Ülke ve millet olarak ne zor kaderimiz varmış Maşaallah.

Her aklıselim insanın dediği gibi;

-“Ne zaman azıcık başımızı kaldırsak, yurtiçinden veya dışından bir musibet çıkıp geliyor.”

Hamdolsun, yurtiçili ve yurtdışılı “koalisyon musibetlere” rağmen; milletimiz ve devletimiz kazandı ve kazanacak.

Tiyatro izleyicisi bilir, oyun başlarken seyircilerin yerine oturması için uyarı yapılır ve “oyunumuz başlamak üzeredir” denilir. Işıklar söner, sahne aydınlanır, oyun başlar.

Malum bu seçimlerde kurulan ittifak, Türkiye tarihinde görülmemiş ve sanıyorum bir daha da görülecek değildir.

Toplumun büyük ekseriyetinin anlayamadığı bu ittifak yüzünden, insanların inanç değerleri altüst oldu ve hâlâ bir anlam veremeyen pek çok insanımız var.

Yani “dilek taşı” gibi bir ittifak. Dilek taşını bilirsiniz. Bazı şehirlerimizdeki türbelerin duvarlarında, diğer duvarlarda olduğu gibi normal taşlar vardır.

Bu taşlardan medet uman insanlarımız olur. Mesela gençlik yıllarımdan hatırlıyorum. Hacıbayram Camii’nin yanında bulunan Gülbaba Türbesi’nin duvarındaki taşlar dilek taşıydı.

İnanç zayıflığının neticesi olarak Allah’tan isteyeceklerini taşlardan isterdi insanlar. Yaptıkları işin hurafe olduğunu, hatta şirke girdiklerini bildikleri halde yine yaparlardı.

Meselenin adı “Umut”tu. Hurafeden medet mi umulur?

İşte malum ittifak da; evde kalmış kız veya erkeklerin, ev sahibi olamamış ailelerin, boşanmak isteyen çiftlerin, sevdiği kız veya erkekle evlenemeyenlerin; yerden aldıkları küçük taşlara dileklerini söyleyerek, duvarlara yapıştırmalarına benziyor.

Yeri gelmişken şu bilgiyi de paylaşalım.

Gülbaba yerinde duruyor, Gülbaba’yı yerinden söküp atmak için CHP’li belediye çok uğraştı ama mübarek zat kendisine kepçe vurulmasına müsaade etmediği için kaldıramadılar fakat dilek taşlarının yerinde yeller esiyor.

•

Dilek taşı misali ittifakla kazanılan belediyelerde, taşlar yerinden oynamaya önce makam kavgasıyla başlayacak. Her ortak kendisine bir makam verilmesini isteyecek.

Ardından ganimet paylaşımı kavgası sırasını alacak. Bu ittifakın hesap etmediği asıl önemli nokta ise belediye meclisinin çoğunluğunu alan Ak Partili üyelerdir.

Ak Partili üyeler, doku uyuşmazlığı yaşayacak olan bu ortaklığın yaptığı her icraatı, yakından takip edecek ve halka şikâyet edecektir.

Haliyle bir de bu umutsuz dilek taşçılar, Ak Parti’nin getirdiği kadrolarla çalışmayacak ve yeni eleman alacaklardır.

Zurnanın zırt dediği yerlerden birisi de burası olacak. Bir de birbirlerine karşı hiçbir vefa borçları olmadığı için herkes kendisini güç kabul edip, ona göre hareket edecektir.

Türkiye olarak öyle bir kumpanya seyredeceğiz ki, olan yine maalesef bu şehirlerimizde yaşayan insanlarımıza olacak; “hizmet” yerine “hezimeti” görecekler.

Velhasıl, malum kucaklaşmanın temeli, ülkemiz için atılmış olmadığından, devletimiz ve milletimiz adına, Ak Partili meclis üyelerinin nefesi bunların ensesinde olmalıdır.