IŞİD deyip geçmeyin!
IŞİD’i yeteri kadar tanımıyoruz. IŞİD de kendinin, gücünün farkında değil.. IŞİD birkaç ay önceki IŞİD değil artık..
Bakın bu konuda tek çözüm, Suriye’nin terör okulu olmaktan çıkartılması. Bunun için de Esed’in gitmesi ve Suriye’de kamu düzeninin sağlanması şart.
Yoksa IŞİD bayrağını indirip, PYD bayrağının çekilmesi çözüm değil. Çatışmanın tarafları değişir ve çatışma devam eder.. Oraya çekilmesi gereken Suriye bayrağıdır.. Yoksa ÖSO bu gider PYD’ye yardım eder, yarın PYD ile savaşır.. Daha dün, ÖSO PYD’nin kökünü kazımaya yemin ediyordu. Bugün Ayn el Arap’a koridor açan Türkiye, dün olduğu gibi bugün de PYD’yi, PKK’nın devamı olarak görüyor. Bugün Ayn el Arap’a giden Peşmergelerin yarın PYD ile savaşmayacağını kim garanti edebilir.. Ayn el Arap halkının büyük bölümü bugün Urfa ve çevresinde misafirimiz değil mi? IŞİD içinde PYD’ye karşı savaşan Kürtler yok mu?
Uluslararası koalisyon şunun farkında değil. IŞİD’i yenilgiye uğratamazsınız.. Eğer IŞİD’i yenilgiye uğratırsanız, dağılan örgüt militanları geldikleri yere dönerler, o zaman görürsünüz gününüzü.. O zaman IŞİD Newyork’ta ortaya çıkar, Berlin de, Roma’da. Paris’te, Brüksel’de, Londra’da, Moskova’da ortaya çıkar.. Tel Aviv’de görürsünüz onları.. Aslında uluslararası koalisyona destek veren herkes potansiyel olarak bu tehditle karşı karşıya..
Arap dünyasından gelenlerin ilk hedefi Suudi Arabistan olacaktır.. Mekke, Medine ve Necran bölgesi onlar için iyi bir faaliyet, insan kaynağı, propaganda ve savaş alanı.. Necran bölgesinden Yemen’e açılan bir koridor onların iştahını kabartır.. Husilerle hesaplaşmak, onlar için yeni bir ses getiren cephe demek.. Geniş Suudi topraklarında Arap aşiretlerinden çok kolay destek bulabilirler.. Arap yarımadasında her yere ulaşabilirler.. Suudilerin İran’a karşı kullanmak istedikleri Vehhabizm kendilerine geri dönen bir bumeranga dönüşebilir.. Çeçenler, Özbekler Moskova’ya, Taşkent’e yönelecekler.. IŞİD içindeki Arap milliyetçilerini Tahran’da göreceğiz.. Savaş Bağdat’ta değilse Tahran’da kendini gösterecek.. Suriye ve Irak’ı hesaba katmazsanız, üç ülke, İran, Suudi Arabistan ve İsrail görecek gününü. Rüzgar ekenler fırtına biçecekler..
Vehhabizm, daha doğrusu Suudi rejimi Afganistan’daki yıkımdan sorumludur. Çeçenistan’ın ve Mali’nin kaybından sorumludur.. IŞİD’in ortaya çıkmasından sorumludur.. Dün yanlış yapıyordu, bugün de yanlış yapıyor.. Tutuşturduğu ateşin kendini de yakacağının farkında değil. Safevi Şiasının karşısına Vehhabizmle çıkmak doğru bir tercih değildi..
Terör tarihi IŞİD’den önce ve IŞİD’den sonra olarak ikiye ayrılacak.. IŞİD’i örnek alan paramiliter grublar hedeflerine farklı bir şekilde saldıracaklar..
Ürdün birkaç saat bile dayanamaz IŞİD’e.. Önemli olan orada Filistinlileri nasıl ikna edeceksiniz.. Eğer Filistin halkını arkanıza almak istiyorsanız, Ürdün üzerinden İsrail’e vurmanız gerek. Bu da savaşın farklı bir boyuta sıçramasına sebeb olur..
Eğer Sisi aklını başına toplamazsa Mısır’ın geleceği Suriye gibi olur. Ya da Irak gibi. Libya, Tunus da öyle..
IŞİD’i Ayn el Arap’ta yok edebilirsiniz, ama IŞİD PYD ve PKK’nın peşini bırakmayacak..
Şunu görelim, IŞİD artık tek merkezden yönetilemiyor. IŞİD başlayan bir savaşı durdurma kabiliyetine de sahip değildir.. Eğer IŞİD bir çatışmayı durdurmak isterse, o grub merkezi yapıdan ayrılabilir.. Geldikleri gibi giderler.. IŞİD kontrol dışı büyümeye devam edecek.. Arapların, Sünnilerin, Selefi grubların, İran ve Şia’ya karşı grubların anonim fason örgütüne dönüşüyor.. ABD ve batı, Suudiler, İran ve işbirlikçileri kaçtıklarını sandıkları şeye doğru koşuyorlar..
İhvan’a razı olmazsanız, tek alternatifiniz bölgede IŞİD tipi oluşumlardır.. Mursi’ye, Gannuşi’ye razı olacaksınız. Aksi halde Tosya’ya pirince giderken, evdeki bulgurdan da olacaksınız..
IŞİD tipi oluşumlar kendini Afganistan, Pakistan ve Bengladeş’te de hissettirebilir.. Ya da o bölgedeki Müslüman toplulukların içinden IŞİD modelini benimseyenlerin çıkabileceğini unutmamak gerek.. IŞİD artık bir marka..
İran ve Hizbullah; Irak, Suriye ve Yemen’de tarihi bir yanılgı içinde..
Eğer barışçı bir çözüm istiyorsanız, Sisi’yi desteklemekten vazgeçin, Arap dünyasında düzeni korumak için bölgede lider bir ülkeye ihtiyaç var. Kukla rejimleri payandalayarak bir yere varamazsınız. Ve Esed rejimine bir dur diyin. Geçici hükümet ve ÖSO’yü destekleyin..
Acil olarak bölgede silahtan arındırılmış, uçuşa yasak bir koridor oluşturulsun ve çatışma dışındaki sivil halkın güvenliği, gıda, sağlık ve barınma ihtiyaçları acil olarak sağlansın..
Suriye’de kamu otoritesi sağlanmadığı takdirde bölge paramiliter grubların kontrolünde kalmaya devam edecektir.. PYD örneği, fırsatı ganimet bilerek otorite boşluğunda kanton ilan edenlerin emrivakilerine açık hale gelecektir..
Yaşlı ve hasta Suudi kıralı ve işbirlikçileri, kendi cehennemine kendi sırtında odun taşıyan adama benziyor. Bu yaptıkları ile akılsızca dinlerini ve dünyalarını yok ettiklerinin farkında değiller sanki.. Mısır’da Sisi’yi, Tunus’ta Diktatör Bin Ali’nin işbirlikçilerini destekliyor..
Zulm ile abad olunmaz. “Zalimlere yardım etmeyin, sonra ateş size de dokunur” diyen ilahi ikazın sanki farkında değiller..
IŞİD’in ayak seslerini işitebiliyor musunuz, yakında çok yakınınızda bu ayak seslerini duyacaksınız.. Ve korktuğunuz başınıza gelecek.. Geç kalacaksınız ve son pişmanlık fayda vermeyecek. Suriyelilerin çocuklarının başına gelenler, sizin çocuklarınızın da başına gelecek.. Çünki dua ile belanızı istediniz.. Allahım bizim ellerimizle zalimlere karşı mazlumlara yardım et. Bizi zalimlerin zulmünden koru.
Selâm ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.