Başbakan Ahmet Davutoğlu CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu kendisine hakaret ettiği gerekçesi ile mahkemeye vermiş!
Mahkeme Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu haklı bulmuş!
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ise mahkemenin bu kararını yanlış bularak Yargıtay’a taşımış! Yargıtay da AİHM kararlarına “atıfta bulunarak” mahkemenin verdiği kararı bozmuş!
Çünkü AİHM siyasi kimlikleri olan kişilerin ağır eleştiri ve hatta incitici sözlere bile katlanmak zorunda oldukları yolunda bir karar almış!
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun şikâyetçi olduğu sözlere bakıyoruz, yenilir-yutulur cinsten değil! Kabullenilebilir gibi hiç değil!
Ama AİHM böyle karar verince “akan sular” duruyor demek ki!
Açıkçası dava konusu olan sözleri biz ana muhalefet partisinin liderine hiç yakıştıramadık! Başbakan’ı daha kibar bir biçimde de eleştirebilirdi!
Ancak ne var ki, O bu yolu seçmiş ve ağzına geleni söylemiş!
Ana muhalefet partisi liderinin üslubunu kınarken, iktidar partisi mensuplarına da sormak isteriz:
Hâlâ “İlle de Avrupa Birliği” deyip gezecek misiniz?
Bakın adamların bambaşka bir dünyaları var! “Eleştiri ile hakaret” arasındaki yaklaşımları bile bizden çok farklı!
Bizim açıkça “hakaret” olarak kabul ettiğimiz sözcükleri onlar “eleştiri” sınıfına sokuyor ve bu sözlere muhatap olanların “katlanması” gerektiğini iddia ediyorlar!
Papa bile Avrupa’nın bitip tükendiğini söyler ve Avrupa’yı yaşlı bir büyük anneye benzetirken bizimkilerin hâlâ Avrupa Birliği’ne gireceğiz diye ısrarcı olmalarına bir anlam veremiyoruz!
Avrupa Birliği’ne kabul edilebilmek uğruna “pek çok uyum yasasına” imza attılar! İmza attıkları uyum yasalarından biri AİHM’yi üst bir mahkeme olarak kabul ediyor!
Ve şimdi Yargıtay bu uyum yasası nedeniyle AİHM’ye uyum sağlayıp “hakaret” sözcüklerini “eleştiri” olarak kabul edip mahkeme kararını bozuyor!
Ana muhalefet lideri de yargıdan aldığı bu güçle Başbakan’a söyledikleri ile yetinmeyip benzerlerini Cumhurbaşkanı için de kullanıyor!
“Bir musibet bin nasihatten evladır” derler!
Umarız bu karar birilerinin ayıkmasına 
vesile olur!