Önce emek, sonra ücret.

Dünyevi ve uhrevi kanunlar da böyle söylüyor. Önce emek, sonra ekmek.

Önce “ücret” sonra “emek” anlayışı, “sermaye düşmanlığı” başta olmak üzere bütünüyle kirli işlerin başı demektir.

“Para bulalım, şunu yapalım,” “para bulalım, şunu satın alalım,” “para bulalım, para bulalım,” diye sürüp giden anlayış, başkalarının sırtına kene gibi yapışmaktır.

En kolay ve en hızlı harcanan para, “emeksiz kazançtır” ve hiç kıymeti yoktur. Emeksiz kazancın; “istikrarı”, “istikameti” ve “iktisadı” olmaz.

Bir parada eğer bu değerlerin üçü yoksa paranın haramlığından asla şüphe edilmemeli. Biraz keskin bir ifade oldu ama öyledir.

Bu hususta isteyen herkes kendi çevresinden pek çok örnek bulabilir. Helal paranın “istikrarı”, “istikameti” ve “iktisadı” vardır.

•

Bugün MÜSİAD’ın başarısındaki en önemli unsur da üyelerinin büyük çoğunluğunun, “önce emek, sonra ücret” ilkesi ve sistemi üzerine kazançlarını temin etmelerindendir.

15. Uluslararası fuarı da bunun bir göstergesiydi. Gala yemeğine katılan yerli ve yabancı katılımcıların işlerine ve beden dillerine bakınca bu fotoğraf gözüküyordu.

Rızkın Allah’tan olduğuna ve paylaşılması gerektiğine inanan topluluklarda, sermaye düşmanlığı olmaz.

MÜSİAD’ın önemli özelliklerinden birisi de budur. Kimsenin kazancında kimsenin gözü yoktur, kimsenin kazancına göre kimseye ayrıcalık tanınmaz.

Paylaşılması meselesini bir cümleyle açmak lazım. Paylaşılmasından birinci derecede kastettiğimiz, “infak” hususudur. Vakfetmek zorunluluğudur. Geçelim.

•

Bu yıl ki fuarın ana teması; “Dünya değiştirilebilir” ve “İşler Değişecek, Dünya Değişecek” başlığını taşıyordu.

MÜSİAD başkanı Nail Olpak da yerli ve yabancı katılımcıların onuruna verdiği yemekte aynı mesele üzerinde durdu ve MÜSİAD’ın dünyaya dürüstlüğü anlatmak için yola çıktığını ifade ederek şunları söyledi:

“Bugün modern iş dünyasında başarı kriterinin ahlak ve erdem yerine pragmatik hedefler, yıllık ciroda ve yıllık kârda aranmaktadır.

Oysa başarının asıl göstergesi ahlak ve erdem olmalıdır. Bize göre işadamı; çalışma hayatında dürüst olmalı, ticaretini helalinden kazanmalıdır.

Ticaret; üretmeden tüketmemek, emek harcamadan kazanmamaktır. Ayrımcılık, haksız rekabet, gelir adaletsizliği gibi çalışma kültürümüze yabancı, bize ait olmayan kavramlar, bugün iş hayatını işgal etmiş durumdadır.

•

MÜSİAD olarak dünyaya; hakkı, dürüstlüğü ve kıymeti de içine alan, doğru ticareti göstermek ve anlatmak için varız.

İşadamları olarak, elbette daha fazla yatırım yapacak, daha fazla istihdam oluşturacak ve bunu daha fazla yapan işadamlarımıza da daha fazla teşekkür edeceğiz.

Ancak, MÜSİAD’ın üyelik kriteri; ne ciro, ne istihdam, ne de ticari hacimdir.Üyelerimizden beklediğimiz temel kriterimiz, ticari itibarlarıdır.

Her türlü normdan daha üstün olan ticari itibar; erdemin, hakkaniyetin, vicdanın ve adaletin ürünüdür.”