Cumhurbaşkanını millet seçecek. İlk ve güzel bir merhale. Daha önemlisi, bu tayin yetkisini liyakatle kullanmak, kin, hırs ve çıkar gibi küçük hesaplara yol vermemektir.

Darbeler, her millet hayatında derin yaralar açtı. Bünyede açtığı yara, tedavisiz kalırsa müzminleşiyor. CHP destekli 1960 darbesi, Tek Parti diktasına, ümit olmayı hedefledi. Bunun için, “Yeter söz milletindir” diyerek icraatına, 15 asırdır, bütün dünyada asli lisanıyla okunan ezan yasağını kaldıran DP ve onu iktidar yapan millet iradesini yok etmeye kalkıştı. 1961’de millet, muhalefet verdi, CHP iktidar oldu. Artçı darbelerle, fay çatlağı faal tutulmak isteniyor. Tek dereceli cumhurbaşkanlığı seçimi inşaallah bu tür çıkmaz sokaklara ümit bağlayanları da kurtarır.

Milletimiz, cumhurbaşkanı seçimine her zaman önem vermiştir. 1960 Darbesi, CHP’ye güç verirken, DP’yi iktidar yapan çoğunluğu teşkilatsız bıraktı, baskı altına aldı. Bu durum DP seçmenlerine, adaylarını çıkarıp, delegeleri vasıtasıyla seçme yolunu açtı. Yani, 1961’de bizi, parti merkezi değil, millet aday yaptı. İsteklerini dikte etti. “Mutlaka Ali Fuat Başgil’i Cumhurbaşkanı seçin!” dedi. Şimdi bizzat kendi seçecek, “Şunu bunu ziyaret ettik, konuştuk” gibi lafa bakar mı?

Mahalli seçim yenilgisi muhalefeti, nazari, neticesiz bir sıfat arayışına itti. Eşit üyeli sivil anayasa komisyonu gibi oyalanıp, oyalayacaklar. Millet, istikrar ve kalkınma istiyor. Görüldü ki: Gezi ve 17 Aralık kalkışması harcıyla duvar olmadı. Mahalli şart, büyük partilerin oyunu düşürür; genel seçimler artırır. Daha önemlisi, genel seçimde bütün ülke sathında dengeli bir varlık gösteren partilerde birleşmenin hayati bir önem taşıdığını millet bilir. Burda var, şurda yok partilerin, bugün var yarın yok olacak geçici birliğine ümit bağlanmadığı gibi, böylesine ağır sorumluluklar da verilmez.

Tek dereceli Cumhurbaşkanı seçimi, istikrarın temelidir. İttifak, istikrarda aranır. Millet, istikrar ister. Devlet hayatı, maceraya imkan vermez. Suriye’de, Mısır’da yaşanan acılar; Gezi ve 17 Aralık kalkışmaları ve CHP, yıkımın ne kadar kolay olduğunu gösterdiler. Görmemek için organ körlüğü yetmez. Bir de vicdan körlüğü gerek. 3. Havaalanına karşılarmış. Mevcut havaalanları yetmiyor. Uçaklar, pist boşalsın diye havada tur atıp dönüyor. Almanya kaç yıldan beri çalışıyor. Berlin Havaalanı başlayamadı. Neden? Çünkü önce kalkınmasıyla ülkede, öyle büyük bir havaalanı ihtiyacı doğurması lazım. Ondan sonra da yapma iradesi ve gücü. Bu hükümet ülkeyi buraya getirmişse, Allah’a şükretmek gerek. Eğer CHP’nin dediğine giderse millet, değil bu havaalanlarını dolduracak uçak, yapılan yeni binalarda oturacak adam kalmaz. 1960’da olduğu gibi işçi ve beyin göçü başlar. En basiti. Taksim meydan düzenlenmesi. Plan hazırlanmasından, finans teminine kadar kaç bin kişi çalıştı. Ne emekler, ne zamanlar harcandı. Ama beyler emir, dakikalık bir iş, “3. Köprü, yol, nükleer enerji, Hızlı tren olmayacak!” deyince her iş tamam. İki dozer yıkar. Akla ziyan bir başarı! Bunu Hulagu da, Hitler de, Esat da, Sisi de  yapar. Millet, bu lafa oy vermez.

Muhalefetin bu çalışmalarının hiç anlamı yok mu? İbret alan için anlamsız şey yok. MHP, çatı inşasıyla, ana muhalefeti peşine taktı, koşturuyor. Maddi bir bakışla, ana muhalefeti peşinde sürüklemek başarıdır. Çatıya çıkmaya çalışan CHP, Gezi ve Esat ziyareti gibi zararlı işlerden uzak tutulmuştur. Ülke için kârdır.  

İttifak için çaresizlik yetmez. Ümit ışığı şart. İlk gereklilik olan şartlar, ümit vermiyor. Ümit doğuracak aday yok ki, aranıyor. Bütün ülke, hatta dünyadan görünen ve bilinen iki kişiden birinin adaylığı bekleniyor. Muhalefetin aday arayışı, “3. Köprüyü yıkma” zevki gibi, adaylıkta da yapıcı olmadığı için çıkmazda.

Ahmet Necdet Sezer gibi bir ümit olamaz mı? Olmaz. O ümit, Ecevit yönetiminde liderler ittifakından doğdu. İttifak edilen aday yoktu. Şimdi aday da, seçici millet de hazır. Sezer, Gürsel gibi seçildi. Gürsel’i, İnönü; Sezer’i adeta Ecevit seçti.  

CHP ve MHP’nin, ümitsiz bir aday üzerinde anlaşmaları, neticede kendilerine zarar verir. Ayrı adaylarla seçime girecekler. Görünen, seçim ikinci tura kalmayacak.

Cumhurbaşkanımızı şimdiden tebrik ile, milletimiz, İslam dünyası ve insanlığa hayırlı ve kalıcı hizmetler yapma nasibine sahip olurlarını Allah’tan niyaz ediyorum.