Kahramanmaraş'ta Provokasyon 1
Şu başlığa bakar mısınız: “Maraş'ta Suriyeli Muhacir tahammülsüzlüğü”.
“Kahramanmaraş'taki Suriyeli göçmenlere karşı pazar günü başlayan eylemler, pazartesi de devam etti. Suriyelileri kentte istemediklerini söyleyen eylemcilere polis müdahale etti.
Kent Meydanı'nda toplanan grup, Suriyelilerin kentte suç işleyip huzursuzluk çıkardıklarını söyleyerek eylem yaptı. Dağılmaları yönündeki uyarıları dikkate almayan gruba, polis müdahalede bulundu.
Ara sokaklara kaçan göstericiler, Dere Pazarı'nda yeniden buluşarak slogan atmaya devam etti. Polis, bazı göstericileri gözaltına aldı.
Gösteriler sırasında bazı Suriyeliler polis ekiplerinin yanına gelerek, evlerinin taşlandığı gerekçesiyle yardım istedi. Pazar günü de benzer bir eyleme şahit olan kentte, Suriyelilere ait dükkânlara saldırılar olmuştu. Dükkânların tabelaları sökülmüş ve camlarına taş atılmıştı. İçinde Suriyeli bir ailenin olduğu otomobilin camlarını kıran grup, polisin havaya ateş açmasının ardından dağılmıştı.” (Kaynak: Haberyurdum)
Aman Allah’ım’ ne kadar utanç verici bir durum! Bir Maraşlı Müslüman olarak bu kadarcığına bile hicabımdan yerin dibine girdim…
Maraş “biz bu filmi gördük” diyerek oyuna gelmemeli idi. Gelmedi de nitekim. Olay üç beş serseri çocuğun işi olarak kaldı.
Olaydan birkaç gün önce facebook’ta bir hareketlenme vardı. Milliyetçi/ırkçı bir siyasi örgüte bağlı olduğu belli kimi sayfalarda tahrik kokan notlar vardı. Hatta birisinin altına “Allah sizi onların durumuna düşürmesin” gibi uyarıcı yorumlar yapmıştım. Fakat sosyal medyada organize olarak bu çirkinliği yapacaklarını hiç ummamıştım.
Nedir şikayetleri?
Sosyal medyada yazılanlar şöyle özetlenebilir: “Adam dövmeler, gasp, dilencilik, ucuz işçilik, hırsızlık, arttı,uyuşturucu getirip satma fuhuş işleri bunlarda. Ev kiraları acayip pahalandı, adamlar 3-4 aile olup beraber ev tutuyorlarmış tabii fiyatlarda %100 işlemi …”
“İşte yüz yıllık ırkçı eğitimin başarısı” mı dersiniz, ya da “işte ırkçılığın çirkinliği” mi dersiniz ama olanlar gerçekten utanç verici…
Meşhur “Maraş Olaylarında” da solcu iktidarın polislerinin sağcı-ülkücü gençleri eziyet ve işkence ile dövüp öldürdükleri aylarca fısıltı gazetesi ile yayılmış, sünniler aleviler birbirleri aleyhine kışkırtılmıştı. Olay başladığında ortalıkta polis yoktu. Asker de üç gün sonra geldi ve önceleri sadece seyretti. Belli ki bir şeyler amaçlanmıştı ama tam olarak o amacı elde edememişlerdi.
Şimdi de aynı oyun oynanıyor. Alet edilen aktörler de yine milliyetçi gençler. Sevindirici olan ise, olaya karışanların hep çoluk çocuk oluşu. İçlerinde aklı başında birisi yoktu. Yaşlılar ise ya oradaki parkta oturan insanlardı veya rezalete ve pantazaya meraklı seyircilerdi.
Aklı başında her Maraşlı bunu kınadı. Yoksa olaylar bambaşka olurdu.
İnsani Yardım Vakfı (İHH) Kahramanmaraş Temsilcisi Süleyman Erayman, eylemlerin bir provokasyon olabileceğini ileri sürdü. Eylem sırasında olay yerinde olduğunu söyleyen Erayman, “Eylemi yapanlar, çocuklar ve gençler. Aralarında 25 ve üzeri yaşta, aklı başında kimse yok. ‘Çocuklara niçin yapıyorsunuz bu eylemi?’ dediğimizde ‘Bir polis bıçaklanmış’ dediler. Biz de oradaki polislere söylentilerin doğru olup olmadığını sorduk. Onlar da ‘Yok öyle bir şey’ dediler. Birileri eylemcileri galeyana getirmek istiyor gibi. Normal vatandaşların Suriyeliler ile hiç bir sorunu yok” dedi.
Suriyeli vatandaşların Maraş’a önemli desteklerinin olduğunu aktaran Erayman, “İlimizdeki Suriyeliler ile buranın insanı iç içe kardeşçe yaşıyor. Öyle aralarında büyük problemlerde yok. Suriye’den gelen insanlar Maraş’a iş gücü olarak da katkıda sağlıyorlar. Burada sanayi ve tarım alanında eleman eksikliği vardı, onların sayesinde bu durum giderildi ve ekonomiye dönük önemli faydaları oldu bu insanların. Suça bulaşmış Suriyeliler yok mu, var. Ama bu çok az sayıda. Genel itibariyle Suriyelilerin kimseye zararı yok, faydası var” ifadelerini kullandı. Maraşlıların Suriyeli vatandaşlara sahip çıkmaya devam edeceğini dile getiren Erayman, konuşmasını şöyle bitirdi: “Bizim Suriyeli kardeşlerimizle hiçbir sıkıntımız yok. İnsanlar burada Suriyelilere ücretsiz evini, arabasını veriyor. Burada Ensar-Muhacir kardeşliği yaşanıyor ve iki tarafta bunun farkında. Bu ortamı bozmaya kimsenin gücü yetmeyecek inşallah.”
Memur-Sen Kahramanmaraş Şube Başkanı Adnan Alagöz de yaşananların bir öfke patlaması olduğunu söyledi. 7–8 aydır şehirde kışkırtıcı olayların meydana geldiğini söyleyen Alagöz, “Uyuşturucu, fuhuş gibi olaylar gençleri biraz rahatsız etti. Eyleme katılanlar …… camiadan gençler ve çocuklar. Bu grup Suriyelilerin Türkiye’ye gelmesine karşıydı baştan beri. Ramazan ayında bu şekilde Suriyelilerin protesto edilmesi hoş bir durum değil. Bizim ecdadımız hiçbir zaman kendisine sığınan kim olursa olsun bu şekilde davranmamıştır. Suriyeliler yanlış yapsalar bile bu tür eylemler yapılmamalı. Bizim içimizde de yanlış yapanlar var” açıklamasını yaptı.
Kahramanmaraş halkının Suriyeli kardeşlerine daima kucak açtığını belirten AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Sevde Beyazıt Kaçar, “Şu süreçte, özellikle Cumhurbaşkanlığı sürecinde bir kışkırtma olmuştur diye düşünüyorum” dedi.
AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Sıtkı Güvenç ise, “Mekke’li müşriklerin zulmünden Medine’ye hicret eden Peygamberimiz ve ashabına Medine’li müminler sahip çıkıp, nasıl ensar olma şerefine sahip olduysa, Maraş halkı da Esed’ın zulmünden kurtulmak için şehrimize hicret eden Suriye’li kardeşlerine sahip çıkarak ensar olma şerefine ermiştir” diye konuştu. (Kaynak: Akit)
Yazı çok uzadı. Biz de düşüncelerimizin devamını yarın yazalım bari.
Not:
Başlattıkları kara harekatıyla kuduz köpekler gibi Müslümanlara saldıran terörist devletin Yahudi askerleri eninde sonunda cezalarını bulacak, Allah erlerinin eliyle gebertilecektir. Mazlum Filistinli kardeşlerimize dua ve yardım edelim. Bu ülkeden İsrail’e giderek savaşan Yahudileri de devlet tespit etmeli ve gerekeni yapmalıdır. Yahudi ve Hristiyanları dost edinen ve onları cennete sokmaya çalışan bel’amlar da gerçekleri görerek artık tövbe etmelidir. Allah yâr ve yardımcımız olsun ve Müslümanları mansur ve muzaffer eylesin..