Ülkeler tarihi ve insanlık tarihi içerisinde köklü devletlerle bilek güreşi yapmaya kalkanların kazandığı hiç görülmemiştir.

Türkiye’nin yakın tarihi de devletle bilek güreşi yapanlarla doludur ve hep kaybetmişlerdir. Bunlar da kaybedeceklerdir.

Şimdiye kadar devletle bilek güreşi yapanların esas düşmanlığı, milletimizin Müslüman oluşuydu ve İslam’ın bu topraklardan silinmesiydi.

Bu sefer ki bilek güreşi yapanların yanında farklı olarak Müslüman kostümlü kesimler de var.

Bu güruh, amentüsü sağlam milleti ikna ettiklerini zannettiler ama gördüler ki, kimse ikna olmamış, tepeleri attı, işleri bozuldu ve “Siz misiniz bize inanmayan, güvenmeyen” diyerek, İslam düşmanlarıyla işbirliği yaparak güreşe soyundular.

…………..

Bizim gibi terörün kol hizasında gezen ülkelerde bir “ağababalar” vardır, bir de “maşalar.” Sahaya çıkanlara bakalım hepsi de maşalardan ibarettir.

Ağababalar ise sıcak yuvalarında, güvenli binalarında, lüks otomobillerinde, tatil beldelerinde ve finans merkezlerinde güçlerine güç katmakla meşguldürler.

Neden bütün bu olup bitenlerin içerisinde maşalara destek sağlayan kimseler yoktur? Neden içlerinde hiç okumuş, yazmış, makam, mevki, mal mülk zengini yoktur?

Bu zavallı insanları sokağa döken, onlara akıllar veren, yöneten ve yönlendirenler, medya ve diğer araçlar üzerinde taktikler vererek asla rahatlarını bozmak istemezler de ondan.

Rahatlarını bozmalar, çünkü onların devlet millet kaynaşması diye bir derdi yoktur. Onların dertleri, hangi yolla olursa olsun, kervanlarını istedikleri gibi yürütebilmektir.

………….

Bizim yaş grubu, “bir darbe sayısız muhtıra görmüş bir nesildir.” Şimdiye kadar yönetenlerle oyuncuların hiç değişmediğini görmüştür.

Yönetenler kolay para kazanma sahipliğini hiç elden bırakmamışlar, tuzlarına el sürdürtmemiş ve keyiflerinin kaçmasına asla müsaade etmemişlerdir.

Oyunculara gelince, onlarda hiçbir değişiklik yok. Hep aynı kategorideki insanlar, hep kaybetmeyi kendilerine şiar edinmiş insanlar.

………………

Müslüman olduğumuz için elbet meseleye Müslüman gözlüğüyle bakacağız ve çok basit bir soru:

-“İçinde zerre kadar Allah, Peygamber ve din sevgisi olan bir insan, bu memleketin çöpüne zarar verebilir mi?”

Bir soru daha:

-“IŞİD bir terör örgütüdür. Bu örgütle İslam’ı yan yana düşünmek, konuşmak ve inanmak; “münafıklıklıktır, zındıklıktır, dine ve Müslümanlara ihanettir.

Şimdi bu örgütü protesto ederken, bir insan kendi memleketinin ve milletinin malına niye zarar verir ve bu zarardan, IŞİD terör örgütü ne anlayacaktır?”

…………..

Elhamdülillah Türkiye 90 yıllık tarihinde iyi olmadığı kadar iyi ve güçlü. İşte bu güç, belli odakları ve dünyanın çeşitli ülkelerini çok rahatsız etmektedir.

“Amentüsü sağlam” insanlar bilir ki, Haçlı ruhunun sahipleri ve savunucuları, İslam âlemi içerisinde güçlü bir Türkiye istemezler.

Allah’ın izniyle, ne içeridekiler ne dışarıdakiler, devletle bilek güreşi yapılamayacağını öğrenecekler.