Deniz Baykal’dan Kemal Kılıçdaroğlu’na “demir yumruk!”
Eski Genel Başkan Deniz Baykal yakın Kemal Kılıçdaroğlu ve adamlarının “çılgınca hatalar” yaptıklarını söylüyor.
Ne gibi çılgınlıklar?..
“Yakın Çevresi”nden malûmat aldık.
Öncelikle;
“ABD’nin yörüngesine girmeye çalışır hale gelmek!”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD elçisi Richiardone ile otel odası buluşmalarının ardından gittiği ABD’de “AK Parti’yi bırakın bize bakın, o ne veriyorsa bizden on katı!” yollu mesajlar vermesi Deniz Baykal’a göre “çılgınlık!”
*
“Kemalistlere” tezgâh üstüne tezgâh kuranların kuyruğuna takılmak da öyle.
Yakın çevresine diyor ki;
“ABD’de bunlarla buluştuklarında siyasi meselelere hiç girmemişler!... Gel de buna inan!.. Seçim öncesinde böyle bir görüntü vermek resmen çılgınlık!”
*
Deniz Baykal’ın çevresinde “Kaset tezgahı”nın sebepleri tartışılırken, Kemal Kılıçdaroğlu’nun o koltuğa bir “proje adamı” olarak getirildiği söyleniyor.
Proje, “CHP’yi ulusalcı çizgiden uzaklaştırmak. Kırmızı çizgilerini pembeleştirmek. CHP’yi topyekûn ‘Ilımlı Kemalist’ yapmak.”
Deniz Baykal’ın ayağının kaydırılmasının sebepleri ise…
Deniyor ki:
1- Tezkereye karşı çıkması,
2- Mayın düzenlemesinin iptaline yol açması,
3- CHP’yi dönüştürme çabalarına set çekmesi.
*
Deniz Baykal bu seçimin iki galibi olarak AK Parti ile MHP’yi işaret ediyor…
“Tazelenme gerçekleşmediği takdirde anamuhalefet pozisyonunun bile risk altında olduğunu” söylüyor.
*
Deniz Baykal’ın kişisel hedefi ne?..
“Cumhurbaşkanlığı adaylığı” mı?..
Yakın çevresine kesin bir dille “Hayır” diyor.
Yeniden CHP Genel Başkanlığı?
Ona da “tazelenmekten” bahiste cevap veriyor.
“Yahudi Çarşısı” başlığı altında CHP’deki son gelişmeleri ele aldığımız yazıda Metin Feyzioğlu, Önder Sav görüşmesinden bahsetmiştik.
*
Deniz Baykal “taze” sayılmaz elbet, Kemal Kılıçdaroğlu da çok bayatladı…
Mustafa Sarıgül ise CHP’lilerin karşı çıktığı “projelerin adamı” olarak görülüyor.
“Tazelenme” için en uygun isim Metin Feyzioğlu…
Ergenekon davasının “CHP zihniyetli” sanıkları O’nun için bastırıyor.
*
Seçimlerden önce Deniz Baykal ve Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun “Paralel Çıkışları” parti yönetimini hayli rahatsız etmişti.
Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, bu iki önemli ismi “sorumlu davranmaya” davet etmek suretiyle parti yönetiminin tepkisini açıkça dile getirmişti.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkan adayları ile belediye meclis üyesi adaylarını tespit ederken “Deniz Baykal ve Önder Sav tehditlerini” ortadan kaldırmaktan ötesini pek düşünmediğine birkaç yazımızda vurgu yapmıştık.
CHP her zaman olduğu gibi “iç sorunları”na boğulmuş durumda.
Kemal Kılıçdaroğlu ile Önder Sav birlik olup Deniz Baykal’ı vurmuştu, Deniz Baykal da şimdi Önder Sav ve diğerleri ile birlik olup Kemal Kılıçdaroğlu’nu vuruyor…
*
Bütün bunlar olup biterken aklıma CHP camiasının önde gelen isimlerinden Rahmetli İnal Batu’nun sözleri geliyor:
“Ben doğuştan CHP’liyim. Babam da CHP milletvekilliği yapmış. Bütün hayatım boyunca CHP’li oldum ve saklamadım. Memurken dahi saklamadım ben bunu. Bugün ise CHP… ‘CHP çok iyi gidiyor, iktidara yürüyor, Kılıçdaroğlu mükemmel bir Başbakan olacak, bu ülkeyi Tayyip’ten kurtaracak’ lafını bir kere işitmedim. Her gün bir gaf! Ben çok ciddi bir söylemde bulunmak istiyorum: ‘CHP, solun önünü tıkıyor. Halk sol deyince bunları görüyor ve soldan kaçıyor. Türk siyasetine çok önemli katkılarda bulunmuş, çok önemli partiler, devirlerini tamamlamışlar, İttihat Terakki, Demokrat Parti…Bence artık CHP de, Türk siyasetine ‘Elveda’ demeli. Ayıp değil ki bu!.”
*
“Bırakmanın” neresi ayıp!..