Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Başbakan Ahmet Davutoğlu (2)

Başbakan Ahmet Davutoğlu (2)

Başbakan Ahmet Davutoğlu bu memleket ve bu millet için yetişmiş has bir vatan evladıdır.

Mesela keşke Davutoğlu’nu eleştirenler, Davutoğlu kadar memleket ve millet için kafa yormuş olsalar ve yordukları kafaların ürünlerini görebilsek.

Başbakan Davutoğlu’nun “Stratejik Derinlik” isminde bir kitabı vardır. Bugüne kadar ülkemiz gerçeklerini yerel düşünceyle böylesine anlatan bir ilim adamı çıkmamıştır.

Türkiye üzerine bazı tespitlerine bakalım.

“Türkiye’yi çevreleyen yakın kara, yakın deniz ve yakın kıta havzaları, coğrafi olarak dünya ana kıtasının merkezini, tarihi olarak da insanlık tarihinin ana damarının şekillendiği alanları kapsamaktadır.

Soğuk savaş sonrası dönemin getirdiği dinamik uluslararası ve bölgesel konjonktürde en yakın havzasından başlayarak dışa açılması kaçınılmaz olan Türkiye’nin stratejik derinliğinin; yakın kara, yakın deniz ve yakın kıta bağlantıları ile yeniden tanımlanması ve bu derinliğin jeopolitik, jeoekonomik ve jeokültürel boyutlarının dış politika parametreleri olarak kapsamlı bir şekilde yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.

“Modernite, Avrupa-Merkezli bir tarihi sürecin eseriydi. Küreselleşme ise kaçınılmaz bir şekilde başta Asya olmak üzere bütün insanlık birikimini, tarihin akış seyrinde tekrar devreye sokacak unsurlar taşımaktadır.

Tarihi birikimi etkin bir açılıma temel sağlayacak toplumların öne çıkacağı bu süreçte Türkiye, tarihi derinliği ile stratejik derinliği arasında yeni ve anlamlı bir bütün oluşturma ve bu bütünü coğrafi derinlik içinde hayata geçirme sorumluluğu ile karşı karşıyadır.

Stratejik açıdan mihver bir ülke olan Türkiye, bu sorumluluklarının gereğini yerine getirmesi durumunda, yeni dengelerin oluşacağı daha istikrarlı uluslararası konjonktürler daha uygun şartlarda giren bir merkez ülke konumu kazanacaktır.”

İşte bu tespitlerin sahibi bugün başbakandır. Devam edelim.

“Gelecekle ilgili ufuk derinliğine sahip ülkelerin siyası öncüleri, belirlenmiş gündemlerin esiri olmazlar.

Aksine gündem onların elinde şekillenir ve bu şekil alış o ülkeyi üçüncü ülkeleri ilişkilerinde bile etkin bir unsur haline getirir. 

Siyasi irade yetersizliği dolayısıyla dış siyasetini konjonktürel dalgalanmaların akışına bırakan ve zamanlama kabiliyetini kaybeden ülkeler ise başkaları tarafından belirlenmiş gündemlere gösterilen anlık tepkilerin oluşturduğu karmaşık ve çelişik bir tablonun esiri olurlar.

Bu kimliksiz seçkinler, kritik dönemlerde ön plana çıkıp belirleyici olmaktan çok, fark edilmemeye ve inisiyatif kullanmamaya şartlanmışlardır.

Ülkelerini dünya gündeminde etkin bir konum da tutmak yeni mesuliyetler getireceği için edilgen olmayı daha emin ve risksiz bir siyaset olarak görürler.”

Evet, Başbakan Davutoğlu’nun tespitinde olduğu gibi ülkemiz yıllarca gündemi başka memleketlerce belirlenen siyasilerin elinde oyuncak olmuştu.

Şükürler olsun Türkiye kervanı bu kimliksiz siyasi ortamlardan 11 yıldır kurtuldu ve kişilikli, kimlikli bir siyasi kadro ile yoluna devam etmektedir. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Hüseyin Öztürk Arşivi