Aman Aman Aman
AMAN askerî darbe olmasın, böyle bir çılgınlığa karşı bütün tedbirler alınsın.
AMAN sivil darbe olmasın, böyle delilikler önlensin.
AMAN siyasî, sosyal, kültürel kopukluklar, ârızalar, kazalar olmasın.
AMAN aman aman sömürgeci egemen azınlık vesayet rejimi hortlamasın.
AMAN kırk satır mı istersin, kırk katır mı durumu olmasın.
AMAN zulüm olmasın, adalet olsun.
AMAN din adına holiganlık, militanlık, soygun yapılmasın.
AMAN iç barış ve sosyal mutabakat korunsun.
AMAN namussuzlar ve alçaklar, namussuzlardan daha cesur, daha gözü kara olmasın.
AMAN resmî ideoloji, izm mizm olmasın; millî kimlik, millî kültür, devamlılık, âdil hukuk ve temel insan hakları olsun.
AMAN aman aman, memlekete dinsizlik densizlik donsuzluk hakim olmasın.
AMAN ihalelere fesat karıştırılmasın.
AMAN haram rantlar yenmesin.
AMAN İstanbul rant uğruna daha da büyültülmesin.
AMAN camiler bilhassa saban namazlarında cemaatsiz kalmasın.
AMAN Müslümanlar daha fazla parçalanmasın, bölünmesin, birbirine düşmesin.
AMAN medreseler daha fazla kapalı kalmasın.
AMAN tekkeler bir an önce açılsın ve icazetli gerçek şeyhlerin riyasetinde her tarikatın usûl ve erkanını göre zikrullah ve âyin yapılsın.
AMAN nepotizm yapılmasın.
AMAN aman aman kara, kirli, necis, haram servet birikimi olmasın, onların sahiplerine “Nereden buldun?” diye sorulsun.
AMAN yavuz hırsızlar ev sahibinden baskın çıkmasın.
AMAN Pakradunilere karşı uyanık olunsun, onlar bilinsin, onlara karşı tedbir alınsın.
AMAN aman aman, *Müslüman kesimde tashih-i itikad, *beş vakit namaz, *cemaate devam, *Ümmet şuuru, *râşid bin İmama biat ve itaat, *Şeriata inkiyad, *İslam medreseleri, *İslam okulları, *Osmanlıca okuma yazma öğrenme, *tesettür, *zina riba lüks ve israftan uzak durmak, *zekatları Kur’ana Sünnete ve Şeriata uygun olarak verip sarf etmek, *adalet ve insaf, *ahlak, hikmet ve fazilet, *emr-i mâruf ve nehy-i münker seferberliği ilan edilsin, gece gündüz etkili faaliyetler ve hizmetler yapılsın.
Aman aman, bunlar yapılmazsa işimiz yamandır yaman.
* (İkinci yazı)
Kötülüklere Göz Yummak da bir Kötülüktür
MÜSLÜMANLAR kendilerini sorumsuz mu sanıyor?.. Bu soruyu her gün, her an kendimize yöneltmemiz ve cevabını aramamız gerekmektedir.
Sorumluluklarının, vazifelerinin ne olduğunu bilmeyen, onları yerine getirmeyen Müslüman bir toplum zillet, esaret, karışıklık, çalkantı içinde yaşamaya mahkumdur.
Müslüman bir ülkede haram yeniyorsa ve haram yemeyen Müslümanlar bunu en uygun şekilde protesto etmezlerse, sorumluluklarını ve vazifelerini yerine getirmiş olmazlar.
Müslüman hiçbir hâl ü kârda, Kur’ana Sünnete Şeriata fıkha İslam ahlakına aykırı sözleri, fiilleri, davranışları doğru bulmaz ve bunlara tepki gösterir. Bu tepki üç şekilde tezahür eder (ortaya çıkar):
*İmkanı, gücü olanlar fiilen bu kötülükleri değiştirmeye çalışır.
*İlim, irfan, kalem sahibi Müslümanlar söz ve yazı ile bunları kötüler, değiştirmeye, ıslaha çalışır.
*Bunu da yapamayanlar kalben bu kötülüklere buğz eder.
Müslümanların başını çeken bazı (hepsi için söylemiyorum) ileri gelenler yıllardan beri birtakım kötülüklere, münkerlere muhalefet etmiyor.
ZİNA suçu yeni Ceza Kanunundan çıkartıldı, onlardan ses çıkmadı.
RİBA yaygın hale geldi, az faizli ribaya fetva verildi, onlar buna da ses çıkartmadılar.
RAMAZANLARDA bazı büyük şehirlerde alenen açıkta açıkça oruç yenir oldu, onlar bunu görmediler.
MÜSTEHCEN ahlaksız densiz yayınları da görmediler.
Halkın büyük bir kısmı namazı terk etti, şehvetlerine uydu. Onlar bu konu ile ilgilenmediler.
Memlekette büyük miktarda kara, kirli, haram, necis servetler oluştu. Birtakım Müslüman rüesa bunu anormal görmedi.
Kur’ana, Sünnete, Şeriata, fıkha, İslam ahlakına ve İslam hikmetine (bilgeliğine) aykırı hiçbir kötülük karşısında Müslümanların göz yumma, görmezlikten gelme hakkı ve şansı yoktur.
Ya emr bi’l-mâruf ve nehy `ani’l-münker yapacaklardır, yahut belalarını bulacaklardır.
Haram yemek, münker işler yapmak dine ve Ümmete zarar verir. Aman bizimkilere zarar gelmesin demenin, kötülükleri görmezlikten gelmenin sonu iyi olmaz.
Müslüman bir burjuva sınıfı oluşturulacaksa, bunun helal, meşru, ahlakî yollardan oluşturulması gerekirdi.
Memleketin bugün içinde bulunduğu vahim krizlerden, keşmekeşten, çekişmeden, çalkantıdan; vazifelerini yapmayan, sorumluluklarını idrak etmeyen Müslüman ileri gelenler sorumludur.
İmkan ve hürriyet olduğu halde, emr-i mâruf ve nehy-i münker yapmayan Müslüman kötü bir Müslümandır.
Müslüman, hem kendisi haram yemeyecek, hem de bütün gücüyle yiyenlere engel olmaya çalışacaktır.