Yıl 940…

Yunanistan önce İtalya’nın, sonra Almanya’nın işgaline uğruyor…

Yunan halkı bir dilim ekmeğe muhtaç hale geliyor… İşte tam bu sırada, Osmanlı’nın torunları“eski eyaletleri Yunanistan”ın yardımına koşuyor...

Aslında Türkiye de o tarihte yokluğun ve yoksulluğun pençesi altındadır, buna rağmen bu necip millet bir dilim ekmeğini komşusuyla bölüşüyor.

Kurtuluş Gemisi, ilk kez 19 Aralık 1940 sabahı, ambarları yardım malzemesiyle dolu olarakİstanbul Limanı’ndan ayrılıyor. Amaç açlığın ve iç savaşın pençesine düşen Yunanistan’a yardım etmektir.

Kurtuluş, uğradığı her Yunan limanında, Yunan halkı tarafından büyük bir coşkuyla karşılanıyor. “Kurtarıcımız geldi” çığlıklarıyla selamlanıyor. Çünkü Kurtuluş Gemisi’nin taşıdığı salt yiyecek, giyecek değil, onların yanı sıra da kurtuluş umududur. Yunanlı direnişçilerin ise o gün için, en fazla umuda ihtiyaçları vardır.

Kurtuluş, vatana her dönüşünde–o zamanki bir gazetenin haberine göre–“Açlık ve vitaminsizlikten mağdur olan” Yunanlı çocukları Türkiye’ye getiriyor. Yunanlı çocuklar, yine gazete haberine göre, “Türk Kızılay’ının şefkatli kollarında bakım ve gözetim altında tutuluyorlar.” 

Sadece 1941 yılında, Yunanistan’dan memleketimize sığınan mültecilere büyük miktarda yiyecek ve giyecek malzemesi dağıtıldıktan başka, Yunanistan’a da on binden fazla battaniye gönderiliyor. 

O kadar ki, Kurtuluş Gemisi, Türkiye’nin Yunanistan’a yardımlarının bir simgesi oluyor. Bir Yunanistan seferi dönüşünde batana kadar (19 Ocak 1942) toplam 298 ton soğan, 168 ton patates, 528 ton nohut, 393 ton bezelye, 80 ton yumurta v.s. başta olmak üzere, binlerce ton gıda ve çeşitli yiyecek malzemesini Yunanistan’a ulaştırıyor. 

Kurtuluş batınca, görevi Dumlupınar Gemisi devralıyor… 

1942 yılında İstanbul’dan Yunanistan’ın Selanik ve Pire limanlarına toplam 12 sefer gerçekleştiriyor Dumlupınar, 28 milyon 861 bin 80 TL tutarında (21. 864 Amerikan Doları) 22 bin 245 ton kurutulmuş sebze ve meyve ile 4 bin 154 sandık yumurta ve diğer gıda maddesi taşıyor. 

1943 yılında da yardımlar devam ediyor. Fakir milletimiz, kendisi himmete muhtaç iken Yunan milletine 860. 294 Dolar hibede bulunuyor; ayrıca 1. 500 ton gıda maddesinin yanı sıra, Yunanistan’da yapılan bir hastahaneye 100 yatak takımı yolluyor. Öte yandan Türkiye’ye sığınan Yunanlı mültecilere sahip çıkıyor, barınma ve bakım masraflarını üstleniyor.

1944, 45 ve 46 yıllarında da Yunanistan’a yardımı sürdürüyor, Türkiye. Çünkü insanımız “Büyük Devlet”in yetiştirdiği insandır; yani hâlâ müşfiktir, merhametlidir, yardımseverdir… “Dünkü eyaleti”nin yaralarını sarmayı varlık sebebi saymaktadır. 

Yunanistan Kızılhaçı’nın resmi kayıtlarına göre, anılan tarihlerde, başta Kurtuluş veDumlupınar olmak üzere, çeşitli gemilerle Yunanistan’a 30 bin kutuya yakın gıda malzemesi gönderilmiş, Türk Kızılayı’nın katkılarıyla sayıları 700 bini bulan Yunan vatandaşına sıcak yemek verilmiştir. 

Bu yardımları sebebiyle Yunan makamlarından defalarca “teşekkür belgesi” almıştır.

İnsanlar unutsa da tarih unutmuyor.