Ehl-i Hâl İle Kırk Yıl
Bu haftaki kitabımız; “Ehl-i Hâl İle Kırk Yıl” ismini taşıyor. Alioğlu Yayınları arasından çıkan eserin yazarı ise İsmail Müftüoğlu.
Müftüoğlu soyadı çok ama kaç tane İsmail Müftüoğlu vardır bilmiyorum. Bu yüzden İsmail Müftüoğlu’nun, Adalet Eski Bakanı Av. İsmail Müftüoğlu olduğunu söyleyelim.
Bu paragraftan itibaren İsmail Müftüoğlu diye yazmam nezaketsizlik olur. Artık İsmail ağabey diye devam etmeliyim.
Eminim kendisi bu satırları okuduğunda yine bana kızacaktır ama onun kızması, saman alevi gibidir, parlar ve söner.
İşte “Ehl-i Hâl İle Kırk Yıl” adını verdiği kitabında da mümkün mertebe saman alevi gibi parlamanın sınırına gelip gelip hemen sönmüş.
Doğrusu hayret ettim. Benim tanıdığım İsmail ağabey, bu kadar sabrı nereden bulmuş. Demek ki, artık yolun sonuna geldiğini iyice anlamış.
Yine kızdıracağım derhal düzelteyim. İsmail ağabey yolun sonunun gözükmesinden korkmaz. Allah’a teslim olmuş bir ruha sahiptir.
Böyle olmazsa yıllar önce kendi mezarını yaptırıp zaman zaman ziyaret eder mi?
İyi Müslümanlar, hayattan ders çıkarmak için hastane veya mezarlık ziyaret ederler, İsmail ağabey ise kendisine yaptırdığı mezarını ziyaret eder.
Haliç’in kıyısında, Sur dibinde, gelip geçen yine iyi insanların Fatiha okuyacağı mezarlıkta yeri hazırdır. Neyse burayı geçelim.
¥
İsmail ağabeyin kitabı, muhafazakâr çizgideki herkesin evinde olmalı. Her ne kadar bu sefer suya sabuna dokunmadan yazsa da o yıllara şahit olanlar çok şey öğreneceklerdir.
İsmail ağabey eserine Allah dostlarını tanıtarak başlamış. Sonra siyasi hayatına girmiş ama pek azını anlatmış. Mesela nasıl bakan olduğunu da anlatsaydı.
Dini İslam’a Müslümanlara ve MSP kadrolarına sürekli hakaret eden; münafıklıkta ise henüz rekoru kırılmamış ünlü bir “gazetecilik adı altında tetikçilik” yapan şahsı, bakan iken odasında nasıl dövdüğünü de anlatmalıydı.
Doğrusu kitabı hızlı bir şekilde okumaya gayret edince gördüm ki, İsmail ağabey, “Hakkınızı helal edin” dercesine bir kitap yazmış.
Hakkınızı helal edin deyince belki yanlış anlaşılır, “İsmail ağabey hak hukuk gasp etmiştir” demek istemiyorum.
İsmail ağabeyin öfkesi davası adınadır. Şahsına yapılmış haksızlıklara tahammül eder (bana tahammül ettiği gibi) ama davasına yapılan ihanetleri affetmez.
Kitabında da mümkün mertebe bu meselelerin kıyısından geçmiş. Kırgınlıklarının, dargınlıklarının üzerini örtmüş veya sonucu “arif” olanlara bırakmış.
¥
Kitabın kapağı da harika olmuş. Tepedeki bir camiye doğru çıkan taş merdivenlerde, sol elinde kitap, (kitap sağ elde olsaydı) sağ elinde çantası olan bir adamın çıkan resmi var.
Eseri okumak isteyenler, yakın tarihte yazılmamış ve konuşulmamış pek çok olayı hatırlayacaklar vesselam.
Eser hakkında bilgi için; Alioğlu Yayınları: 0212- 511 29 23
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.