Sayın Mustafa Destici’ye sevgilerimle…
CHP’nin “çatı adayı” formülüne “eklem”lenen ve bir “derin İsrail projesi”ne “Ekmel”lenen kimi “dostlarımız”ı uyarmak vazifemizdir.
Geçtiğimiz 12 yıllık süreçte, Sayın Erdoğan’ın çoğu politikasını destekledik ama kimi politikalarına gerekli tepkiyi vermekten de çekinmedik.
Sayın Erdoğan’ı sevmiyor olsaydık, tıpkı “Paralelcilerin” yaptığı gibi yıllar yılı karşısında kırk takla atar, zamanın uygun olduğunu düşündüğümüzde de dirseği çakardık!..
Biz böyle yapmayız.
Biz sevdim mi tam severiz ve bu sevginin tezahürlerinden birinin de “dostça uyarmak” olduğunu biliriz!
Biz sizi de severiz…
Bu sevginin gereği olarak da söyleyeceğimizi söyleriz!..
•
Şimdi…
BBP camiasının fedakâr cefakâr mensuplarından gelen tepkiler de onu gösteriyor ki, “Ekmel” işi son derece yanlış olmuştur.
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun da mağdurları arasında yer aldığı “Sivas Provokasyonu”nun suçunu 2 Temmuz’daki konuşmasıyla mağdurlara yükleyen…
Ve 5 Temmuz’da Başbağlar katliamı hakkında tek kelime etmeyen Ekmel Bey’e eklemlenmek büyük hata olmuştur.
Ekmel Bey, bu çatı adaylığını kabul etmekle bir hata ettiyse, BBP yönetimi Ekmel’e eklemlenmek suretiyle bin!..
•
Yerel seçimler öncesinde Paralel Yapı’ya da eklemlenmek gibi bir şey bu.
Büyük Birlik Partisi camiasına karşı tavrı belli olan, 28 Şubat’ta Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun durduğu yerde değil de “darbecilerin” yanında saf tutan bir yapıdan ne bekliyordunuz?..
Ve elinize ne geçti?..
Üç beş kez “karanlık” ekranlara çıkmak mıydı istifadeniz?..
Kaç oy geldi?..
Ve hesap edin bakalım, kaç oy gitti!..
•
Beni “başka”larıyla karıştırmayınız!
Ben sizin kardeşinizim.
Dostça söylerim.
Kuyu kazmam, tezgâhlara karışmam, Allah’ın izniyle eğilip bükülmem.
Bugüne kadar, bu sütunda AK Parti’nin yanlışlarına da işaret eden nice Mustafa Destici değerlendirmesi yer aldı.
Yaptığım programlarda “çözüm süreci” dahil, hangi konuda tepki göstermek istiyorsa müdahalesiz imkan vermeye gayret ettim.
Büyük Birlik Partisi’ne Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu döneminde verdiğim desteği, Sayın Mustafa Destici döneminde de devam ettirdim.
Tavrım açık; Rahmetli Erbakan’ı, Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nu, Sayın Erdoğan’ı severim.
Sayın Mustafa Destici’yi de son “zaman”lardaki tavırlarına biraz bozulsam da severim.
Ve şunu da bilirim ki, bugün Sayın Destici’nin tavırlarına isyan eden Büyük Birlik Partililer de kendisini severler.
Bu sevgiye sırt çevirmek ve “Artık oy yaydan çıktı, yaptık bir yanlış sürdüreceğiz el mahkûm!” düşüncesine saplanıp kalmak hatayı büyütür.
Yanlıştan dönmek erdemdir!..
•
Kimseye akıl vermek gibi bir niyetim yok.
Sadece dostane uyarı:
Bu gidiş gidiş değil!..
•
“Adaylardan” hiçbirini desteklemediğinizi belirterek ve her adayın size göre “menfi” olan yanlarını dile getirerek “özgün” politikanızı belirleyebilirdiniz.
Bugün için siz ne derseniz deyin “Paralel Yapı” tarafından kullanılmış oluyorsunuz.
Ve… Maalesef, “Namlusu millete dönen vesayete” selam çakmış!..
Lütfen vazgeçiniz efendim. Son olarak…
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’na sağlığında zerre itibar etmeyenlerin, bırakın itibar etmeyi “Dink” mevzularından dolayı suçlamaya bile kalkanların, bugün ihtiyaç üzerine kapınıza getirdikleri dolmuşa da lütfen binmeyiniz!..
Yakın dostlarınızdan Sayın Metin Gündoğdu’nun “Rahmetli Yazıcıoğlu davasını hangi paralel unsurların uyuttuğunu hepimiz biliyoruz!” sözlerini lütfen es geçmeyiniz!
Bayramınız mübarek olsun.