Kriz derinleşirken
IŞİD bir yandan Bağdat’a doğru ilerlemeye çalışıyor, öte yandan peşmergelerle çatışmaya başladı. Rehineler hâlâ Türkiye’ye dönmedikleri için gerilim devam ediyor..
IŞİD sırtını kabilelere dayamış durumda.. Kabileler de IŞID’i yanına alarak Şii yönetimden intikam alma çabasında..
IŞİD savaşçıları olarak bilinen savaşçıların bir kısmı aslında Saddam sonrası bir anda ortadan kaybolan ve bir şekilde varlığını gizli bir şekilde sürdüren Irak ordusu..
Kim olaylara ne kadar hakim belli değil..
Herkes bir yandan Musul’u ele geçirmeye çalışıyor, öte yandan bu süreci muhalefeti tasfiye için bir fırsat olarak görüyor..
IŞİD’in Suriye’deki kuvvetini Irak’a kaydırdığı söyleniyor.. İran’ın da Şii yönetimi desteklemek için silahlı grupları Irak’a gönderdiği belirtiliyor..
Bu arada; Sistani, IŞİD’e karşı savaş ilan etti.. IŞID de zaten Rafizi kabul ettiği Şii yönetimini düşman kabul ediyor..
Öyle anlaşılıyor ki, birileri de bölgeden gönderdiği bir takım haberlerle tarafları birbirine karşı kışkırtmaya çalışıyor..
Önceki gün Twitter’den, IŞİD’in esir aldığı 2400 Irak askerinden 1700 tanesini infaz ettiğini açıklamıştı.. Yine aynı şekilde sosyal mediada tarafların kaçırdıkları, tecavüz ettikleri haberini yayıyorlar.
Yani birileri, tarafları birbirine karşı kışkırtmak için elinden geleni arkasına koymuyor..
ABD, NATO ve İngiltere sessizliğini koruyor.. Ama Suudiler bölgede aktif. Vehhabi grublar üzerinden gelişmeleri yakından takip ediyorlar.. Bir yandan da bölgedeki Nakşi grubları kendi yanlarına çekmeye, olmuyorsa çatışmaların dışında tutmaya çalışıyorlar.. Tabi İsrail bölgede son derece aktif. Bütün cephelerde oynuyor..
Bir de bölgede ABD ve İngiltere’nin özel kuvvetleri, Blackwaterleri hepsi aktif..
“Şark cephesi”nde yeni bir durum yok. Bildik oyunlar oynanıyor..
Birileri Irak ve Suriye’yi Bosna’ya çevirmek istiyor. Bunun için de krizin derinleşmesi vesürekli hale gelmesi gerek..
Şii yönetim, merkezi hükümeti temsil ettiği için diplomatik öncelik ve üstünlüğe sahip.. Yine aynı şekilde İran’ın açık desteği de yanlarında.. Körfezi kontrol ediyorlar. İran’la uzun bir sınıra sahipler.. Muhalefetin hareket alanı son derece sınırlı ve zaten terörist damgası yedikleri için durumları kötü.. Türk konsolosluğuna saldırarak Türkiye’yi de daha ilk günden karşılarına aldılar.. Hareketin içinde % 20’ye yakın, Türkiye’den giden insanlar var. Yarın bunlar da bu kirli oyunda yer almak istemeyebilirler..
Şii yönetim hava üstünlüğüne ve füze gücüne sahip. Bu da önemli bir üstünlük..
IŞİD düzenli bir orduya sahip değil.. Daha çok gerilla tipi vurkaç taktikleri ile mevzi kazanmaya çalışan bir örgüt. Siyasi kadroları da yok, uzman askeri kadroları da.. Sırtlarını dayadıkları aşiretler ise, değişen şartlara göre her an IŞİD’i bırakabilirler. O zaman sosyolojik tabanları yanında askeri desteklerini de kaybetmiş olurlar..
Irak Cumhurbaşkanı Maliki’nin bir IŞİD saldırısında hayatını kaybettiği iddiaları doğrulanmadı ama yaralanmış olabileceği söyleniyor. Ama bu arada; Irak’ın Tikrit kentinde bir eve düzenlenen baskında aralarında Saddam Hüseyin’in yardımcısının oğlu Ahmet İzzet ed-Duri’nin de bulunduğu 50 kişinin öldürüldüğü haberi geldi..
Bölgeden gelen haberlere hemen inanmamak gerek. Özellikle fasıklar bir haber getirdiğinde daha fazla ihtiyad gerekli.. “Harp hiledir” diye, herkes nerede ise her şeyi mübah görüyor. Tabi yalan söylemek onlar için sıradan bir iş..
Bu arada; Türkiye vatandaşı diplomatik görevliler ve şoförler güvenli bir ortamda korunuyorlar. Henüz Türkiye’ye intikalleri sağlanmadı. Bazı Arap aşiret liderleri bu kişilerin güvenliği ile yakından ilgileniyorlar.. Ama henüz bir çözüm yok.
Kerkük’e 20 km mesafedeki güneybatı bölgesindeki Murtaka’da peşmerge ile IŞİD militanları arasında çıkan çatışmanın yayılmasından endişe ediliyor..
Çatışmalarda peşmergelerden çok sayıda yaralanan olduğu haber veriliyor.. Bu arada peşmergeler de IŞİD’e karşı harekete geçti. Erbil’de gönüllü peşmergenin “Canlı Şehitler” Birliği Musul’a doğru hareket ettiği ileri sürülüyor.. Yine bölgeden gelen haberlere göre, işgalinin ardından peşmergemelerin tekrar Musul’a dönmeye başladıkları bildiriliyor..
Irak’ta Sünni-Selefi koalisyonu ile Şii ve Kürt birlikleri arasında çatışmanın önümüzdeki günlerde daha da derinleşmesinden ve yaygınlaşmasından endişe ediliyor..
Gelecek günlerin ne getireceğini hep birlikte yaşayarak göreceğiz.
Selam ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.