Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Maskeli yüzler, maskesiz yüzler

Maskeli yüzler, maskesiz yüzler

Ortadoğu veya diğer İslam ülkelerinde bir terör örgütü varsa, orada İngilizlerle Yahudilerin olmaması düşünülemez.

İngiliz ve Yahudilerin ittifak ettiği örgütlere, adeta “iman ederek” taşeronluk yapacakların arasında da maskeli yüzlerin olmaması düşünülemez.

Yüz bir gündür IŞİD terör örgütünün elinde tutulan vatandaşlarımız kurtarıldı. Helal süt emmiş her vatan evladı bu kurtuluşa sevindi.

Devlet millet kaynaşması bir kere daha tavan yaptı. Cumhurbaşkanından dağdaki çobanına kadar “temiz mayalı insan evlatları” şükür dedi.

………….

Bu “yüz bir gün” elbet çok konuşulacak, çok yazılacak. Ne konuşulursa konuşulsun ne yazılırsa yazılsın fotoğraf net.

Türkiye büyük bir devlet. Bu devletin güçlü bir Cumhurbaşkanı, güçlü bir hükümeti ve güçlü kurumları var.

Esas bu güce güç katan ve bu gücü sahiplenen, yücelten, büyüten ise “vatanını, bayrağını, namusunu, dinini, diyanetini, toprağını, aşını, ekmeğini,” kutsal bilen ve bu kutsallarını korumak için devletine sahip çıkan milletimizdir.

…………

Tabii ki bu fotoğraf ve sahiplenme karşısında rahatsızlık duyanlar vardır. Onlar da inançlarının ve mizaçlarının gereğini yapmaktadırlar ve yapacaklardır.

İnsanı tarif eden ehli sözler şöyle derler:

-“Hareket eden her insan, bir niyet üzeredir; hareketinden önce bir anlam tasarlamıştır; yaptıktan sonra yaptığına bir anlam atfeder.

Yaptığı hareket ve söylediği söz, içinde taşıdığı niyetin ifade şeklidir.

Aslında insanın içinde taşıdığı her ‘öz,’ kendini aşikâr etmeye bir şekilde ihtiyaç duyar ve bulduğu anda aşikâr eder.”

Günümüzde olup bitenlere bu çerçeveden baktığımızda; vatandaşlarımızın kurtuluşuna sevinenlerle, sevinmeyip sürekli topluma fitne ve fesat salanların “öz”leri aşikâr olmuştur.

…………..

Başta Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’dan ve bu işe emeği geçen her “helal sütlü”vatan evlatlarına ülkemiz ve milletimiz adına şükranlarımızı sunmalıyız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Başbakan iken de Cumhurbaşkanı olunca da meseleyi çok hassas takip etti ve hiçbir fitneye, fesada düşmeden sükûnetle hareket etti.

MİT teşkilatı, TSK ve Emniyet mensupları, Cumhuriyet tarihi boyunca görülmemiş büyük birlik sergileyip, aylardır bu meselenin üzerinde hassasiyetle çalıştı.

Bu anlamda MİT Başkanı Hakan Fidan’ın;

-“Ayrıca süreçte öngörülemeyen riskler olduğunu, en doğru zamanın beklendiğini”söylemesi çok şey anlatmaktadır.

Evet, pek çok risk vardı ve bu risklerin en önemlisi; “rehinelerin esaretinden beslenmek isteyen” karanlık çevrelerin, yapılan gizli çalışmaları, haberler ve sosyal medya üzerinden ispiyon ederek ilgili yerlere duyurmalarıydı.

…………….

Eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu ve MİT Başkanı Hakan Fidan, bir devlet adamı gibi değil de nefislerine uyarak konuşsalar; ne muhalefetin ne de “yamalıkların” aynaya bakacak yüzleri kalmaz.

Gerçi “var mı? Olsa neden maskelerle yaşasınlar” denilebilir. Doğru.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Hüseyin Öztürk Arşivi