baharı, Büyük Ortadoğu Projesi, bölgenin haritasının yeniden çizimi, o var bu var, şu var, görünenin ötesinde, öteden içeru bir öte var.
Şu dar boğazdan Allah’ın izni ile çıkınca Türkiye’yi iyi günler bekliyor, hiç şüphe yok. Duadayız.
•
Not: Değerli arkadaşım, dava kardeşim, siyasette basın danışmanım, el-Emin’in muennes hali Müzeyyen Taşçı hanımın kıymetli dedesi Hakk’a yürüdü. İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râci’ûn. Kabri pür nur, mekanı Cennet olsun. Entum lena selef ve inna inşaallahü bikum lahikun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.