Antalya’dan selamlar.

Uzun yıllardır bizi takip eden sevgili dostlarımız tahminlerimizin genellikle isabet kaydettiğini bilirler.

Bu konuda iddialı olmamın tek sebebi var:

Sadece işimi yapıyorum!..

Gazetecilik masa başında yapılmaz, olayları televizyondan izleyemezsiniz,  atmosferde değilseniz kokuyu alamazsınız, çoğu vakit telefon trafiği de yetmez, ille de olay mahalline gideceksiniz…

Bir de herhangi bir “gruba” mensup olmayacaksınız!..

İster “kırmızı”yı ister “yeşil”i öne çıkartsın, herhangi bir menfaat çetesinin elemanı iseniz sağlıklı düşünemezsiniz.

Yanılır ve yanıltırsınız!..

“Malûm yapıyı” çok çok iyi tanıyan bir arkadaşla konuştuk geçtiğimiz günlerde…

Sordum:

“Bu adamlar, seçimleri gerçekten de AK Parti’nin kaybedeceğine inandılar mı?... Böyle bir şey nasıl olur?.. Bir insan nasıl olur da bu kadar aptallaşır!..”

Dedi ki; “Bırakın bu yerel seçimi, AK Parti’nin yüzde 50 çıkarttığı genel seçim öncesinde bile Kemal Kılıçdaroğlu’nun büyük oy patlaması yapacağına, AK Parti’nin ise yüzde 40’ın hayli altına ineceğine inanıyorlardı. Bunu birbirlerine empoze ettiler. Bunların 30 yıllık, 40 yıllık gazetecileri bile koridorlarda ‘Bu iş bitmiştir!’ diye konuşuyorlardı.  Bunların yayın organlarının salonlarında sigara tüttüre tüttüre dolaşan Kemal Kılıçdaroğlu’na Başbakan muamelesi çekiyorlardı…”

•

Bu nasıl oluyor?..

Şahsiyetinden kop, gassal elinde meyyit ol, sen de uçarsın.

Daha çok da “Biat” ettiğin adamcağızı uçurursun!..

•

Ya bak, ne diyecektik nerelere geldik.

Yazıya “tahminlerde” isabet kaydedişimizi “işimizden başka bir iş yapmamaya” bağlamıştık….

“Sadece işini yapan adam”dan yine bir tahmin:

Allah ömür ve sağlık verirse, Birlik Vakfı Antalya Şube Başkanı ve Antalya AK Parti’nin belirgin simalarından Bekir Asri’nin ismini önümüzdeki yıllarda sıkça duyacağız.

Bu genç Avukat’ın ufku fevkalade açık, fevkalade azimli, müthiş bir proje adamı.

Omurgası sağlam, mesajları net,  önümüzdeki dönem AK Parti yapılanmasının “arzu ettiği” kıvamda bir genç.

Antalya’da bunu gördük.

Arkadaş böyle, bugüne kadar pek çok defa yaptığım gibi nerede bir genç var onu öne çıkartacağım.

Gençlik yıllarında Burhan Kuzu, Nurettin Canikli, Ali Babacan gibi isimlerini kamuoyunun bilmediği dostları gündeme getirmemiz bu noktalara gelişlerinin vesileleri arasında yer almıştı.

E, madem 2023 vizyonu var, madem o günlerde ülkeyi taşıyacak olan bugünün gençleri hatta çocuklarıdır, onları ihmal etmek olmaz.

Değerleri arayıp bulacağız kısmetse ve dikkatlere sunacağız.

Bunları, Birlik Vakfı’nın sohbet toplantısında da dile getirdik.

“Dindarlar yaşlanıyor!”

“Dindar nüfusun yaş ortalaması yükseliyor!”

“Gençlerin çok azına ulaşabiliyoruz daha doğrusu ulaşıyoruz. Gençlik ‘gezi tezgahçılarına’, ‘kirli yapı’lara teslim!.. İşe yarayacak gençlerimizi, eğitim müesseselerimizin karanlık koridorlarında tüketiyoruz. İşe yarayacak gençlerimizi çoktan seçmeli garip sınav uygulamalarıyla yok ediyoruz. Gençlerimizin en güzel yıllarını ellerinden alıyoruz… Eğitim yapımız, Siyonizm’in ideallerine –adeta- hizmet ediyor! Bu yapıyı mutlaka değiştirmemiz lazım.  Okulu mutlaka piyasaya entegre etmemiz lazım. Gençlerimize mutlaka nefes aldırmamız lazım.”

•

Buralarda büyük eksikliklerimiz var.

Aslında fazla söze de hacet yok.

Yukarıda bir yerlerde “Dindarlar Yaşlanıyor!” dedim ya…

Uzatmak gereksizdi.

“Dindarlar yaşlanıyor!” tespitinin üzerinde düşünelim ve düşünme faslını fazla uzatmadan eyleme geçelim yeter!..

Yeter!..

PROF. DR. MAZHAR BAĞLI’YA DESTEK

Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsında ülkemizi hedef alan tezgahlara karşı çıkarken gözünü budaktan esirgemeyen AK Parti MKYK Üyesi Prof. Dr. Mazhar Bağlı bugünlerde “malûm yapı”nın hedefinde.

Sayın Bağlı “Dicle Üniversitesi”ndeki “örtü kılıflı tezgah” konusunda önemli uyarılarda bulunuyordu hayli vakittir.

Sağolsun, bize de tezgâhın ayrıntılarını anlatıyordu.

Bu faaliyetleri birilerini hayli öfkelendirmiş olmalı ki  hedefe yerleştirildi.

Böyle durumlarda ne yapmak lazım?..

Evet, arayıp destek vermek.

Sevenlerine görev!..