İşte gördünüz, Gazze’de oluk oluk kan akarken kılını bile kımıldatmayanlar Irak’taki Hıristiyan Dürziler konu olunca acilen Birleşmiş Milletler’i toplantıya çağırdılar.

Çağıran da şu bildiğimiz Fransa.

Fransa, öyle Fransa ki, sürekli sivrisinek üreten tarihi bataklığımız.

Tüm hastalıklar, kirlilikler oradan gelir...

Fuhuş mu dersiniz, nikahsızlık mı dersiniz, dini sosyal hayattan kovan laiklik mi dersiniz hepsi.... Osmanlı’yı bitiren İttihatçıların da harman olduğu yer orası.

Gazze vahşetini görmezden gelip de Hıristiyan Dürziler için Birleşmiş Milletler’i acilen toplantıya çağırmak insanlık adına ikiyüzlülük değil de nedir?

Bosna’daki etnik katliamı seyrettiler, şimdi de ÇİN gavurunun Uygur Türkleri’ne uyguladığı insanlık dışı vahşeti zevkle seyrediyorlar... 

Gazze katliamı karşısında kılları bile kımıldamıyor...

Bu ikiyüzlü davranışa büyük devlet denmez, küçük devlet denir.

Bu gavurun alayı ne kadar medeniyetçilik satsa da Osmanlı gibi olamaz.

Nerede zulüm, nerede etnik katliam varsa Osmanlı tüm haşmeti ile oradaydı.

Osmanlı insanlık sergiliyordu Batı ise vahşet...

Şimdi de Irak topraklarının çoğunu işgal eden IŞİD diye bir örgütün peyda olduğunu görüyoruz. Gerçekten ne olduğu henüz berrak değil, hakkında hüküm vermek erken...

Özellikle, Bağdadi’nin Yahudi olduğu Şia kaynaklı söylentiye ben hiç inanmadım. 

Olabilirse de IŞİD Erbil’e dayanınca mi Yahudilik akıllarına geldi?

MOSSAD denilen istihbarat örgütünde her türlü hile ve yalan var... 

Ülkemizdeki Bahriye Üçok, Uğur Mumcu gibi cinayetlerde onun eli var. 

“Selam Tevhid” gibi uyduruk örgüt İran’la Türkiye’nin arasını açmaya yönelik bir proje, bu projeyi de maalesef cemaatin sırtına yıktılar. 

Sorsan vatana millete hizmet ediyorlar, MOSSAD’ın kayığına bindiklerinden haberleri yok.

Şöyle diyorum, IŞİD madem Irak’ta bir devlet oluşturma gayretinde, o halde baş kesmesi, türbelerle, camileri havaya uçurması hiç işine gelmez. Aksine halkı aleyhinde galeyana getirir.

İlk başta bu örgütü ABD saldı dediler, sonra İsrail’e döndü...

Şimdi de üzerine hem ABD hem Suriye çullanıyor.

 Bu ABD, fanatik Yahudilerin Gizli Dünya projesini uygulamakla görevli. 

Biliyorsunuz Saddam’ı önce İran’ın üzerine saldı bilahare yaptığı masraflar karşılığı Kuveyt’i işgal ederek, Irak’a katmayı önerdi. Sonra da “bağımsız ülkeyi işgal ettin” diye çöktü imiğine.

O zamanlar Saddam dedi ki:

 “Ben yanıldım, bu Büyük Şeytan aynı oyunu size de oynayabilir kanmayın.”

IŞİD olayı Türkiye üzerinden petrolünü satan Barzani’yi hizaya getirmek için piyasaya çıkarılmış olabilir. Ne var ki her zaman evde ki hesap çarşıya uymuyor.

Şu anda ABD’nin IŞİD hedeflerini vurması göstermelik de olabilir.

 ABD her zaman hem nalına hem mıhına politikası güder. 

Öcalan öyle olmadı mı?

Yıkandı yağlandı, sonra da teslim edildi.

İşin garibi, 33 yıldır alt edemediğimiz PKK’yı IŞİD kısa sürede kaldırıp attı.

PKK zora düşünce peşmerge ile birleşti.

Şu anda IŞİD’ın üç hedefi var; Maliki, Barzani, PKK.

İyi ya, bizim de yıllara varan sıkıntılarımız bunlar değil miydi?

Derler ya, dinsizin hakkından imansız gelir...

Obama’nın, “IŞİD’e halifelik kurdurmam” şeklindeki açıklaması IŞİD’in elden avuçtan çıktığını gösteriyor. El Kaide de bir zamanlar aynı paralelde iken şu anda ABD’nin en hızlı terör listesinde. Neyin ne olacağı belli olmuyor. Örgütü kurarlar, sonra bakarlar ki elden avuçtan çıkıyor, bakarlar icabına. IŞİD bu hali ile icabına bakılacak gibi durmuyor...

Ok yaydan çıktı bir kere.

Türkiye bu oyunda satrancını iyi oynamalı...

Birleşmiş Milletler, NATO havasına kapılır da, Libya’da yapmış olduğu yanlışı umarım burada da yapmaz. Görülen odur ki, tüm haşmeti ile Ortadoğu’da petrol kavgası var. 

Barzani Türkiye ile petrol konusunda ilişkiye girmemiş olsaydı bu IŞİD meselesi ortaya çıkmazdı. Çıktı diyelim, Rabbim nelere kadirdir, bakarsın kurşun hedefinden seker sahibine saplanır...

Fırtınalı havalarda güneş de doğuyor... 

Yeter ki isteyelim, biz buna layık olalım.