Üç Türkiye’den Dünkü Türkiye
Bir zamanlar bir Başbakan’a İLKSAN yolsuzluğunu soruyorlar. Cevap:
-Verdimse ben verdim, kime ne?
Kimse de üstüne gidemiyor!
Yine, adama Danıştay'ın "yürütmeyi durdurmasına" rağmen yasak arazide yapılan üniversiteyi açarken, açılışın hukukiliğini soruyorlar. Cevap:
-Ben açtım oldu!..
Var mı itirazı olan?
Devletin valisine Bolu'da bir depremzede yaklaşıyor ve kışın soğukta donduklarını, çadır istediklerini söylüyor. Vatandaş üşürken, kendisinin nasıl sıcak yerlerde yattığını soruyor.
Cevap mı?
Ağzının üstüne bir tokat...
Oysa hak ve hürriyet ortamını, devletin kendisi temin edecektir. Ama nerde!..
Bir gazeteciden bizzat duydum. Şehre Ankara’dan bir bayan muhasebeci gelir. Oğlunun nişanlısı da gezmek için beraberindedir. Gece olmuştur. Bir taksiye binerler, kadın adını bir şekilde duyduğu “Falan otele” götürmesini söyler.
Meğer o otel kötü şöhretli bir otelmiş. Terbiyesiz şöför “…..” Karakoluna koşar ve bildiği bayarı bozuk polislere “Otele iki mal düştü” diye müjdeyi (!) verir. Gece o iki kadını fuhuş için şehre gelen kadınlardan sanan polisler alır onları karakola götürürler. Kadın anlatır gerçeği ama sarhoşlar inanmazlar. Neye uğradığını şaşıran kadın ağlar, inler, yalvarır, ama dinlemezler. İkisine de, devletin en güvenli yeri olarak insanı ve haklarını koruması için var olan o devlet binasında tecavüz ederler.
Sabah olup ortalık ağarınca iş de aydınlanır. Halkın haberi olursa durum kötü olur endişesi ile polisler apar topar şehirden uzaklaştırılarak sürgün edilir. Gazetecilerin de olaydan haberleri olmuştur. Kadın yalvarır valinin yanında gazetecilere:
“Lütfen yazmayın. Ben neyse, bu nişanlı kızım mahvolur” der.
“Biz de yazamadık” diyor gazeteci, sanki hüznü ve utancı saklamak için yılların acısıyla kıvrım kıvrım izlerin oluştuğu yüzünde donuk bir ifadeyle.
Dünkü Türkiye de buydu işte.
Ya şimdi?
Şimdi valiler halka tokat atabiliyorlar mı?
Karakollarda işkence var mı? Tecavüz var mı? Yoksa “işkenceye sıfır tolerans” mı geçerli?
Yolsuzluk yapanlar “yaptımsa ben yaptım” diyebiliyorlar mı?
“Hayır” diyorsanız, işte yeni Türkiye’ye hoş geldiniz demektir. Onu da yazalım inşallah.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.