Hasan Karakaya

Hasan Karakaya

“Kros ittifakı” sökmedi... “Kaos ittifakı” da sökmez!

“Kros ittifakı” sökmedi... “Kaos ittifakı” da sökmez!

Hep aynı terane... Aradan “57 yıl” geçti, aynı “hazımsızlık” devam ediyor. 

Logosunun yanında “Türkiye Türklerindir” yazan ama aslında “Türkiye Beyaz Türklerindir” demek isteyen Hürriyet; 57 yıl önce, yani 28 Ekim 1957’de, nasıl ki; “DP yine kazandı” demişse, bugün de “AK Parti yine kazandı” hazımsızlığı içindedir!.. 

Sadece Hürriyet mi?..

57 yıl önce, “Türkiye’nin Führer’i”, ya da “Türkiye’nin Milli Şef’i” İsmet İnönü, nasıl ki, “mağlubiyeti kabul etmiyor” ve “İstanbul için ilân edilen neticelere itiraz ediyor” ise, 57 yıl sonra bugün de; CHP Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu; sadece İstanbul’da değil Ankara’da ve Türkiye’nin değişik il ve ilçelerinde “sonuçlara itiraz” ediyor!..

Sadece CHP mi?..

“İttifakın diğer ortağı MHP” de; maalesef “CHP’nin kuyruğu”na takılmış, her yerde “itiraz”da bulunuyor!.. 

Sadece MHP mi?..

“İttifakın organizatörü Fetullah Gülen Örgütü” de; gerek “gazete”leriyle, gerek “televizyon”larıyla bu “itiraz kampanyası”nı habire körüklüyor!..

2 PARTİ TEK PARTİ ETMEDİ!

Tek hedefleri var; “AK Parti’nin seçim başarısını gölgelemek, kendi hezimetlerini örtbas etmek!”

Ama başaramadılar!..

Hem “oy oranları”nda, hem “belediye başkanlıkları”nda, “AK Parti’nin gerisinde” kaldılar!..

Açık ve net; “İki parti, bir AK Parti” etmedi!.. CHP ve MHP’nin toplam oyları, “Yüzde 28 artı yüzde 15, yani, toplam yüzde 43” ederken, AK Parti’nin tek başına aldığı oy, “yüzde 46” oldu...

Aynı şekilde;

CHP ve MHP’nin “toplam belediye başkanlığı sayısı 22” olurken, AK Parti’nin tek başına kazandığı belediye başkanlığı sayısı 49 oldu!..

Yani; ister toplayın, ister çıkarın, ister bölün, ister çarpın, sonuç değişmiyor: “CHP ve MHP’nin toplamı, bir AK Parti etmiyor!”

Aslında, bunlar “sonuç”lara itiraz etmiyor, “oy  kullanan millet”e itiraz ediyorlar!

“Haso’lara, Memo’lara” itiraz ediyorlar!.. Geçmişte; “Halk plajları doldurmuş, vatandaş denize giremiyor”du ya; AK Parti’nin “sahil”lere de inmesine itiraz ediyorlar!..

Nevzat Tandoğan’a göre; “Ulan öküz Anadolulu!.. Senin iki görevin var: Biri mahsul yetiştirmek, diğeri çocuk yetiştirip askere göndermek”ti ya, işte bu “Anadolu halkı”nın “oy” ekip, “iktidar” devşirmesine tahammül edemiyorlar!..

Sancıları bundan!..

“Kuyruk acıları” bundan!..

Oysa, Samanyolu Televizyonu’nun “Karanlık Kurul”unda toplanmışlar, ne güzel “plânlar” yapmışlardı.

Plâna göre;

“Keçiören’de Altınok,

Ankara’da Altıok kazanacaktı!..”

Ama, bu “Bidon Kafalı”(!) millet, bu “Göbeğini kaşıyan adam”lar, bu “beslenemedikleri için boyu kısa kalan” ya da “çinko” eksikliğinden dolayı “beyinleri gelişmemiş” insanlar, “Karanlık Kurul”da kararlaştırılan “plân”ları alt-üst etti ve “Tayyip Erdoğan’ı Beyaz Türklere yedirtmemek” gibi, “pırıl pırıl bir zekâ” örneği sergiledi!..

İşte bunu hazmedemiyorlar!..

57 yıldır hiçbir “tahmin”leri, hiçbir “öngörü”leri, hiçbir “plân”ları, hiçbir “oyun”ları, hiçbir “tuzak”ları, hiçbir “entrika”ları ve hiçbir “ittifak”ları tutmadığı gibi, yine “bozgun” yaşadılar, yine “hezimet” yaşadılar, yine “hüsran”a uğradılar!..

İşte buna kuduruyorlar!..

KROS’TAN KAOS’A!

“Kuyruk acılarını” dindirmek için; önce  “AK Parti’nin oylarının düştüğünü” bile söylediler!.. Ne var ki, merhum Nasreddin Hoca’nın, “Kar’dan bir aş yaptım ama tadını ben de beğenmedim” dediği gibi, söyledikleri “yalan”a kendileri bile inanmamış olmalılar ki; “B Plânı”nı devreye soktular!..

“B Plânı” şuydu:

“Sandıkta kazanamadıkları seçimi sokakta kazanmak” için “kaos” çıkarmak ve 57 yıl önce yaptıkları gibi, “itiraz kampanyası” açıp, seçimlere “gölge” düşürmek, “şaibe” bulaştırmak!..

Son günlerde, Türkiye’nin “ibretle” izlediği tablo budur!.. Görüyorsunuz; sokakları “savaş alanı”na çevirdiler... AK Parti binalarına “molotof” attılar, “havai fişek” fırlattılar, yangınlar çıkardılar!..

“BDP’liler” bunları yaparken, CHP ve MHP’liler de, “Yüksek Seçim Kurulu binası”nın etrafını kuşattı...

Ne ilginç değil mi; kimi göstericiler “bozkurt işareti” yaparken, CHP’liler de “Altı oklu bayrak”larını sallıyor, “fırsat bu fırsat” deyip eyleme katılan “Perinçek’in TGB’lileri” de, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye slogan atıyordu!..

Anlayacağınız, hepsi de;

“AK Parti’ye karşı birleşmiş”lerdi!..

Seçimden önce, nasıl ki, bir “Kros İttifakı” kurdular, şimdi de “Kaos ittifakı” oluşturdular!..

“Kros”un ne olduğunu herkes bilir ama bilmeyenler için söyleyeyim...

“Kros”un iki anlamı vardır:

l “Kırlarda ve ormanlarda çukurlardan, hendeklerden, derelerden geçerek, yaya yapılan koşu.

l Haç... İstavroz!

“Kros İttifakı” derken, benim bahsettiğim “Haçlı ittifakı”dır... Bu ittifakın içinde “yerli AK Parti karşıtları” olduğu gibi, “Haçlı ülkelerinin medyası” da vardır!..

“Osmanlı dönemi”nde;

“İçeriden ve dışarıdan birlik olup, Osmanlı’yı yıkmaya” çalışanlar, bugün de seçimden önce “Kros İttifakı”, seçimden sonra “Kaos İttifakı” oluşturarak, “AK Parti’yi yıkmaya” çalıştılar, çalışıyorlar!..

Bu, öyle bir “ittifak” ki;

“Birbirine benzemez”ler aynı senaryoda rol aldılar ve AK Parti’ye karşı, adeta bir “Haçlı saldırısı” başlattılar!..

Bu ittifakta;

BBC rol aldı, New York Times rol aldı. Washington Post ve diğer “ecnebi” gazeteler rol aldı!.. İçeride de; Hürriyet’inden Posta’sına, Radikal’inden Habertürk’üne, Zaman’ından Bugün’üne, Sözcü’sünden Taraf’ına!.. Samanyolu Televizyonu’ndan CNN Türk’üne, Kanaltürk ve Bugün TV’sinden Ulusal Kanal ve Halk TV’sine, Fox TV’sinden Habertürk TV’sine kadar bütün gazete ve televizyonlar, “AK Parti’ye karşı” var güçleriyle savaştılar!.. Hâlâ savaşıyorlar!..

BU, NE SAVRULMA?

Hepsini anlarım da;

Doğu Perinçek’in Ulusal Kanal’ı ve Aydınlık gazetesi, bu “ittifak”ta nasıl rol aldı, işte onu anlayamadım!.

Şu hâle bakın;

“Güçbirliği sağlanamadı, yenilgi geldi... İşçi Partisi güçbirliğinde ısrar etti... Önüne Cemaat İttifakı konulunca, elinin tersiyle itti” diye, dünkü 1. sayfasında “Başyazı” yayınlayan Aydınlık Gazetesi’nin arka sayfasında, hem de tam sayfa, “MHP’li Başkan’ın ilânı” vardı, iyi mi?!?..

Evet, evet;

MHP’nin Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Doğu Perinçek’in Aydınlık gazetesine “tam sayfa ilân” verip, “Teşekkürler Türkiye” diyordu!..

Söyleyin Allah aşkına;

Bu, nasıl bir “savruluş”tur?..

Merhum Alparslan Türkeş; “Dâvâdan döneni vurun” derdi... Peki, bugünkü dâvâ, “hangi dâvâ”dır?.. Dünün, “Kanımız aksa da zafer İslâm’ın” diyen “ülkücüleri” nerede?.. “Tanrı Dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar Müslüman’ız” diyen “gençlik” nerede?..

CHP mi “İslâm”laştı,

Yoksa, Aydınlık“Müslüman”laştı?..

Bu, ne “garabet”tir ki;

Bir “ülkücü”, kendilerine “Faşist” diyen “Maoist”lerle aynı “eylem”de, aynı “gazete”de boy gösteriyor!..

Herhalde, ortada “dâvâ” falan kalmadığı için, “dönen dönene!”

C PLÂNI: SIVIŞMAK!

“Dönek”ler ve “dönen”lerden bahsettik ama; bir de “gidip de dönmeyenler” var ki; sözün burasında Emre Uslu’dan bahsetmeden geçmek olmaz...

Herkesin “Cemaat’in desteğiyle çıkıyor” dediği, “operasyon” gazetesi Taraf’ın yazarı Emre Uslu, AK Parti’nin seçimlerden zaferle çıkması üzerine kapağı attığı Brüksel’den “dönmemeye” ve “uzaktan ahkâm kesmeye” karar vermiş, iyi mi?..

AK Parti seçimi kazanınca, “tabanları yağlamak, sıvışmak, kaçmak ve Brüksel’e sığınmak” nasıl bir “erkeklik”tir, yorumunu size bırakıyorum!’..

“Emre Uslu” örneğini verdim ki, onun “korkakça firar etmesi”, seçim sonrası devreye sokulacak “C Plânı”nın bir gereğidir!..

l A Plânı; milletin “kirli ittifak” dediği bir “ittifak” kurarak, “AK Parti’yi mağlup” edip, “iktidardan düşürme” senaryosunu devreye sokmaktı!..

l B Plânı; eğer bu plân başarıya ulaşmazsa; “elektrik kesintisi, çöpteki oylar, mum ışığında oy sayma, çalınan oylar ve kedi” söylemini devreye sokarak, seçimlere “şaibe” bulaştırmak ve “ülkeyi, Gezi benzeri bir kaosa sürüklemek”ti!..

l C Plânı; eğer bunda da başarılı olunamazsa, “evrakları yakarak imha etmek” ve çaktırmadan “sıvışmak”tı!.. Emre Uslu’nun yaptığı, Mustafa Akaydın’ın da yapmak istediği gibi!..

MİLLET ÖNÜNDE EĞİLECEKLER!

Bir “D plânları” var mıdır, bilmiyorum ama, şurası açık ki, hangi plânı yaparlarsa yapsınlar; “boyu kısa” adamlar, “Uzun Adam”a sahip çıkmaya, “plan”ları bozmaya ve  “ittifakları yıkmaya” kararlıdır!..

Uzun lâfın kısası; “Millete tepeden bakmak, onu horlamak ve hakaret etmek”ten bir an önce vazgeçip, “millet iradesinin önünde eğilmeye” mecburdurlar!..

Çünkü, “başka Türkiye” yok!..

Brüksel var, Pensilvanya var, New York ve Paris var ama, 

Başka Türkiye yok!..

“Kros İttifakı” da yapsanız,

“Kaos İttifakı” da yapsanız;

Yenilgiye mahkûmsunuz!..

Çünkü, “kısa boylu”ların çocukları büyüdüler ve “Uzun Adam” oldular!..

 *************************************************************************

AK Parti’ye oy verenlere “kâfir” diyen Cemaat imamı!

“Cemaat’in Arafat İmamı” olarak bilinen Ahmet Kurucan, aynı Cemaat’in sözcüsü Zaman gazetesinde; dün, “dinî bir konu”da değil de, “seçim”leri değerlendiren “siyasi” bir yazı yazmış!..

“Faiz” illetinin “haram” olduğunu ama bazılarının “başka çare yok” dediğini, bunun da, ortada ne “inanç” ne de “ilke” bırakacağını yazmış Ahmet Kurucan!.. Şu “tezat”a bakın ki Kurucan’ın bu yazısının bir sayfa gerisinde, “Faiz”le çalışan “İş Bankası”nın ilânı vardı... Bu ne perhiz, bu ne turşu?!?..

Aynı Ahmet Kurucan; seçimlerden önceki “yolsuzluk ve rüşvet operasyonları”(!)na, “Cemaat’e yönelik linç girişimi”(!)ne rağmen “AK Parti’ye oy verenler” için de, demiş ki; “İmanlı olan herkes bu yapılanlara hayır demeliydi... Evet demek, imanın yenilgisidir.”

Ne demektir bu?.. Demektir ki; “AK Parti’ye oy verenler imansızdır, inançsızdır, insafsız ve vicdansızdır!”

Dikkat edin; bunu söyleyen adam “Cemaat’in Arafat İmamı”dır!..Ben, pek fazla “derin bir dini bilgi”ye sahip değilim... Ama, şunu çok iyi biliyorum ki; “Müslüman’a imansız diyen, imansız”dır. Müslüman’a “kâfir” diyenler de “kâfir”dir!..

Ama ben, bunları kime söylüyorum ki?.. Al “Arafat İmamı”nı, vur “Pensilvanya imamı”na!..

Yok birbirlerinden farkı!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Karakaya Arşivi