Genlerinde, gönüllerinde vefa, paylaşım, mütevazılık bulunan doğulu halkımıza sevgilerimi, hürmetlerimi sunuyorum.
Muş ve Zümrüt Otel
O anlayış, ince kavrayış ve ince bakış. Batıdan gelmiş bir misafir hocayı bağrına basacak, ağırlayacağı otel odasının yanındaki iki odayı kapatacak ve o iki odaya üçer kişilik muhafız yerleştirecek ve bu ince kavrayışı daha sonra anlayacağım. Bu seviyede, bu fedakarlıkta yaşayan Muş halkımızın 30 Mart sınavını başarı ile vereceğini, 31 Mart’tan itibaren kar gibi beyaz kalplerini, Ak ile buluşturacaklarına şüphemiz yoktur.
Mardin ve paha biçilmez halkı
Dükkanının önünde oturan, selam veren kimselerin selamını ayağa kalkarak alan, işyerlerine girince, kendi eviniz gibi huzuru yaşayan, dükkanına gireni müşterisi olarak değil, değerli bir misafir gibi gören, medreselerden icazetli mollaları hayatının önüne koyan, kanaat ahlakı ile dopdolu Mardin halkı 30 Mart sınavını, ülke menfaati olarak gören ve Ak günleri, kara günlere dönüştürmeyecek onurlu tavırlarından dolayı, Mardin halkımıza selamlar, saygılar sunuyorum.
Diyar-ı Bekrin şerefli halkına
Mekke – Medine’den sonra en fazla sahabe ve sahabe kabrine sahip olan, Sur İçi atmosferi temiz kalbine manevi oksijen olarak çeken, yıllardır oynanan tehlikeli tuzaklara, fail-i meçhullere karşı teyakkuz kimliği ile Peygamberimize bağlılığı soğuk damga ve marka olarak omuzlayan, yakın geçmişin hizmet vaatlerine “yeter artık” kararı ile 30 Mart’ı, Bekiroğullarının miadı ve miladı olarak kabul eden şerefli halkımıza selam, sevgiler sunuyorum.
Şırnak Beldemizin şerefli halkına
Valisinden, rektörüne, esnafından, daire müdürlerine kadar tavan – taban arasını dolduran, arka bahçesinin belirsizliği sebebi ile oltalara karşı uyanıklığını geminin güvertesi gibi gösteren, transit söz ve tavırlara karşı temkinli olup, 30 Mart’ı Şırnak için nimete dönüştürmeye aday olan halkımıza selam ve hürmetlerimi sunuyorum.
Sütunumuz dar, doğumuz çok geniş. O kadar doğu insanı ile hatıralarım var ki, hangisini yazayım?
Halka olup diz üstü otururken, “Delikanlı tanışalım” dediğimde, hemen ayağa kalkan, “kardeşim oturarak konuş” dediğimde; “Alimin karşısında oturarak konuşulmaz” diyen Van’ın yiğit gençliği, şerefli halkına…
Medresesine ziyaret için gittiğimizde, bizi baş köşeye oturtup, misafirine el pençe divanda duran Ağrı beldemizin şerefli alimlerine, hürmetkar halkına…
Ve sayamayacağım nice belde sakinlerine selam ediyorum. 30 Mart sınavının tarihi bir sınav olduğunu bilmelerini istirham ediyorum.
Doğu halkımıza haksızlık yapan, kaypaklık yapan, suret-i halktan görünen canileri Allah’a havale ederken, 30 Mart sınavının başarı ile sonuçlanmasını diliyorum.