Ankara dün yeniden hareketlendi. 4 eski bakanın fezlekesi için Meclis olağanüstü toplandı. Muhalefet partileri Genel Kurul’da fezlekelerin içeriğinin okunması için bastırdı ama AK Parti akıllı bir taktikle muhalefetin atraksiyonunu boşa çıkarttı. Yolsuzluk ve rüşvet iddialarını kabul etmemesine rağmen Meclis’te soruşturma komisyonu önergesi bizzat AK Parti grubunun teklifiyle verildi. Bu şekilde “Yolsuzluk ve rüşvet iddialarının üzerini kapatmak istiyor” görüntüsü vermemiş oldu iktidar partisi. Muhalefetin planı ise basitti. Her zamanki gibi işin kolayına kaçtılar. Hazır tezkere okunsun, oylama yapılsın, eski bakanlar yüce divana yollansın ve orada yargılansın. 30 Mart’ta oylar gelsin. Kendilerinin düşündüğü, ürettiği hiçbir plan, taktik, strateji yok.

Muhalefeti anlamakta güçlük çekiyorum.

Tüm ümitlerini tapelere ve anketlere bağlamışlar. Yerel seçimler için ciddi hiçbir projeleri yok. Proje olsa bile bunu gerçekleştirecek kadrolar mevcut değil. Büyükşehirlere aday belirleme sürecinde düştükleri pozisyon içler acısı bir durum olarak değerlendirildi partilerinin tabanında dahi. Mesela Hatay’da Sadullah Ergin’in karşısına AK Parti’nin tercih etmediği bir adayı çıkartmak zorunda kaldılar. İstanbul’da da bir dönem yolsuzluk ve ihaleye fesat karıştırmaktan ötürü partilerinden ihraç ettikleri bir isme mahkum oldular. Ankara’da ise kendilerini sağdan bir aday transfer etmeye mecbur hissettiler. CHP’nin durumu böyle. Cumhuriyeti kuran parti aday bulmakta zorlanır hale getirildi, bu noktalara düşürüldü. Candaş gazeteciler yükleniyor lakin yükseltmeyi ne kadar başarırlar bilinmez.

Anket demişken biraz açalım…

Ana akım medya galiba bu sefer geçmişten ders çıkardı diye seviniyordum. Meğer boşuna ümitlenmişim. Hafta başından beri birbiri ardına yönlendirme amaçlı basit gazetecilik cinlikleri sökün etmeye başladı. Bunlardan en dikkat çekeni ise Habertürk gazetesindeydi. Habertürk’te geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir ankette gazetenin GYY’si Fatih Altaylı’nın MHP’nin birkaç puanını BDP’ye eklediği iddia edilmişti.
2014 yerel seçimleri için düzenlenen son ankette ise Altaylı’nın Habertürk&Konsensus işbirliğine dayandırdığı sonuçlara göre, CHP Ankara ile İzmir’i kesin alıyor, İstanbul’da da kafa kafaya bir yarış söz konusu…

Hatta İzmir’de CHP açık ara önde. Altaylı’nın grafiklerle destekleyerek yansıttığı oranlar aynen şöyle: İstanbul’da AK Parti yüzde 44,4, CHP 40,8. Ankara’da AK Parti yüzde 42,6, CHP 44,4. İzmir’de AK Parti yüzde 34,9, CHP 50,5…

Ama geçmiş dönemde sütten ağzı yanan Altaylı bu sefer net bir opsiyon belirleyerek şunları da ilave etmeyi ihmal etmemiş: “Konsensus tarafından Habertürk için yapılan bu anket çalışmasında İstanbul, Ankara ve İzmir seçim tahminlerinde hata payı yüzde 2.1. Bunun anlamı şu: İstanbul ve Ankara’da sonuçlar değişebilir. Yani AK Parti Ankara’da öne geçebilir veya CHP İstanbul seçimlerini alabilir. Veya her iki kent AK Parti’de kalabilir. AK Parti her iki kenti de kaybedebilir. İzmir ise kesinlikle CHP’nin.”

Bakalım şunun şurasında 9 gün kaldı seçimlere. Sonuç ak mı, kara mı sandıklar açılınca görecek herkes.

Bugün ABD ve Batı’nın kaypak, iki yüzlü politikasından ötürü Rusya’nın 18 Mart’ta kazandığı sahte Kırım zaferiyle, 99 yıl önce Türk milletinin en kesif ordulara karşı kazandığı Çanakkale zaferini mukayese edecektim.

Bir başka yazıya inşallah…