Silahlar sustu, terör pustu, bir müddet biraz huzur geldi ama karşılığında çok şey kaybedildi. PKK birçok yere silahsız, savaşsız hakim oldu. Medyada bu konuda acayip haberler var. Kendi paralel valileri ve kaymakamları varmış… Vergi topluyorlarmış… Okullar, resmî daireler kontrolleri altındaymış… Neler neler…
Nihayet silahların suskunluğu da bitti ve terör yeniden başladı. Binlerce okul çocuğunu zorla dağa çıkartmışlar… Askerlere uzun namlulu silahlarla ateş açmışlar… Köy yollarını kazarak trafiğe kapatmışlar.
Yıllarca “Bu savaş bitmez…” demiştim.
1984’te başlayan PKK terörünü anlayabilmek için Türkiye gazetesinin 9 Şubat 2012 tarihinde birinci sayfasında yayınlanan “Ermeniler Gerçek Kimliğine Dönüyor” başlıklı haberi okumak lazımdır.
PKK bir Kürt hareketi değildir.
Bu işin içinde elbette birtakım Kürtler vardır ama onlar beyin değil, taşerondur.
PKK’ terörünün arkasında Kriptolar vardır.
Pakraduniler vardır.
Emperyalist, kapitalist ve sömürgeci büyük devletler vardır.
Beyaz, Pembe, Eflatun Türkler vardır.
İki kimlikli, iki dinli, iki isimliler vardır.
O malum zatın asıl isminin Artin olduğunu biliyor musunuz?
PKK hareketinin veya terörünün aslında bir Kürt başkaldırması olduğunu anlayamayanlar hiçbir kalıcı çözüm getiremez.
Pakraduniler kimlerdir, Pakradunilik nedir?... Bu suallerin doğru cevaplarını bilmeyenler boşuna konuşup yazmasınlar.
Siz bilmiyorsunuz ama bendeniz iyi biliyorum: Birkaç yüz Pakraduni on milyonlarca Türkiyeliyi parmaklarında oynatıyor.
Bu memleketin tek kimlikli gerçek Türkleri de saf, gerçek Kürtleri de…
Bu ülkenin kaymağını Kriptolar yiyor.
Hem yiyor, hem de bir sürü fitne ve fesat çıkartıyor.
Çoğunluk aklını başına toplar birleşirse onların işi bitiktir.
Aman PKK bitmesin, aman terör bitmesin, aman savaş bitmesin… Bitmesin ki, Kriptolarımız yüz milyarlarca dolar götürsünler.
Müslüman Türkler, Müslüman Kürtler, diğer Müslüman alt-kimlikliler, Çerkesler, Gürcüler, Boşnaklar, Abazalar, Arnavutlar, saymakla bitip tükenmez, işte bu Müslüman halk aklını başına toplayıp, birleşmezse; Kriptolar bizim enselerimizde daha uzun yıllar boyunca boza pişirmeye devam edeceklerdir.
PKK askerlere ateş açmış… PKK köy yollarını buldozerle kazıp trafiğe kapatmış… PKK mektep çocuklarını dağa çıkartmış… PKK vergi toplamaya başlamış… Filan yerde bir devletin, bir de PKK’ın valisi varmış… PKK yargısı faaliyete geçmiş… Yahu bu haberleri bırakın da, Türkiye gazetesinin 9 Şubat 2012 tarihli nüshasının birinci sayfasında yayınlanan “Ermeniler Gerçek Kimliğine Dönüyor” başlıklı haberi okuyun da işin içyüzünü anlamaya çalışın.
Benim böyle haberleri okumayla vaktim yok, şu anda kendimi bütün ruhumla Cemaat-İktidar savaşı dedikodularına vermişim diyen kişiye: Öyleyse ne halin varsa gör!
***
* (İkinci yazı)
Bunları Yazmak Suç mudur?
BUNDAN kırk sene önce, bu düzen bozuk diyordu onlar. Bozuk düzenin yerine âdil ve hak bir düzen getirecektiler.
Düzen bozuktu ama yağı balı, rantı, zehirli nimeti çoktu.
Ellerine fırsat ve imkan geçince, eskiden bozuk dedikleri düzenin nimetlerine, haram rantlarına aç köpekler gibi saldırdı birtakım uğursuzlar.
Bir hân-ı yağma ki sormayın.
Bakmayın bana kindar gözlerle. Ben isim vermiyorum, anonim yazıyorum. Haram yemeyene, çalmayana, çırpmayana sözüm yok.
Namuslu ve dürüste iftira eden rüzgara tüküren gibidir.
Bir Adnan Kahveci vardı, ona ve onun gibilere bir söz ettiğim var mı?
Ortaya konuşuyorum, hazır gömlek dikiyorum, kimin vücuduna uyuyorsa onundur diktiğim biçtiğim.
Ben savcı değilim, hakim değilim, cellat değilim. Hüküm veremem, infaz edemem. Gömlek dikerim sadece.
İslam istikameti, doğruluğu dürüstlüğü emr ediyor demek suç mudur?
Haram rantları, kara servetleri kötülemek suç mudur?
Hân-ı yağma demek suç mudur?
Saçı bitmedik yetimler demek suç mudur?
Bir elimle haram yiyenlere taş atıyorum, öbür elimle doğru ve dürüstlere gül atıyorum.
Karunlar sizi uyarıyorum.
Haramın azabı, helalin hesabı var diyorum.
Ribayı, yüksek binaları, zinayı benim gibi bir Müslüman kınamayacak da kim kınayacak?
Zinanın suç olmaktan çıkartılmasını sineye çekmem mümkün mü?
Düşük faizli ribaya verilen fetvalar karşısında susabilir miyim?
İsraf helal para ve servetle yapılsa bile haramdır.
Hangi cemaatse onları esirgeyeceğimi mi sanıyorsunuz?
Zekat parasıyla hizmet edilir mi? Şeriat zekatla cami yapımına bile izin vermiyor.
Riba bankasıyla hizmet edilir mi?
Bu ne acayip hizmettir ki, içinde CIA var, MOSSAD var, şeytan var, Siyonist var, Haçlı var, münafık var.
Gıybetli, tecessüslü, böcekli, sivil darbeli hizmet. Aman ne hizmet ne hizmet.
Adamlar, “Siz nasılsanız öyle idare olunursunuz” hadisini sanki hiç duymamışlar.
İhalelere fesat karıştırmak nasıl haramsa, soruları çalıp kendi nâ-ehil avanesine sınav kazandırmak da öylece haramdır.
Hiçbir iktidar, hiçbir cemaat, hiçbir ülke ve toplum haramla âbâd olmaz.
Seçimle gelen seçimle gitsin demek suç mudur?
Askerî veya sivil darbeye karşı olmak suç mudur?
Adaletsiz devlet yıkılır demek suç mudur?
Doğru söylemek suç mudur?
Asıl suç haksızlıklar karşısın da susmaktır.
Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır.
Ne çok dilsiz şeytan var…