Çatıdan kin aktı balkondan merhamet
Çatının çökeceği, çatıyı çatanlardan belli değil miydi? Belliydi! Çünkü millete ve devlete hep öfke kustular.
Elhamdülillah sağduyu sahibi milletimiz, balkonun sağlam olması ve dik durması gerektiği mesajını verdi.
Yalnız baştan beri üzüldüğüm bir şeyi paylaşayım. Cumhurun başkanı R. Tayyip Erdoğan’ın karşısına dişine göre bir adayın çıkmamasıydı.
Allah’ını seven herkese soruyorum.
-“Tayyip Bey ile Bay Ekmel birbirine denk miydi? Tayyip Bey’in karşısına çıkacak hiç mi milletimizi ve memleketimizi tanıyan, bilen, gören birini bulamadılar?”
Bu arada Bay Ekmel’e de haksızlık etmemek lazım. Onun hiç mi memlekete ve millete faydası olmadı?
Oldu elbet. Hem de çok oldu. Dikkat ederseniz seçim propagandaları boyunca Atatürkçülük ve Laikçilik hemen hemen hiç gündeme gelmedi.
CHP başta olmak üzere çatıcıların önemli bölümünün, şimdiye kadar “olmazsa olmazı” neydi?Atatürkçülük ve Laikçilik değil miydi?
Seçim boyunca Bay Ekmel’in, Atatürk’ün anlatıldığı bir kitabı öpüp başına koymasının dışında, Atatürk ve Laiklik adına bir sözü oldu mu?
Bay Ekmel, böylesine önemli bir seçimde, Atatürkçülüğün ve Laikçiliğin seçim malzemesi yapılmasının önüne geçmiş oldu. Bu sebeple teşekkür etmeli.
Ayrıca çatıcılar böyle bir aday göstererek, Türkiye’nin Müslüman bir ülke olduğunu da tescil etmiş oldular. Bu bakımdan da Bay Ekmel’in adaylığı önemliydi.
Bay Ekmel’in oy aldığı kesimlere bakıldığında, dinle diyanetle pek ilgisi olmayan kesimler olduğunu herkes gördü.
Çatıcılar Bay Ekmel’in Müslüman kostümüyle başında bulunduğu teşkilatın ismine aldandılar ve oy alabileceklerini zannettiler.
Bay Ekmel, dini İslam’a hürmeti ve bağlılığı olan kesimlerden oy alamazdı alamadı da.
Çünkü Bay Ekmel’e Müslüman duyarlılığıyla oy verecek bir kişi, Doğu Türkistan’dan Gazze’ye kadar, mazlum Müslümanlara ihanet edeceğinin farkındaydı.
Bugün Doğu Türkistan’da evinde Kur’an okuduğu için işkence gören Müslümanların haliyle, Bay Ekmel’in kabrini ziyarete ederek seçim çalışmalarını başlattığı İnönü döneminin Türkiye’sinde de evlerinde Kur’an okuyan insanların hali aynıydı.
Müslüman ahali bunu bilir ve unutmaz. Unutması da mümkün değildir. Namaz kılsın veya kılmasın, günde beş vakit okunan ezanı duyunca “Aziz Allah” diyen her insan, geçmişini bilerek bugününe karar verir.
•
İşte çatının çökme sebebi, gündeme getirilmeyen ve sandık başına varınca vicdanların haykırdığı bu gerçeklerdir.
Çatıcılar halkın insafına, vicdanına, gönlüne, yüreğine, imanına seslenmediler. Dağarcıklarında olan tek şey küfür, hakaret, aşağılamaydı onu yaptılar.
Milletin adamı ise, halkımızın kalbine hitap etti. Gözlerinin içine baktı, yüreğine misafir oldu.
Gazze başta olmak üzere tüm dünyadaki mazlumlara arka çıktı ve Müslüman milletimizin duygularına tercüman oldu.
Ve böylece çatı öfkenin, balkon merhametin bedelini almış oldu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.