AY Par da tamam, sıradaki!
Dernek yerine parti kur!
Yasal değişiklik yapılmalı. Siyasi maksatla dernek kurulabilmeli..
Zaten şimdi birçok dernek, siyasi partilerin arka bahçesi gibi.. Bilelim kim sivil, kim siyasal.
Vatandaş, sivilin siyasal olmamak olduğunu da bilmiyor..
Belki birileri siyasi dernek gibi parti kurma fikrinden vazgeçer. Önce dernek kurar, sonra olacaksa parti olur.. Dernek olarak istediği partiyi destekler.. Pazarlık yapacaksa yapar. Siyasi açıklamalarda bulunur..
Kütahya milletvekili İdris Bal DGP’yi kurdu, hani şu Demokratik Gelişim Partisi, ne oldu!
Özal’a karşı Jaguar Partisi de kurulmuştu hatırlarsanız. Artık biri de çıkıp,AK Saray Partisi kurar..
İçişleri eski Bakanı İdris Naim Şahin de AY Par’ı kuruyormuş. Bir grub milliyetçi ve muhafazakar isimle bir araya gelmiş. Ambleminin Ay veGüneş olmasını düşündükleri Anayurt Partisi’ni kuracaklarmış.. Hedef merkez sağ..
CHP’den ayrılanların bir parti kurması gündemde. Bir TÜSİAD partisinden söz ediliyor..
Prof. Dr. Abdurrahim Karslı’nın kurduğu bir Merkez Parti var..
Bu gidişle birkaç ay içinde parti sayısı 90’ı aşabilir.. Bunların bazıları, tek başlarına kale alınmayacaklarını düşündüklerinden bir parti çatısı altında toplanıp, bizim şu kadar teşkilatımız, şu kadar üyemiz, şu kadar destekçimiz var diye akıllarınca pazarlık yapacaklar.
Bu durumda, mesela seçime yakın, arkası arkasına kongreler düzenleyip, bir düzine partinin kendilerine katılımı ile ilgili, akıllarınca PR törenleridüzenleyebilirler..
Ekmel bey projesinde, çatı operasyonunu gördük o siyasi ayinler sonucu ne kadar oy getirdiğini.. Bir şey olacağı yok.. Elleri ayakları boş değil, tuttukları iş değil, havanda su dövüyorlar.. İşte, dostlar alışverişte görsün. Kahırları, öfkelerinden ne yapacaklarını bilmiyorlar.. Şaşkın ördek gibi sağa-sola seğirtiyorlar.. Kadro yok, fikir yok, proje yok.. Ama parti var!
Birileri parti kurmayı kiralanacak bir mekan, bir tabela ve kopyala yapıştır bir tüzük ve bir reklam ajansına sipariş edilecek bir amblem ve halkın hoşuna gidecek bir isimden ibaret sanıyorlar galiba..
Kendilerine bir tüyo vereyim, önce iyi bir konfeksiyon mağazasına gidip façayı düzeltsinler. Bir diyetisyen bedenlerine bir çekidüzen versin.. İyi bir berber bulsunlar kendilerine.. Bir diksiyon hocası ve bir de reklam ajansı.. biraz da bir insan kaynakları şirketinden profilini bir tv programcısının belirleyeceği 40-50 kişilik tezahürat yapacak, sorulduğunda ezberletilen cümleleri teklemeden söyleyecek kalabalık ayarlarsınız, bir-iki kameraman, yakışıklı bir spiker, oldu da bitti maşallah..
Bu memlekette çeyrek ekmek arası döner, bir kutu ayran, reklam ajansına hazırlatılan, halkın en çok istediği ve en çok karşı çıktığı şeyleri onar cümlerle özetleyen yarım sayfalık bir konuşma ve bir konser %7 oy yapıyor.. Yeter ki bastır parayı! Çektiğiniz videoları yayınlayacak bir de kanal bulmanız lazım. Tabii sosyal mediayı da ihmal etmeyin.. Ya hu sandığa gitmeyen kitleleri sandığa çekmeyi başarın 2. Parti olursunuz! Ana muhalefet garanti..
Muhtarlar, siz ne duruyorsunuz, siz de Muhtarlar Partisini kurun, ihtiyar heyeti üyeleri oy verse, mevcut 80 partinin yarısından daha fazla oy alırsınız.. Pazarcılar da kursunlar bir parti, pazar yerinde her torbaya bir broşür, yakasına rozet taktığınız müşteriye indirim deyin; Cem Uzan kadar oy alırsınız.. Bu arada birileri de ABD’nin yolunu tutacaktır.. Birileri “ABD’den icazet almadan bu işlerin olmayacağı” fikrindedir zira..
Bugünlerde ABD’ye gidenlere dikkat. Ve tabii Amerika’dan gelenlere de..
Hocaefendi postu iyi yere serdi aslında.. En son Şişli Belediye Başkanı İnönü gitti Amerika’ya.. Ankara’dan umduğunu bulamayınca Sarıgül’ü şikayete gitmiş olabilir mi? İnönü’nün Londra’ya gidecek hali yoktu herhalde..
Amerika sanki ithalat kotası satar gibi, siyaset sertifikası satıyor sanki.. Başı sıkışan Amerika’ya koşuyor.. Amerikalılar burnundan soluyor.. Ekonomi felaket, Demokratlar seçimleri kaybetmiş vaziyette, kendisi himmete muhtaç bir dede, nerdeki gayrıya himmet ede!
Obama ne yapsın şimdi.. Erdoğan’a mı laf anlatsın, Avrupa’ya mı, Rusya’ya mı, Çin’e mi, İsrail’e mi? Türklere mi laf anlatsın, Kürtlere mi.. Selefiler’e mi laf anlatsın, Suudi’lere mi, Sisi’ye mi.. Obama da isyan edecek.. Adam zaten kendi can derdine düşmüş..
Hani ABD, batı, bizimkileri kendi başına bıraksa da olmuyor, yarın öyle bir şey yaparlar ki, kabak ABD’nin başına patlar. Öyle bir şey yaparlar ki, bu defa onların yaptığını düzeltmek kendileri için daha zor bir iş haline gelir.. Onun için ilgisiz de kalamıyorlar..
80-100 partiden söz ediyoruz. Hangisini dinleyecek, hangisine laf anlatacaksın.. Bu da yetmiyor, hâlâ yenileri geliyor..
Sahi ne olacak bu ABD’nin hali.. Ne olacak Türkiye’deki bu kadar kendini kurtarıcı zanneden adamın hali.. Hani bunları toplamak zor değil de, cin toplar gibi, toplarsın toplamasına da dağıtması o kadar kolay değil.
Ha! Bu arada ayrılıkçı bir Kürt partisi kurulmuş.. Ayrılıkçı Kürt partisinin adı “PAK Kürdistan Özgürlük Partisi”. BDP çizgisini biliyoruz. HAK-PAR, HÜDA-PAR derken Sait Elçi ve arkadaşları tarafından 1965 yılında kurulan, kuruluşu sonrası Faik Bucak’ın genel başkanlığını yaptığıKürdistan Demokrat Partisi 48 yıl sonra yasal alana çıkıyor.. 80 yetmez, 100 parti lazım. Kürt Partisi yetmez, Arap, Çerkez, Gürcü, Boşnak partisi, Arnavut partisi nerede! Sağcısı, solcusu, milliyetçisi, dindarı, liberali, 40çeşit halk, 5’le çarp, en az 200 parti lazım! O da en az. Nurcumuz 10 çeşitbizim, tarikat desen 3 düzine var..
Selâm ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.