Bir sürpriz yok. Herkesin tahmin ettiği gibi, AK Parti’nin cumhurbaşkanı adayı, Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan…

Tabii bu sadece aday belirleme değil, cumhurbaşkanı belirlemedir. Milletin oylarını elbette çantada keklik olarak görmüyorum, ama rakiplerine baktığınızda, Erdoğan’ın seçilmesinin garantiye yakın olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz.

Anketler de böyle çıkıyor.

Zaten yarışa da 1-0 önde başlıyor.

Nereden bu sonuca vardığımı görmek isteyen, adayların belinlenmeleri sırasındaki farka baksın…

En yakin rakibi Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu, birkaç metrekarelik bir odada, birkaç kişi eşliğinde kamuoyuna takdim edilmişti.

Adı bile yanlış telaffuz ediliyor, bir algı operasyonu eşliğinde “Çatı Aday” olarak onu kamuoyuna takdim edenlerin bile daha önce tanımadıkları açıkça görülüyordu.

Zaten CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu tek başına karar vermiş, istişarelerde öne çıkan tüm isimler bir kenara itilmişti.

Bu yüzden bazıları Ekmeleddin Beyin, Kılıçdaroğlu’nun kulağına fısıldandığını iddia etmişti.

Bu iddia git gide yayılıp hafızalarda kanaate dönüşüyor.

Doğal olarak İhsanoğlu ismi etrafında bir tereddüt büyüyor.

Buna CHP’nin ulusalcı kanadının muhalefetini ve MHP’de içine sindiremeyenleri etlerseniz, Erdoğan’ın en yakın rakibinin ne kadar gerilerden yarışa başladığını görebilirsiniz.

Yani Sayın Erdoğan ilk turda cumhurbaşkanlığı seçimini kazanır.

Adayların start verme biçimi ne kadar farklıysa, ilk sözleri de o kadar farklı…

Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu, ne kadar Atatürkçü olduğunu ispatlamaya çalışarak işe başlarken, Sayın Erdoğan Allah’a hamd ve dua ederek başladı. Siyasi ilkelerini paylaştı. Hedeflerini koydu. Alpaslan’dan, Kılıç Aslan’dan, Süleyman Şah’tan söz etti. Geleceğini geçmişiyle bütünledi.

Bir fark daha…

Diktatörlükle suçlanan AK Parti Genel Başkanı, en geniş anlamda istişarelerle adayını belirlerken, “demokrat” geçinen CHP Genel Başkanı tek başına aday belirliyor.

Eski CHP’nin “tek adam” alışkanlığı zaman zaman nüksediyor ve belirleyici oluyor demek ki…

En eski partimizde değişen bir şeyin olmadığını görüyorsunuz.

Bu yüzden de başarılı olamıyor. Girdiği her seçimi kaybediyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimini de kaybedecek.

Ama seçime kadar yapılacak algı operasyonlarına, iftiralara, isnatlara, yalanlara, dolanlara, yeri tapelere-mapelere herkes şimdiden hazır olsun.

Herkes bilsin ki, “Çatı Aday” diye diye çatlama sürecine girenler, daha önce hazırladıkları tuzakları servis edecekler. Özgür irade ile ulaşamayacakları makamları ele geçirmek için aklınıza, hayalinize gelmeyen oyunlar tezgâhlayacaklar. Ülkeyi dışarıya jurnalleyip sıkıştırmaya, etrafımızdaki ateşi Türkiye’ye sıçratmaya çalışacaklar.

Bunlardan her şey beklenir.

Ama hepsi boşa çıkmaya mahkümdür. Yeter ki kahır ekseriyet olarak dik duralım.

Tekrar hayırlı olsun!