Mecburî Osmanlıca Dersleri Şarttır Zarurîdir
1. MİLLÎ eğitim=Maarif Şûrasının, liselerde Osmanlıcanın mecburî ders olarak okutulması kararını sevinçle karşıladım.
2. Osmanlıcanın Arap yazısı olduğu için bize yabancı olduğu, Latin yazısının Türk yazısı olduğu iddiaları temelsizdir, gülünçtür.
3. Bugünkü yazı millî Türk yazısı değildir, adı üstünde Latin yazısıdır. Medeniyetimize, kültürümüze, yapımıza, dilimize tamamen yabancı bir yazıdır.
4. Tarih boyunca çeşitli millî Türk yazıları olmuştur.
5. İslam-Kur’an yazısı bin yıldan fazla kullanıldığı, ona emek verildiği, benimsendiği için bizim olmuş, millîleşmiştir.
6. Terazinin bir kefesine onların Arap, bizim İslam-Kur’an yazısı dediğimiz alfabeyi, öbür kefesine Latin yazısının koyarsak, bizim millî ve islamî yazımız; hem sanat ve estetik, hem devamlılık, hem Türkçenin çeşitli ağızlarını koruma ve yaşatma, hem de öğrenenlerin, okuyup yazanların beyinlerini geliştirmek açısından ağır basar.
7. Bin yıldan fazla kullanılmış millî yazımız devamlılığı, Latin yazısı ârıza ve kopukluğu temsil etmektedir.
8. Yakın tarihimizde yapılmış alfabe devrimi ve devlet terörü ile lisanı zorla arılaştırma hareketi millî eğitimimizi, kültürümüzü çökertmiş, bizi geri bırakmıştır.
9. Ülkemizde maalesef vahim ve dehşetli bir dil-kırım ve kültür kırım yapılmıştır.
10. Alfabe ve dil devrimleri insan haklarına aykırıdır.
11. Böyle çok önemli konuların, referandum yapılarak halk ve aydınlara sorulması gerekmez miydi?
12. Zengin, edebî, yazılı lisanımızdaki Arapça ve Farsça kökenleri atmak son derece zararlı ve yıkıcı olmuştur. Fransızcadan Latin kökenli kelimeler atılırsa geriye ne kalır?
13. Bugünkü Almancada en azından 30 bin yabancı kelime bulunmaktadır.
14. Japonyanın millî yazısı son derece zor bir yazıdır ama onlar bu zor yazıyla ilimde, irfanda, eğitimde, üniversitelerde, edebiyatta, teknikte harikalar meydana getirmiştir.
15. Çinin yazısı kadar zor bir yazı var mı? Onlar da harika bir gelişme içindedir.
16. Kolay bir yazı kullanan toplumların zekaları tembelleşir ve körleşir, zor alfabeler ile okuyup yazanların zekaları gelişir, kıvraklaşır.
17. Bir lisanın okunduğu gibi yazılması ve yazıldığı gibi okunması bir kolaylık ve ilerleme değil, tam aksine, gerileme, zihin durgunluğu sebebidir.
18. Türkiyenin, Ortadoğunun Japonyası olamamasının sebeplerinden biri de, faşist rejim terörüyle lisan ve yazıda yapılan kopukluklar, ideolojik manipülasyonlar ve zorlamalardır.
19. İki türlü dil, iki Türkçe vardır: Birincisi, üç beş yüz kelimelik şifahî (sözlü) günlük konuşma ve iletişim dili. Bir de yazılı, zengin, derin, edebî Türkçe vardır. İşte asıl Türkçe budur. Türkiye ancak bu zengin Türkçe ile maarifte (millî eğitimde), ilimlerde, sanatlarda, fenlerde ilerleyebilir, güçlenebilir, Japonya Çin ve Almanya ile yarışabilir.
20. Alfabe değişikliğinin, dilin arılaştırılmasının asıl sebebi; Türkiyede İslamı yıkmak, halkı dezislamize etmek, bu büsbütün yapılamazsa kültürü, eğitimi dejenere etmektir.
21. On üç dil bilen Yahudi profesör Avram (Abraham) Galanti bile, “Arabî Harfleri Terakkimize Mâni Değildir” (Bedir Yayınevi) başlıklı bir kitap yazarak alfabe ve dil devrimine karşı çıkmıştır.
22. İslam-Kur’an yazısının Türkçeye uymadığı iddiası ilmî bir iddia olmayıp ideolojik bir safsata ve demagojidir. Kazanlı Türkiyat âlimi Âlimcan Şerif beyin 1926’ta Baku Türkiyat Kongresinde okuduğu “Harflerimizin Müdafaası” adlı bilimsel kitap (Bedir Yayınevi), Arap Alfabesinin Türkçeye daha uygun olduğunu ilmen isbat etmektedir. Bu yüzden Stalin onu on sene zindanda yaşatmıştır.
23. Bizdeki arı duru Türkçe devrimi hakkında mutlaka okunması gereken kitaplardan biri Geoffrey Lewis’in “Turkish Language Reform/A catastrophic Success” adlı kitabıdır. Türkçeye çevrilmiştir. (Trajik Başarı/Türk Dil Reformu)
24. Latin harfleri ve dil devrimi millî eğitimimizi, kültürümüzü, sanatımızı, beynimizin yarı küresinden birini çok geriletmiş, iflas noktasına getirmiştir.
25. İngiliz aydınları Shakespeare’i, Alman aydınları Goethe ve Schiller’i, Fransız aydınları Moliere ve Cor neille’i, İspanyol aydınları Cervantes’i, İran aydınları Hâfız’ı okuyabiliyor da Türkiye aydınları niçin en büyük klasik şâir ve edibimiz olan Fuzulîyi okuyamıyorlar, anlayamıyorlar? Bu cahillik ilerlemek midir, muasır medeniyet seviyesine fırlamak mıdır, yoksa gerilemek midir?
26. Halk Türkçesini savunma perdesi altında zengin edebî Osmanlıyı kötülemek pek bayağı bir popülizmdir.
27. Zengin Türkçede beş yüz binin üzerinde kelime ve tâbir bulunmaktadır. İdeolojik vesayet eğitimiyle bunları dışlamak zihin körelmesine sebep olur. İngilizcedeki idiomlar ve yabancı kökenli kelimeler atılsa, İngilizce arı duru, sade hale getirilse iyi mi olur, kötü mü? Dünyada bir değil, birçok Türkçe vardır ve bunlar için en uygun müşterek alfabe İslam Kur’an alfabesidir. Türk dünyasının birleşmesi ve İslam alemine entegre edilmesi ancak bu yazıyla sağlanır.
28. Bundan yüz yıl önce Bahçesarayda, Kazan’da, Orenburgta yayınlanan Türkçe kitaplar, gazeteler, dergiler İstanbulda; İstanbulda yayınlananlar oralarda okunup anlaşılabiliyordu ama bugün okunup anlaşılamıyor. Çünkü Stalinist ve Kemalist rejimler yazı ve lisan üzerinde büyük zorlamalar yapmıştır.
29. Liselerde mecburî Osmanlıca dersleri okutulmasının hiçbir zararı (Evet tekrar ediyorum hiçbir zararı) yoktur, aksine çok faydası vardır.
30. Bu konudaki itirazlar, yaygaralar, muhalefet; ilme, irfana dayanmamaktadır, ideolojiktir, egemen azınlıkların sesidir, islamofobidir.
31. Yazı ve lisan konusundaki tahribat giderilebilir mi? Bu konuda bir şey söylemeyeceğim ama en azından Osmanlıca öğretilmelidir diyeceğim.
32. Zengin lisansız büyük ve güçlü devlet olmaz.
33. Zengin lisansız güçlü ve sağlıklı toplum olmaz.
34. Lisan ve yazımızdaki kopukluk kültümüzün, millî eğitimimizin belini kırmıştır.
35. Tarihî, kültürel, sosyal ârızaların tâmir edilerek; yazı, lisan ve kültür devamlılığına dönülmesi şarttır, zarurettir.
36. Bin yıllık yazımızı, dilimizi öğrenmekte hiçbir sakınca ve zarar yoktur.
37. Bazı azınlıkların, Kriptoların, vesayetçilerin bu konuda daha anlayışlı olmalarını bekliyoruz. Bu anlayış ve toleransı gösterebilecekler mi?
38. Yahudiler kendileri için İbranî yazısını doğru buluyorlar da biz Müslümanlar için İslam ve Kur’an yazısına niçin karşı çıkıyorlar?
39. Ermeniler kendi lisanlarını Ermeni yazısıyla yazıyorlar da, bazıları biz Müslümanlara buna benzer bir hakkı niçin çok görüyorlar?
40. Kütüphanemde, 1953’te Baku’da basılmış iki kitap var. Biri, Fuzulînin Leyla ve Mecnun’u, diğeri Sabir’in Hophopname’si… İkisi de İslam-Kur’an yazısıyla… Demek ki, Sovyetler Birliği ve Stalin rejimi bile, İslam-Kur’an yazısı konusunda bizdeki yobaz ve zalim vesayet rejimi kadar insafsız olmamış, bazı edebî Türkçe metinlerin bu yazıyla yayınlanmasına izin vermiş.
41. Günümüzde Türk dünyasında en fazla Kiril ve Latin yazısı kullanılıyor. Doğu Türkistan’da ve İran Azerbaycan’ında ise Kur’an yazısı geçerlidir. Türkçe konuşan kavim ve toplumların, yazı konusunda birleşebilmeleri için İslam-Kur’an alfabesine dönmeleri şarttır.