Tunus seçimlerinin sonuçları
Geçen hafta son yazımızda Tunus’ta seçimler öncesi durumla ilgili genel bir değerlendirme yapmış ve gerek Arap dünyasındaki mevcut rejimlerin gerekse küresel güçlerin bu ülkede fitne savaşlarında başarılı olamadıkları için seçimlere büyük ağırlık verdiklerini dile getirmiştik. Yaptığımız değerlendirmede Tunus’ta eski dikta kalıntılarının seçim yoluyla geri gelmesinin imkânsız olması sebebiyle bir arayüz oluşturulduğuna ve bu arayüzü temsil eden siyasi oluşumlar arasında da Nida Partisi’nin öne çıktığına dikkat çekmiştik.
Resmi olmayan sonuçlara göre seçimlerden Nida Partisi birinci çıktı. Oyların %38.24’ünü alarak 217 sandalyeli Tunus parlamentosunda 83 sandalye kazandı. Geçiş döneminin iktidar partisi olan ve İslamî görüşleriyle öne çıkan Nahda Partisi ise ikinci oldu. O da oyların %31.68’ini alarak parlamentoda 68 sandalye kazandı. Kalan sandalyeleri de küçük partiler ve oluşumlar paylaştı. Kesin resmî sonuçlar açıklandığında belki cüzi değişiklikler olabilir ama siyasi konjonktürü etkileyecek kadar olmayacaktır. Dolayısıyla açıklanan sonuçlar ülkenin yeni bir seçime kadarki siyasi aritmetiğini belirlemiştir.
İktidardaki Nahda Partisi’nin ikinciliğe düşmesinde bölgesel şartların ve Arap dünyasında yaşanan çalkantıların önemli etkisi oldu. Fakat ülkenin yeniden yapılanma dönemi olan geçiş döneminin iktidar partisi olmasının getirdiği zorlukların da büyük rolü olduğu biliniyor. En önemli etkenlerden biri de küresel güçlerin Suriye’yle ilgili kirli hesaplarının dayanağı olarak piyasaya çıkarılan IŞİD’in başını samimi bulma yanılgısı içinde olan ve onun balonunun şişirilmesiyle heyecana kapılan marjinal bir örgüt üzerinden yapılan çift yönlü yıpratma kampanyası oldu. ABD’nin gerçekte Suriye’deki İslâmi direnişi zayıflatmayı amaçlayan ama IŞİD’i bahane olarak kullanan operasyonundan sonra Tunus’ta etkisini daha da artıran Ensaru’ş-Şeria adlı bu örgüt bir yandan siyasi partilere katılmanın ve oy vermenin küfür olduğu söylemiyle normalde Nahda Partisi’ni destekleyecek tabanın bir kısmını pasifize etti. Tersinden de mevcut iktidarın bu marjinal örgütle işbirliği yaptığı yahut onun karşısında zayıf kaldığı ve bu örgütün ülkenin geleceği açısından risk oluşturduğu iddialarıyla yoğun bir propaganda yapılmak suretiyle o örgüte olumsuz bakan kesimin bir kısmının da oylarının iktidar partisinden bizim “arayüz” olarak nitelediğimiz liberal tarafa kaydırılması sağlandı. Bu şekilde liberal tarafa kaydırılan oyların çok dağılmamasının, gösterilecek bir çatının altında toplanmasının sağlanması amacıyla özellikle Nida Partisi öne çıkarıldı. Böylece toplumsal yönlendirme faaliyetleri sonuç vermiş ve şimdilik amacına ulaşmış görünüyor.
Bu gözlemimize dayanarak Nida Partisi’nin kendi mesajıyla değil iktidar aleyhindeki karalama kampanyası sayesinde kazandığını söyleyebiliriz. Kendi mesajıyla oy kazanmaya çalışsaydı ve propaganda faaliyetlerinde kendi siyasi kimliğini kamuoyuna aynen yansıtsaydı belki de bu başarıyı gerçekleştiremeyecekti. Çünkü normalde liberal ve laik çizgide olmasına rağmen topluma yönelik ikna faaliyetlerinde dinî söylemleri çok fazla öne çıkardığı dikkatten kaçmadı. Ama bunu yaparken iktidar partisini de dini istismar etmekle ve din adına şiddete başvuranlarla işbirliğine girmekle suçladı.
Fakat Tunus’ta seçimlerden çıkan sonuçlar halkın dikta rejimi karşısında kazandığı zaferin geri alınması anlamına gelmez. Bu ülkedeki şartlar ile zulüm rejiminin askerî darbeyle geri döndüğü Mısır’ın, bölgesel ve küresel güçlerin ortak oyunlarının maşası Husiler vasıtasıyla darbenin gerçekleştirildiği Yemen’in ve karanlık hesapların mafya babası Halife Haftar’ın yaktığı fitne ateşinin söndürülemediği Libya’nın durumlarıyla Tunus’taki durum tamamen farklıdır.
Tunus’ta diktaya dönüşün kapıları kapanmıştır. Toplumun İslâmî kimliğini önceleyen siyasi faaliyetlerin önü açık kalacaktır. Ayrıca Arap dünyasının zor bir dönemden geçtiği göz önünde bulundurulursa bu aşamada Nahda Partisi’nin değişim süreciyle ilgili söylemlerini muhalefet kanadından dile getirmesinin tümüyle olumsuz olmayacağını söylemek de mümkündür.
Yeni dönem için hükümet senaryolarıyla ilgili tespitlerimizi inşallah müteakip yazımızda dile getireceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.