IŞİD tehlike ise İsrail nedir!
Ortadoğu karmaşasını kazıyın göreceksiniz altından İsrail parmağı çıkar...
Paralel Yapılanma da(derin devlet) öyle, onun da altından İsrail’in MOSSAD istihbarat örgütü çıkar. Öyle ya, kılavuza bakmak lazım. Bu IŞİD düşmanlığını kimler körüklüyor?
Kimler PKK ile PYD’ye sağır, IŞİD’e uyanık?
ABD ile Birleşmiş Milletler’in son seanslarına dikkat edin, her ikisi de İsrail demiyor, Esed demiyor, PKK demiyor, PYD demiyor... İlle de IŞİD diyor...
Cumhurbaşkanımız da onu soruyor:
“Peki ey dünya, PKK’ya niye ses çıkarmıyorsun?”
Sen her ne kadarbarış ve süreç desen de PKK’nın güneydoğuda adım adım ne yaptığını görüyoruz. Karayılan “süreç bitti diyor.” Yani alacağımızı aldık...
HDP’nin de eylemleri bu örgütü desteklemeye ve de ayrışmaya yönelik.
Hepsi ABD’nin karargahında birleşiyorlar.
Kürt halkına soralım, ayrışıp savaş mi iyi, yoksa bin yıl beraberce aynı topraklarda kardeşçe yaşadıklarınla hayatını devam ettirmek mi daha iyi?
Doğruya doğru eğriye eğri... İşte gördünüz, işin içinde kanlı Esed değil de PYDilePKK olunca bir türlü toplanamayan Birleşmiş Milletler aceleden nasıl da toplandı.
Sade toplanmak değil; Suriye’de, Gazze’de, Irak’ta yıllardır akıtılan Müslüman kanına dönüp bakmayanlar hemen saldırıya geçtiler. Sebebi ise, işin içinde hem petrol hem de yer altı servetleri var.
“Dünya beşten büyüktür” evet de, sermaye daha büyüktür.
Geri kalmış yirmi adet ülke bir Fransa etmiyor...
Demokrasi de aynı terazi ile tartılır.
Batılılar işgale de sömürüye de demokrasi diyorlar.
Niye mi bu dallara saptık?
Ortadoğu’da sahneye konulan kanlı oyunun adını koymamız lazım...
Değilse, bir seferlik dalışta 10 milyon dolar harcayan ABD’nin zoru ne?
Asıl bizim zorumuz ne? IŞİD kısa sürede bunca modern silahı elde edip, maharetle kullandığına göre demektir ki tabanla bir sorunu yok. Askeri eğitim tamam, para tamam...
PKK’ya gelince, onun da aslında halkla bir sorunu yok.
Hadi diğer yörelerde tehdit diyelim de, Diyarbakır gibi büyük bir şehrin belediyesini %70’lere varan bir sayı ile kazanmak az iş değil.
Şırnak gibi ücra bir yöreye havaalanı da yapsan yine HDP kazanıyor.
Demek oluyor ki bu pilavın ya yağı veya tuzu eksik.
Ne IŞİD denilen örgütün nereden gelip nereye gittiği ve ne de PKK’nın ne yapmak istediği hem Türk halkına, hem de Kürt halkına anlatılamamış.
Kürt halkı şunu biliyor: “PKK olmasaydı haklarımızı alamazdık.”
Kime sorarsanız aynı cevabı alırsınız.
IŞİD’e gelince tespitime göre, ucu Saddam’a dayanıyor.
Tırnak içi söylemiş olayım, bu örgütün Türkiye ile bir meselesi yok.
Aynı cümleyi EL Kaide için de yıllarca kullandım, aksi çıktı mı?..
Saddam’ın generalleri, subayları, istihbaratçıları, silahları hoş havaya uçmadı.
Saddam teslim oldu ama Cumhuriyet Muhafızları Avrupa’nın değişik ülkelerine yayılınca boş durmadılar. Gittikleri ülkelerde örgütlenip sonra da geri döndüler.
ABD ile müttefikleri önce bu örgütü kullanmak istedi sonra da bulaştırdı.
Yener Dönmez’in dediğini ben de diyorum, “kim pislemişse gelsin temizlesin”.
Türkiye’nin bu ters köşe oyunundan mutlaka uzak durması gerekiyor.
Zaten Genelkurmay’ın da düşünceleri öyle...
Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler kurulunda dozu oldukça yüksek eleştiri yapması cumhuriyet tarihinde bir ilktir. Doğrusu Mustafa Kemal bile bu tip bir çıkışı yapamamıştır.
Eskiden olsaydı ne piyasalar kalırdı, ne de iktidar. Sen sağlam basarsan Allah(cc) da bastığın toprağı sağlam kılar.
Muhalefet buna da bir kulp bularak soruyor:“Yoksa danışıklı dövüş mü?”
“Siz bana bakmayın, ben konuşurum ama dediğinizi de yaparım” gibi mi?
Dik durmakla eblehlik farklı şeylerdir...
Siyaset ortama ve şartlara gör tavır alma işidir, yavşak ve gevşek işi değildir...
Yok orada öyle konuştun burada böyle konuştun, sen sonuca bak...
İşi bilen lider gereğini yapar, ancak ülkesini maceraya sürüklemez...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.