Ektiğini biçmiyor mu?
Hayrettin Karaman hoca bir yandan iktidar partisi içindeki “ahlaki zaaflara” dikkat çekiyor bir yandan da, “Bu yazımı kullanacak olan muhalefet partilerine sözüm şudur: Konuşmadan önce boy aynasına baksınlar” diyor!
Ve anında cevabını alıyor! Eski HAS Partili taze CHP’li Mehmet Bekaroğlu Karaman’a cevap yetiştirirken diyor ki:
“Aynaya baktıktan sonra konuşuyorum. İşi kitabına uydururken Hayrettin hocanın fetvalarını az kullanmadılar!”
Kuşkusuz bu cevap yenir yutulur cinsten değil!
O Bekaroğlu ki bir zamanlar Hayrettin Karaman hocanın destek verdiği Numan Kurtulmuş’un yakın arkadaşı!
Yani Hayrettin Hoca tarafından desteklenmiş bir isim!
Hatırlarsanız Numan Kurtulmuş ismi Saadet Partisi içinde bir sorun haline geldiğinde Hayrettin Karaman hoca yine hocalığını(!) göstermiş ve Kurtulmuş’u Saadet Partisi’ne Allah’ın bir hediyesi olarak ilan ederek karşı çıkan bizleri de, “Kıymetini bilsinler” diye aklı sıra uyarmıştı!
Kurtulmuş’a verilen bu destek hiç kuşkusuz onunla birlikte hareket eden Bekaroğlu’na da verilmiş bir destekti! Bugün Hayrettin Karaman hocaya en sert eleştiri dün arka çıkıp destek verdiği isimden geliyor!
Destek verdiği kişiler, “Aynaya baktıktan sonra konuşuyoruz, işi kitabına uydururken Hayrettin Karaman hocanın fetvalarını az kullanmadılar” diye konuşuyorlar!
Bu durumda Hayrettin Karaman hoca ektiğini biçmiş olmuyor mu?
Bugün Bekaroğlu tarafından dile getirilen eleştiriler yarın bir başka destek verdiği isim tarafından dile getirilecek olursa bizim açımızdan hiç sürpriz olmaz!
Bizim “kıymetini bilemediklerimizin kıymetini” şimdi Hayrettin Karaman hoca bilsin ve yapılan eleştirileri bir de bu açıdan ele alsın!
Pek tabii, Hayrettin Karaman hoca tarafından yapılan değerlendirmeler iktidar partisi kurmayları tarafından ciddi olarak ele alınmalı ve dile getirilen “ahlaki zaafların” doğuracağı sonuçlar üzerinde kafa yorulmalıdır!
Hayrettin Karaman hoca da Mehmet Bekaroğlu tarafından dile getirilen, “İşi kitabına uydururken Hayrettin hocanın fetvalarını az kullanmadılar” eleştirisi üzerinde durarak iktidar partisi içinde yaşanan “ahlaki zaaflarda” verdiği fetvaların bir payı olup olmadığı üzerinde hassasiyetle durmalıdır!
Hayrettin Karaman hocanın iddia ettiği gibi iktidar partisi kadroları içinde “ahlaki zaaf” gösterenler varsa bugüne kadar iktidara destek vermiş olan herkes bu olayda kendisinin ne kadar payının olduğunun hesabını yapmalıdır!
Çünkü ortada müşterek bir sorumluluk vardır! Kimse kendisini izole edip ötekileri suçlayarak bu sorumluluktan paçasını kurtaramaz!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.