Tohum çatlar da bilmem, kafa nasıl çatlamaz?

Yeni odur ki, solmaz, pörsümez, bayatlamaz. Necip Fazıl.

¥

Bu haftaki eserimiz; “Nihayet yeniden kitaplı yazar” olmaya başlayan Abdurrahman Dilipak’a ait.

“Coğrafi Keşiflerin İçyüzü” adlı eser “İnkılâb” yayınlarından çıkmış. “Nihayet yeniden kitaplı yazar” sözünü gençler için biraz açayım.

Abdurrahman Dilipak’a; “Yazarlığa hangi vakit başladınız” diye sorsanız, kalemiyle sözünün ne vakit buluşturduğunu hatırlamayabilir.

Dilipak durmadan ya okur ya yazar ya konuşur. Ve eserleri; “kitap, yazar, okuyucu kıtlığının,” kıt olduğu zamanlarda, bugünkü orta yaş ve üzerindekilerin önünü açan ufuk mesajlarıyla doludur.

İşte o kitaplardan birisi de bu yıl 10. baskısı yapılan, “Coğrafi Keşiflerin İçyüzü”dür.  Kitabın içeriğini, Dilipak’ın “pak dilinden,” “önemli bir not” başlığıyla okuyalım.

¥

“Size anlatacağım şeyler bir masal değil ya da hayal ürünü bir hikâye de… Tümü ile gerçeklerden oluşmaktadır.

Bir gerçeğin bu kadar uzun zaman gizli kalmış olması, anlatacağım şeyler konusunda belki sizi kuşkuya düşürebilir.

Ancak hemen şunu belirtmeliyim ki, burada zikredeceğim gerçekleri araştırmak üzerinize bir borç olacaktır.

Bunları, ‘doğru olma ihtimali’ olan iddialar olarak kabul edin ve çevrenize ve olaylara bir de bu gözle bakmaya çalışın. Umarım sonunda bana hak vereceksiniz.

Söylediklerim, bu konuda Batılıların anlattığı çoğu şeylerin gerçek dışı olduğunu gösterecektir. Bunun neden öyle olduğuna gelince, değerlendirmesini size bırakıyorum.

Bu kitabı, söz konusu gerçekler ışığında, aynı zamanda dünya milletlerinin aldatılmışlığının acı bir hikâyesi olarak da okuyabilirsiniz.

Hele bu aldatmaca hala sürüyor; gazeteler, dergiler, radyo-televizyon istasyonları, tüm insanların gözünün içine baka baka bu yalanı söylemeye devam ediyorlarsa, okuyacağınız şeylerin anlamı daha da büyük olacaktır.”

¥

“Coğrafi Keşiflerin İçyüzü,” ilk baskısını 1984 yılında yaptı. Aradan 30 yıl geçtiği halde hala aranan, okunan bir kitap.

Resmi tarih bize bunların hiç birinden söz etmiyordu. Ne Kanum Krallığını biliyorduk ne de Mindanao Adası’nda yaşayan Morolu ya da 2005 yılındaki depreme kadar Endonezya’daki Açeli kardeşlerimizi.

Bugün öğreniyoruz ki, Osmanlının son döneminde, Hilafete bağlı ülkelerden ve Ortodoks dünyasından İstanbul’a gönül bağı ile bağlı, dünyadaki mevcut 202 ülkeden 110 ülke varmış.

Mesela kaç kişi; Afrika’daki 22 ülkenin Fransız milletler topluluğuna bağlı olduğunu ve bunun 11’nin parasının bile Fransa tarafından basılıp yönetildiğini bilir.”

¥

Evet, şimdi bu eseri tam okumanın zamanı.

Biliyorsunuz günümüzde eline kalem almamış, bir cümle yazmamış, sürüyle “Google hırsızı” yayıncı ve yazar (!) var. Onlara dur demek için “fikir emekli” kitapları okumalı.

Bilgi için, İnkilâb Yayınları

0212- 524 44 99