Fenerbahçe-Eskişehirspor 2-2 berabere kaldılar. Skor tabelası bunu gösteriyordu maçın bitiminde... Peki, aslında puan cetveline böyle yansıyan maç, futbol adına kimin tarafından idi, ya da kimin tarafında değildi?

Eskişehirspor Mori ve Ömer’le önde iki uç adamı ile oynama riskini almıştı. İlk bakışta böyle idi görüntü. Ama Ertuğrul hoca Topal’ın oynamayacağını öğrenince Bekir’le Cadlec’i kendi oyuncularıyla birebir oynatıp Fenerbahçe kalesini çökertmeyi planlamıştı. Çünkü ne Emre, ne de Meireles Topal’ın görevini yapabileceklerdi. Öyle oldu. Es-Es, resmen esti. Uzun toplar, ya da orta alan elemanlarının pas trafiği ile yaklaşıp ileri ucu desteklemeleri karşısında Fenerbahçe resmen dağıldı diyebiliriz. Burada hemen sorayım; Topal ikinci yarıda oyuna girdi. Madem oynayabilecek durumda idi, neden yedek çıktı? Devam edelim... Es-Es’in orta alanı iyi top yapan, ön kenarları da top alıp iyi kullanan elemanlarla donanmıştı. Hâl böyle olunca da Gökhan’la Caner’in çok ama çok önemli işlevleri de kilitlendi. Sonuçta ön taraf topsuz ve passız kaldı. Duran toplar hariç tabii ki... Ama Ömer’in sakatlanışı, attığı nefis gole rağmen Mori’nin yoruluşu Topal’ın da oyuna girişiyle ortaya ciddi atak üretmeyen ama konuk takımın canını sıkan bir baskı çıkardı.

Sonuçta maç 2-2 bitti. Bana göre tartışılan penaltı penaltıydı. Cepheden gelen bir topa kollarınız yapışıkken az da açmanız penaltı çaldırtır. Ancak orta hakemin ilk görüşte göğüs müdahalesi olarak yorumladığı bu pozisyonu ki cepheden harika görüyor, sonradan uyarı ile penaltıya götürmesi sağlıklı bir hakem tutumu değildir. İkincisi, daha doğrusu birincisi ise Volkan’ın bana göre ceza alanı dışında topu koluyla kesmesidir. Penaltıyı çaldırtan çizgi hakemi acaba o zaman ne yapıyordu? Şayet Volkan atılsaydı Fenerbahçe 80 dakikada 10 kişi ile, iyi oynayan, iyi top alış verişi yapan Es-Es karşısında nasıl bir sonuç alırdı?

İsmail hocanın Meireles-Topal değişikliği yerinde ama çok geçti. Madem kulübeye geldi o zaman oynar demektir. Emenike-Webo değişikliği de Eskişehirspor derinlik bırakmadığına göre doğrudur. Ama Emre’nin vukuatı affedilebilir değildir. Bakılım Emre’ye bu aşamada takımı yalnız bıraktığı için kulübü ne ceza verecektir. Tabii sahada ne kadar hakem varsa hepsinin halini hatırı sormanın cezası da ne olacaktır acaba?

Ertuğrul hoca, 90. dakika falan Erkan’ı oyundan neden aldı acaba? Toplamda 7 dakika daha oynayamaz mıydı? Ben bu hocaların bu tasarruflarını bir türlü anlayamadım. Tabii ki Hürriyet ve Ömer’in sakatlanmaları da Es-Es’in her türlü hakem kararına rağmen maçı kazanmalarını engelleyen faktör oldu.