Sonuçta Kim Kazandı?
Artık siyasi mahfillerde HSYK seçim sonuçları konuşuluyor.
Bu seçimin galibi kim?
Adı üzerinde… “Seçim” olduğuna göre elbette ki bir taraf kazanacak, diğer taraf kaybedecek.
Bizde ki seçim olgusu bu kadar basit değil tabi.
Kimileri kazanmayı kurtuluş savaşından daha önemli görüyor, kimileri de “bir mesleki yarışmaydı oldu bitti, şimdi ise işimize bakalım” şeklinde…
Yargı ile hesabı kitabı olanlar “bizim yargı” demek istiyor.
Yargı ondan olacak ki işini yürütmüş olsun değilse çuvallar.
Yargıda seçim işi yaş iş. Adalet Bakanı seçimi kaldırmanın telaşında ve peşinde.
Bence de en doğrusunu yapıyor.
HSYK seçim sonrası Adalet Bakanı Bozdağ’ın yapmış olduğu açıklama:
“Hakim ve savcılarımız, kendi üzerine yapıştırılan yaftayı kaldırıp, atmışlardır. Yargı üzerindeki bir cemaatin kurmak istediği hegamonyaya ‘hayır’ demişlerdir. ‘Biz bir cemaatin değil, bu milletin yargısıyız’ diye bugün karar vermişlerdir.”
Acaba öyle mi? Yoksa başkalarının dediği gibi mi?
Cumhuriyet Gazetesi, “AK parti HSYK’yı ele geçirdi” şeklinde başlık attı.
Öte yandan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek aynı fikirde değil.
Ona göre seçimin gerçek galibi, Adalet eski Bakanı Mahmut Esat Bozkurt’un hakim ve savcıları. “Seçilen yargıçların ve savcıların, hükümetin emrinde olmayacağı garantisini ben veriyorum. Hepsi pırıl pırıl Cumhuriyet yargıçları.”
O zaman yine başa döneriz; kim kazandı kim kaybetti?
Bu kadar tantana İşçi Partisi’nin işine mi yaradı diyeceğiz?
İşçi Partililer Ergenekon örgütü ile bu örgüte kumpas kurduklarını iddia ettikleri cemaati baz alarak sonuca bakıyorlar. Bir nevi Ergenekon kazandı cemaat kaybetti şeklinde!
Öyle mi, yoksa yargıyı vesayetten kurtarmaya mı bakmak lazım?
Sonuçta yargı vesayetten kurtulacak mı?
Yeni kurulun önünde bir çok soruşturma dosyaları var.
Bu dosyalar öyle veya böyle sonuçlandırmayı bekliyor.
Merak edilen; bu dosyalarda taraflar mı çarpışacak, yoksa hak ne ise o mu yapılacak?
Ulusalcı kimliği ile bilinen Perinçek öyle diyor:
“Ergenekon tertibini yapanlara karşı 5836’ya 35 üstünlük sağladık.”
Doğu Perinçek’in “hakimimiz” dediği Ergenekon şüphelisi Metin Yandırmaz.
5836 oy alarak rekor kırdığını, kendisine iki kez müebbet hapis veren Hakim Hüsnü Çalmuk’un 35 oy almakla yenilgisini zafer olarak görüyor.
Perinçek’e göre Ergenekon kazandı, cemaat kaybetti.
Sürekli üzerinde durduğum, cemaat yapılanmasından ziyade Derin Devlet olayı. Cemaat dershaneler krizi sonrasında sürekli ayak altında dolaştığı için dikkatler ona çevrildi.
İşte hem genel seçimlerde hem de HSYK seçimlerinde bunun sağlaması yapıldı.
Karşımıza çıkan rakamlar cemaati göstermiyor.
Aksine başka adreslere gidiyor.
Yargıtay da öyle, Danıştay da öyle.
İktidar da tek başına bu seçimin galibi değil...
Daha doğrusu tek başına hiçbir taraf seçimi kazanamadı.
Seçimi Yargıda Birlik Platformu kazandı.
Bu da dolaylı olarak iktidarın elini rahatlatır, değilse Kılıçdaroğlu muhalefetin borazancı başı gibi alırdı sazı eline, işte o saz en azından şimdilik sustu, ilerisi için Allah(cc) kerim.
Asıl mesele, iktidarın peşine düştüğü, yargıda ki derin yapılanmayı bertaraf etmektir.
Bertaraf ederken bir tarafı sivriltmek gibi bir kuşku sürekli beni düşündürüyor.
O bakımdan hiçbir gurubun, hatta Mahmut Esat Bozkurt’un bile hakimi veya savcısı olmamak beklentimizdir. Bozkurt’tan daha büyük adaleti hak eden millet var.
Kazanacaksa o kazanır, kaybedecekse o kaybeder.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.