Nesil Yayın Grubu’nu Takdimimdir
Benim de yıllardır (42 yıldır) içinde yer aldığım Nesil Yayın Grubu, son zamanlarda malum çevrelerden gelen envai çeşit iftiralarla kirletilmeye çalışılıyor…
Tepeden tırnağa kin ve nefret çamuruna batmış olanların, etraflarına da çamur sıçratmalarında bir gariplik yok aslında; malum: Herkes elindeki malzemeyi kullanır…
Bendenizi bu yazıyı yazmaya sevk eden asıl unsur, Nesil yayın Grubu’nun ve grup içinde yer alan Moral FM Radyosu’nun “Paralel Yapı” tarafından teslim alındığına ilişkin iftiradır… Bu konuda susmak, “dilsiz şeytan” hükmünükabullenmek anlamına gelir ki, bu yükü taşıyamam.
Bu yüzden, neredeyse kurulduğu günden beri içinde yer aldığım, muhabirlikten genel müdürlük ve yönetim kurulu başkanlığına kadar, her türlü görevde bulunduğum Nesil Yayın Grubu hakkında kamuoyumuzu bilgilendirmek istiyorum…
Bu grup, Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin, bizzat yayın hizmetleriyle görevlendirdiği birkaç yakın talebesi tarafından 70’li yılların başında kuruldu. Doğrudan Risale-i Nur neşriyatı yanında gazete, dergi ve kitaplar da yayınlamaya başladı…
O tarihlerde medya (eski deyişle basın) seküler laikçilerin kontrolündeydi. Dindar camia, kendini ifade edecek “lahana yaprağı” kadar olsun bir yayın organından mahrumdu.
Büyük zorluklar çektik, içeriden ve dışarıdan her türlü güç odağının saldırılarına maruz kaldık. Zaman oldu, çorba paramızı bile yayınlara harcadık. Ama hiçbir gücün önünde eğilmedik: Darbelerle, darbecilerle ölümüne mücadele ettik. Darbeden darbeye çöpe atılan milli iradeyi yeniden siyasete hâkim kılmak için savaş verdik…
Kimi çevreler tarafından horlandık, aşağılandık; grubumuzu sistematik biçimde itibarsızlaştırılmaya çalıştılar, defalarca çelmelendik. Tavrımızda, tarzımızda hiçbir değişiklik yapmadık. Düştüğümüz yerde kalkarak ve “Zalimler için yaşasın cehennem!” diyerek yola devam ettik.
Bediüzzaman öğretisinin temeli, hizmetimizin temeli oldu, bu konuda hiçbir taviz vermedik… Böldüler, parçaladılar, ama çok şükür yutamadılar!
90’ların başında, yayın hizmetlerimize bir de radyo eklendi: Moral FM…
Kurulduğumuz günden bugüne, demokrasiden, özgürlüklerden, insan haklarından, hukuktan, adaletten yana duruşumuzu koruduk…
Atananları yahut kendi kendilerini atayanları desteklemedik. Tüm vesayetlere karşı dik durduk ve bu uğurda bedel üstüne bedel ödedik…
Siyasetten asla beslenmedik. Devletten ne iane, ne iaşe, ne de ihale almadık, ama siyaseti dizayn etmek, devleti ele geçirmek gibi ihtiraslarımız ve kalabalıklaşmak gibi dertlerimiz de olmadı… Nasılsa Allah kaç kişi olduğumuzu değil, nasıl yaşadığımızı soracaktı.
Daima meşru zeminde kalmayı seçtik. Seçilmişlerin arkasında durduk. Hiçbir kargaşaya prim vermedik. Bu net duruşumuzdan ötürü zaman zaman baskıya uğradık, yayın organlarımız defalarca kapatıldı, defalarca sorgulandık, yargılandık, kara listelere alındık, ambargolara muhatap olduk; siyasal ve ekonomik anlamda zaman zaman kuşatıldık, envai çeşit iftiralara uğradık, iflas ettirildik; ancak pes etmedik, vazgeçmedik, kıble istikametinde yürüyüşümüzü sürdürdük ve hamdolsun bugünlere geldik.
Belki çok büyüyemedik, gelişemedik, önemli bir ekonomik güce dönüşemedik; çünkü bu dünyevi kavramları umursamadık… Aslolan “Kıble ekseni”nden sapmamak, helâle haram katmamak, boyunduruk takmamak, güce teslim olmamaktı. Sanırım bunu başardık.
Bu tavrımız bazılarına ters geldi, eleştirildik, “Herkes Mersin’e giderken siz tersine” gidiyorsunuz dediler, “Zaman en iyi müfessirdir” diyerek sabrettik.
Bugün içinden geçtiğimiz durumda da tereddütsüz aynı pozisyonu koruyoruz: Seçimle işbaşına gelen kadroları tasfiyeye yönelik kumpaslara karşı çıkıyor, Sayın Başbakan’ın hizmetlerini ve “Yeni Türkiye” oluşturma yolunda yaptığı mücadeleyi takdirle karşılıyor ve karınca kararınca katkı sunmaya çalışıyoruz.
Bizi “Paralel Yapı”ya bulaştırmaya çalışanlar, avuçlarını yalasın!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.