Peygamberlerin hayatı
Bu haftaki kitabımız Beyan Yayınları’ndan. Eserimizin adı; “Kur’an Ayetleri Işığında Peygamberlerin Hayatı.” Kaleme alan Osman Koca.
Peygamberimiz başta olmak üzere diğer Peygamberlerimize saygı duymayı ve sevmeyi; dilimizden kalbimize yolcu edemediğimiz için, Müslümanlığımız kevgire dönmüş vaziyette.
Bir tek İslam var, bir tek Kitap var, son Peygamber bir tek. Ama binbir çeşit Müslüman tipolojimiz var.
İnsanlığın birinci atası Hz. Adem (a.s.) ve ikinci atası Hz. Nuh (a.s.) dan bu yana, Müslüman bir genetik yapıdan gelmeme ve 55 yıldır da Müslümanların içerisinde yaşamama rağmen, nasıl oluyor da Müslümanlar birbirinden kopuyor ve çeşitleniyor anlamıyorum.
Neyse bu konu çok su götürür. Yazımızın mevzusu değil. Lakin bugün tanıtmaya çalışacağım kitabı görünce ve Peygamberlerin vazifelerinin hep aynı olduğuna şahit olunca, günümüz biz Müslümanlarının böylesine perişanlıklar içerisinde yüzdüğünü gördüğüm için bu kadar lafı ettim.
Kur’an-ı Kerim’i bağrımıza basıp, bağrımızın içindeki iman etme organlarımıza ulaştıramadıktan sonra, Peygamberimizin adı geçtiğinde, elimizi göğsümüze götürüp, getirdiğimiz salavatları göğsümüzün altına indiremedikten ve beynimize kazımadıktan sonra biz daha çok yabancı sularda balık avlarken avlanırız.
Lafı uzatıp durma be adam! Ne diyeceksen adam gibi!. Söylüyorum.
-“Pek çoğumuz, imanızı ve imanımıza bağlı inanç değerlerimizi, nefis gemisine bindirmiş, yabancı sularda yüzdürüp duruyoruz.
Bir türlü İslam limanına, İman limanına gemiyi yanaştırmıyor ve demir atmıyoruz.
Namazlarımızda ve diğer ibadetlerimizde ahiretten ziyade dünyaya yatırım yapıyoruz.”
Kur’an ayetleri ışığında hazırlanan Peygamberler Tarihini okuyunca bir kere daha gördüm ki, hakikaten biz insanoğlunun işi çok zor.
Yukarıda izah etmeye çalıştığım günümüz insanı ile bizden önceki insanlar arasında pek bir farkın olmadığı aşikâr.
Peygamberler tarihinde de yine bugünkü gibi inkârcılar olmuş, inandığı halde amellerden uzak yaşayanlar olmuş, inanmış gözüküp, inananları aldatanlar olmuş, kendilerini Peygamberlerden üstün görenler ve gösterenler olmuş, bunlara inananlar olmuş.
Hani diyelim ki, günümüz insanının dünyaya tapınması ve ahireti ötelemesi için pek çok sebep var.
Çünkü her türlü teknolojik imkânlar başta olmak üzere insanın nefsine hitabeden o kadar çok nimet var ki, bu kadar bolluk içerisinde insanın Allah’a ve Rasule ulaşması zor.
İyi de mesela Nuh (a.s.) zamanında ne vardı. Ya da Musa (a.s.) zamanında ne gibi imkânlar vardı?
Rasulullah (s.a.v.) zamanında ne gibi imkânlar vardı da o zaman da inkârcılar, münafıklar, kâfirler dünyayı sahipleniyor, Müslümanlar arasına fitne sokuyorlardı?
Bu söylediklerimden kim ne anlar bilmiyorum ama eser okunduğunda ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır.
Eser hakkında; Beyan Yayınları: 0212- 512 76 970212- 512 76 97
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.