Karaman Ermenek’te meydana gelen elim hadise yürekleri dağladı.

“Besmeleli ve helal beslenmeli,” “Ehli vicdan,” “ehli iman” her insan evladı, olayın acısını hissetti ve kimin elinden ne geliyorsa canhıraş şekilde çalışmakta.

Bu acı, bütün bir milletin ve bütün bir ülkenin acısı olmalıdır. Dünyanın her yerinde böyle hadiseler karşısında her memleket ve millet, birlik ve beraberlik içerisinde olur.

Bizde de hükümet başta olmak üzere, “acılardan öç devşirmek isteyen kısım hariç,” toplumumuzun her kesimi, bir ve beraber olarak acılı insanlarımızın yardımına koştu

•

Belki başka memleketlerde de vardır ama Türkiye’de olması insanın zoruna gittiği için hayretle ve dehşetle izlenen malum kısım, bu hadiseden de öç devşirme gayretinde.

Bu güruhun en yakın icraatı, Soma hadisesinde görüldü. İnsanlar can derdindeydi, onlar bu can pazarında, milletten ve iktidardan öç alma peşindeydi.

Nasıl bir mayaları vardı? Nasıl bir inançları vardı? Nasıl bir milliyetleri vardı?

Kimsenin aklı ermedi ve kimse bunların kişilikleri, şahsiyetleri hakkında sağlıklı bir yorum yapamadı.

•

Şimdi de Ermenek üzerinden aynı şeyleri yapmaya çalışıyorlar. Acı üzerinden öç devşirmeye gayretindeler.

Normal bir insan uzuvlarına ve duygularına sahip ve hakikaten insana benzeyen hiçbir varlık, böyle olaylar üzerinden bir başkasından öç almaya kalkmaz.

Bu nasıl bir şahsiyettir? Bu nasıl bir kimlik ve kişiliktir? Bunların nasıl bir evleri, işleri vardır? Günlük hayatlarında insanlarla nasıl ilişkiler kurarlar?

Rabbim böylelerinden sadece bizim ülkemizi ve milletimizi değil, bütün dünya insanlığını koruduğu gibi yeraltındaki ve yerüstündeki tüm canlı varlıkları da korusun. 

•

Neyse biz “iyilerden” ve “iyiliklerden” söz edelim. Hamdolsun devletimiz tüm gücüyle Ermenek’te.

Allah için millet için kurulmuş sivil toplum kuruluşlarımız orada. Aldıkları ve verdikleri her nefeste onları yalnız bırakmıyorlar.

Dünkü yazımda Cumhuriyetin doksanbirinci yılı münasebetiyle Cumhurbaşkanlığının yapacağı farklı bir kutlama programından söz etmiştim.

Ermenek hadisesi yüzünden iptal edileceğini tahmin ettiğim için de “kutlanacak ve yapılacak” gibi ifadeler kullanmıştım.

Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan, devlete ve millete yakışanı yaptı ve programı iptal etti. İşte Cumhurbaşkanı böyle olmalıydı.

Cumhurbaşkanı töreni iptal edince haliyle valilikler ve yurtdışı temsilcilikler de iptal etmiş oldu. Birlik ve beraberlik ruhu bu olsa gerekti ve elbet budur.

•

Aziz milletimiz yüzyıldır başına gelen nice böyle vakalarda, birbirinin yarasını sarmayı hep bilmiştir.

Elbet gidenler geri gelmeyecektir ama geride kalan dul, yetim ve öksüzlerin yaraları devletimiz ve milletimiz tarafından sarılacaktır.

Acılar üzerinden öç devşirenlere keşke birileri şunu söyleyebilse.

“Bu milletin değer yargılarını yok etmeye gücünüz yetmeyecektir.”