Medya depremi!
Öyle anlaşılıyor ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “en yakın medya patronu” tarafından başlatılan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “oldukça yakın yöneticileri” tasfiye hareketi üç-beş kişinin görevine son verilmesi ile sınırlı kalmayacak!
Üç kişinin görevini son verildi ama onlarca kişi tepki verdi!
Tepki verenlerden kimi, “Tamam yollarımız ayrılabilir ama üslup bu mu olmalıydı?” diye sorarken kimi de, “Olmasaydık siz de olmazdınız” diye aba altından sopa göstermeye çalışıyor!
Kimi ise “mahallenin ağabeyleri böyle hedef tahtası haline gelmişse dükkânı kapatıp gitmenin vaktinin” geldiğini söylüyor!
Kimi de görevinden atılanların “başlarının üstünde yerleri olduğunu” açıklayarak onların gönlünü almaya çalışıyor!
Evet, bu operasyon iktidar yanlısı medyada tam bir deprem havası estiriyor!
Belli ki herkes tedirgin!
Belli ki gelecek endişesi ağır basıyor!
Belli ki karşı karşıya kaldıkları vefasızlık onları derinden sarsmış!
Ve büyük bir şaşkınlık içindeler!
Muhtemelen ne yapacaklarına henüz karar verebilmiş değiller!
Umulur ki bu operasyonun sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “en yakın medya patronu” tarafından yapıldığını düşünmüyorlardır!
En yakın patronun büyüklerine sormadan-danışmadan böyle bir adım atmayacağını herhalde onlar da bizim kadar tahmin ediyorlardır!
Hâl böyle olunca da kendilerinin bir süre “kullanılıp atılmış” olarak görmelerinden daha doğal ne olabilir?
Kullanıldıklarını elbette yeni öğrenmiş olamazlar!
Onlar kullanıldıklarını biliyorlar ama buna “aynı davanın yolcuları” olarak katlanıyor ve “sineye çekiyor” olmalıydılar!
Allah-u âlem kısa bir süre sonra bu arkadaşlarımız kalemlerini bugüne kadar alkışladıkları ve omuz verdikleri insanlara karşı kullanmaya başlayacaklar!
Yıllardır sineye atılan dertleri “dillendirip” nedametlerini dile getirecekler!
Evet, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “en yakın medya patronu” ile yine ona “oldukça yakın medya yöneticileri” arasında çıkan bu anlaşmazlık sadece medya ile sınırlı kalmayacaktır!
Bu anlaşmazlık siyaseti de kapsayacak ve zorlayacaktır!
Bugünlerde duymakta olduğumuz, “Biz olmasaydık siz de olmazdınız” söyleminin çok daha sertlerini duymamız an meselesidir!
Bize göre ok yaydan çıkmış durumdadır!
Bugüne kadar sahte gülücükler ile birbirlerini idare edenlerin bundan sonra birbirleri hakkında söylemediklerini bırakmayacakları günler oldukça yakın!
Yani büyük bir kapışma kapının eşiğinde!
Bakalım bu kapışma nasıl sonuçlanacak?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.