Siz, esas ANS’nin affettiklerine bakın!
Siyasi arenanın en renkli isimlerinden sevgili hocamız Prof. Dr. Necmettin Erbakan adli tıp raporu neticesinde; “sürekli hastalık hali” raporuyla Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından, kanunların kendisine verdiği yetkiyle affedilerek özgürlüğüne kavuşturuldu.
Benim de zaman zaman tekrarladığım, kamuoyunda genel kabul gören bir söz vardır. “Siyasette vefa ve vicdan yoktur” denilir.
Ben yine lafımın arkasındayım, istisnalar kaideleri bozmaz. Demek ki, Abdullah Gül’de henüz vefa ve vicdan birbirinden ayrılmamış. “Vefasının ve vicdanının” sesini dinleyerek makamına yakışır bir iş yapmıştır.
Af konusuyla ilgili olarak dün gazete manşetlerine baktım. Birbirlerini hırsızlıkla suçlayan iki ayrı medya gurubu, af meselesinde öyle ateş püskürüyorlardı ki, sanırsınız bu adamlar sütten çıkmış ak kaşık, devletin ve milletin haklarını gasp ederek büyümemişler.
Günlerdir manşetlerinde birbirlerinin devlete ve millete attıkları kazıkları yüzleri kızarmadan yazan, çizen ve konuşanlar, Türkiye’ye büyük hizmetler yapmış, 83 yaşındaki bir liderin ev hapsinden affına dair bir sürü büyük laflar ediyorlardı.
Türkiye’de siyaset kurumu, yasalardan kaynaklanan boşluklar yüzünden bir yığın kanunsuzluk yapmak mecburiyetinde kalıyor. Refah Partililer evrakta sahtecilikle suçlanıyorlar ama, onların yaptıklarını yapmayan hiçbir parti yoktur ve her parti bu ve benzeri işleri yüzlerce defa tekrarlamaktadır.
Yalnız kimi eline yüzüne bulaştırır veya üzerine gelindiği için gerçek durum ortaya çıkar, kimisi ise tereyağından kıl çeker gibi olayı halleder.
İşte CHP’nin yaptığı yolsuzluklar da mahkeme huzurunda değil mi? üstelik Refah Partililerin yaptığı iddia edilen usulsüzlükler, CHP’lilerin yaptıklarının yanında devede bir tüy bile değildir.
Bunları söylerken bir vatandaş olarak yapılıp edilenleri onaylıyor değilim elbet. Asla ve kat’a böyle bir şeyi onaylamam mümkün değildir.
Yalnız şurası da bilinmelidir ki, siyaset oyunu kuralına göre oynanmadan Türkiye’de siyaset yapılmaz. Bazen oynarken ister istemez kural dışına çıkılıyor, işte o zaman da böyle suçlamalarla karşılaşılıyor. Siyaset yapacaksanız, öncelikle her işin ince noktalarını bilecek, imtiyaz ve nüfuzunuzu kullanacaksınız.
Burada siyasetçileri asla suçlamıyorum, sistem böyle olmaya zorluyor, siyasetçiler ne yapsın?
Eğer her parti dürüstçe siyaset yapmak istiyorsa, bu mümkün değil. Ama buna rağmen dürüstçe siyaset yapılmak isteniyorsa, partiler bir araya gelerek adam gibi yasa çıkarmalılar. Yoksa bu ve benzeri hadiseler hep olacaktır.
Dünkü gazetelere ve televizyon haberlerine bakarken aklımdan şunlar da geçti. “Acaba” dedim, “Hangi gazete ve televizyon, eski Cumhurbaşkanı ANS adlı şahsın, kimleri affettiğini yazıp söyleyecek?” Baktım malum medyanın işine hiç gelmemiş.
ANS adlı eski Cumhurbaşkanı kaç terörist affetti biliyor muyuz? Bu affettiği teröristlerin kaç tanesi dağlara çıkarak; askerimize, polisimize karşı savaşıp, sivil vatandaşlarımızın ölümüne sebep oldu, hatırlayan ve bilen var mı?
Ergenekon terör örgütü kapsamında suçlanan ve hakkında bir yığın iddia bulunan İlhan Selçuk denilen mahlukat, iki gün gözaltında tutuldu diye feryadü figan eden damarsızlar, neden 83 yaşındaki bir liderin affına böylesine pervasızca laflar ediyorlar.
Evet, eski Cumhurbaşkanı ANS’nin affettiği terörist sayısı 200’ün üzerinde. Bunların birçoğu hasta diye affedildi ama bu hastalar dağlara çıkıp askerlerimizi, polislerimiz şehit etti. O gün gıkını çıkarmayan CHP ve benzeri zihniyettekiler, bugün ağızlarını doldura doldura konuşup, yazıp, çizebiliyorlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.