Ahmet Türk

Ahmet Türk

Siyasi İktidar Niçin “Üçüncü Göz”ü İstemiyor?

Siyasi İktidar Niçin “Üçüncü Göz”ü İstemiyor?

Bugün “Çözüm Süreci”nin en ateşli savunucuları da çok iyi biliyorlar ki; Çözüm Süreci Kürtlerin kendi kimliklerinin toplumsal ve siyasal yaşamda özgürce yaşatabilmek, makbul ve eşit bir kimlik olarak kabul gördüklerini ispat etmek ve güvencede olduklarını hissettirmek amacıyla yürütülmüyor… Yine “Çözüm Süreci”nin en ateşli savunucuları itiraf etmek zorunda kaldılar ki 6-11 Ekim(6-7 Ekim değil) ayaklanma ve yağmalama olayları sonrası gelinen aşamada Çözüm Süreci çok farklı bir aşamaya sıçradı!

Güya şiddetsizliği tüm Türkiye’ye yayarak terörü bitirmek için bir kısım bürokratik kadro tarafından yürütülen MİT –Öcalan Müzakere Süreci’nin bir önceki aşaması; Öcalan’ın isteğiyle Haziran 2014’te Diyarbakır’da düzenlenen “Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı”nda level atlamıştı! Bu konferans neticesinde “Kürdistan halklarının kendi kaderini tayin hakkının sadece Kürdistan halkının kararına ve onayına bırakılması konferansımızda ortaklaşılan bir ilkedir” denilerek bu hakkı kendi tercihleriyle özerklik, federasyon veya bağımsızlık yönünde kullanabilecekleri deklare edilmişti... Daha da acı tarafı MİT-Öcalan Süreci’ni yürütenlerin sponsorluğunda gerçekleştirilen bu konferans sonunda alınan kararlar uluslararası kuruluşların da denetimine ve gözlemine sunulmuştu!

İşte o günden itibaren ucu açık olarak hem PKK/KCK/İmralı çıtayı yükseltti, hem de sözde Barış Süreci sınırları dışına taşıp “demokratik özerklik” talepleri çerçevesinde muhatap alınma noktasına taşındı! Türkiye, Türkiyeli Kürtlerin de en sağlam biçimde aidiyet duyacakları seçenek olma yerine, her türlü müdahaleye açık bir şekilde, geçmişte aynı etnisite sorunlarını yaşayan Osmanlı devletinin sokulduğu deliklerden tekrar tekrar sokulmaya ve hızla bölünmeye doğru sürüklenmeye başladı.

Siyasi iktidarın elini kaptırıp kolunu kurtaramadıkları PKK/KCK/İmralı/ bugünlerde AKP’nin’seçim sandığı’ zafiyetini çok iyi değerlendirebilecek yeni fırsatları eline geçirdi! Müstakbel Kürt Özerk yapısı hedefleri için seçim sath-ı mailinde tekrar masabaşına çektikleri iktidarı, manevra alanını daraltacak şartlarla bunaltmaya başlattı. İmralı’da sekretarya ihdas etme ve MİT-Öcalan Müzakere Sürecine hakemlik edecek “Üçüncü Göz” talepleri müzakerelerin kamuoyuna yansıyan kısımları…

Çözüm Süreci’nde “Üçüncü Göz” talepleri layıkıyla kamuoyunda tartışılmadı. Eğer sahada PKK’nın silahını bırakıp sınır dışına çekilmesi hakkında “gözetim komitesi” anlamında, “yerli” olması şartıyla, “Üçüncü Göz” konusu gündeme geliyorsa, bu kabul edilebilir diye düşünüyorum. Eğer; MİT-Öcalan Müzakere Sürecinin detayları ile alakalı olarak, gerek Öcalan kanadının gerekse MİT bürokrasisinin dedikleri ve alıp verdikleri bir hakem gözleminde yürütülmesi anlamında “Üçüncü Göz” olarak talep ediliyorsa, bunu da bir Türk vatandaşı olarak hiçbir manipülasyona ve ayıklamaya yer bırakmaksızın başımın üstüne koyuyor ve kabul ediyorum!

Aslında “Üçüncü Göz”ü biz Oslo’da gördük. İlk görüşmeler MİT-Kandil müzakereleriydi… Öcalan o dönemde görüşmelerin kapsamı içerisinde değildi; her şeyden haberdardı lakin muhatap değildi! Neticede “Üçüncü Göz” Oslo Görüşmeleri’ni sızdırdı. Veya ‘Üçüncü Göz’ün hakemliğindeki görüşmeler sızdırıldı! Oslo’da masabaşında muhatap kabul edilen PKK ile müzakere edilen konular, dudak uçurtan taahhütler ve tavizleri hayret ederek dudaklarımızı ısırarak okuduk ve gördük… Daha sonra Oslo görüşmelerinden netice çıkmayınca İmralı devreye sokuldu. Şu anda gerek PKK gerekse Öcalan yapılan tüm görüşmelerin kamuoyuna sızmasını istiyor. Yani “TC ile şunları konuşuyoruz kamuoyu bunları bilsin” diyorlar… Bence onlar kendilerince haklılar çünkü ciddi mesafe kat ettikleri özerklik hedefleri var!

Süreci bu notaya getiren siyasi iktidarın, Oslo’da ki müzakerelerin deşifre edilmesi sonrası başına gelenleri, inkârları, sinkaflı yeminleri ve düştüğü zor durumu herkes gördü!
Bir de Öcalan ile sürdürülen şu anki müzakere konularının ve şartlarının deşifre edildiğini düşünün! Kapalı kapılar ardında müzakere edilenler şu anda siyasi iktidarın önde gelenlerince aleni dillendirilse, kendileri de çok iyi bilirler ki, bırakın siyaset yapmayı, sokakta gezemezler! PKK ve Öcalan’ın kendileri açısından sürecin selameti adına önerdikleri “Üçüncü Göz” teklifinin AK Parti tarafından kesinlikle red edilmesinin sebebinin “devletin âli menfaatleri” ve “milli” kaygılarla mı, yoksa sandığa yansıyabilecek sonuçlarla mı ilgili olduğunun cevabını siz verin!

Hülasa,

Amaca ulaşmak için her yolu yasal ve ahlaki bulan Makyavelist zihniyetle mesafe alanlar, “gizli” olarak her şeyi vermeye hazırdırlar!

Çözüm Süreci beklentilere bırakın cevap vermeyi, iç barışı geçmişten de fazla tehdit eden bölünmelere ve tercih kaymalarına neden olmaya başladı. İşin kötü yanı ise, suyun başındakiler ortaya çıkan riskleri ve tehditleri iyi anlayıp doğru yönetmek yerine; MİT-Öcalan Müzakere Süreci’ni “analar ağlamasın” yahut “ terörün ortadan kaldırılması” noktasından 2015 seçimi öncesi yeni bir beklenti yaratma, bu beklentiye göre siyaseti dizayn etme anlayışı noktasına getirdi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Ahmet Türk Arşivi