Ali Ulvi Kurucu hocamızın aynı eserdeki hatıralarına devam ediyoruz.

“Vehbi Efendinin CHP Başkanı Oğlu.

İlmine, mebusluğuna ve şer’iye vekilliği yapmış olmasına rağmen Vehbi Efendinin Konya’da halk üzerinde bir tesiri olmadığı gibi, öyle pek fazla bir kimseyle de teması yoktu.

Oğullarından Ahmed hâkimdi; diğeri Fevzi ise kumaşçılık yapardı. Soyadı kanunu çıkınca ‘Çelik’ soyadını aldılar.

Vehbi hocanın kumaşçı olan oğlu Fevzi, CHP’nin il başkanlığını da yapmıştı.

Aynı zamanda hem Cumhurbaşkanı, hem de CHP’nin genel başkanı olan İsmet İnönü, Konya’ya geldiği zaman, onun evinde kalırdı.

CHP devrindeki devlet idaresi çok tuhaftı. Tek parti vardı. Her ilin valisi aynı zamanda CHP il başkanı idi. İşte bu acayip düzen içinde tek parti diktatörlüğü ve zulmü yürütülüyordu.

Hatta hep bilinen ve CHP ile İnönü’nün dinle olan alakasını karikatürleştiren vak’a da bu Fevzi ile İsmet İnönü arasında geçmişti.

Konya’ya bir gelişinde İnönü, halka hitaben yapacağı konuşmayı hazırlarken Fevzi Çelik ona şöyle demiş:

- ‘Paşam, Konya’da uzun konuşmaya lüzum yoktur. Konyalıyı bir kelime ile kazanabiliriz.’

- ‘Nedir o kelime Fevzi Bey?’ ‘Paşam Konyalıya Allah deyin yeter…’

Ertesi gün Paşa konuşmasını yapmış. Fevzi Çelik, akşam olunca Paşa’ya;

- ‘Efendim, Allah demedeniz,’ deyince; ‘Allah’a ısmarladık, dedim ya Fevzi Bey…’

¥

İmam Hatip Okulları Kurulurken.

İşin garibi bu Fevzi Çelik, namaz da kılardı. Fakat dini yayacak bir hareket, bir faaliyet için, bütün Halk Partililer gibi, kat’iyyen taraftar olmazdı.

Nitekim amcam ve arkadaşları Konya’ya İmam Hatip Okulu yaptırmak için tüccarları dolaşırken, bu Fevzi Çelik’i ziyaret etmişler.

Olanları, amcamın yanında, yardım toplama heyetinde bulunanlardan biri şöyle anlatmıştı:

‘Eğer amcanız büyük bir ruha, büyük bir dava aşkına sahip olmasaydı, bizim yardım toplama işimiz daha birinci gün biterdi.

Yardım için çarşıya çıktığımızda ilk gün, Bismillahirrahmanirrahim dedik, bir mağazaya vardık; gayet güzel karşılandık.

İkinci mağaza olarak amcanızın camiine yakın olan Fevzi Çelik Bey’in mağazasına girdik. Amcanızın o güzel sözleri ve teklifi üzerine, o güzel yüzüne karşı, cevabı şu olmuştu:

- ‘Hocam bu dilencilikten ne zaman kurtulacaksınız?’

¥

Bu anlatılanlar üzerine, yine merhum dedemin Halk Partisi için söylediği şu sözler aklıma geliyor:

- ‘Oğlum, bu parti, inkâr üzerine temeli atılmış bir teşekküldür. Ehlullahtan, Allah dostlarından durmadan beddua almıştır.

Allah’ı sevenler bu partiyi sevmez… Allah’a sövenler ise daima bu partiyi korumuşlardır.

Yavrularım bu parti, kalaysız bir kaba benzer, içine gireni zehirler… İçine düşüp de zehirlenmemek olmaz.’

Hacı Veyis, Hacı Veyiszade Mustafa, Hacı İbrahim ve Hacı Ali Ulvi Kurucu hocalarımızın ruhu için el Fatiha.