Yazı arşivimi kurcalıyorum bugünlerde; hatıraları tazelemek ve hayalleri yenilemek için... 

Yayı gerebildiğim kadar geriyorum, okları daha uzaklara ve doğru hedeflere atabilmek için... 

Çocuk yaşlarda başladığım yazı, fikir ve neşir hayatımda ilk ve en önemli tecrübeyi Akit Gazetesi’nde yaşadım. Yirmi yıla yakındır burada, kalemimle hakikate hizmet etmeye, hikmetin peşinden koşmaya gayret ettim. 

Yola ilk çıkarken beni cesaretlendirenler bugün de cesur adımlarla güzel çalışmalara imza atan Yener Dönmez ve İlhan Coşkun kardeşlerim olmuştu. Bu cesarete kapı açıp imkân tanıyan ise ‘Akit Mektebi’nin pîriMustafa Karahasanoğlu ağabey oldu. Hepsine müteşekkirim. 

Başından beri hemen her yazımı okuyup tenkit, teklif, tembih ve takdirlerle bana daima moral ve güç veren Hayrat Vakfı’ndan Ahmet Semizağabeye bilhassa teşekkür ediyorum. 

OKYANUSTA İNCİ ARAMAK

Kalem’e ve yazdıklarına and olsun, kalemimi acemice kullandığım olmuştur ama ‘emânet yazarlık’ hiç yapmadım. 

Ne şöhret ne birilerinin hatırı ne de siyasi rüzgârlar rotamı değiştirmedi. 

“Hakkın hâtırı âlidir, hiçbir hatıra feda edilemez” , “Amelinizde rızâ-yı ilâhi olmalı, o râzı olsa bütün dünya küsse ehemmiyeti yok” düsturları rehberim oldu...

Yazı hayatımda en kıymetli nasihatleri ve duaları ise muhterem bir büyüğümden aldım daima... 

“İnsanlara anlayabilecekleri mertebede söz söyleyiniz, inkâr ve inatlarını artıracak sözlerden sarf-ı nazar ediniz.” meâlindeki hadisin pembe bir kalemle yazılı olduğu küçük kâğıt parçasını çerçeveletip odamın en görünür yerine astım.  

“Siz okyanusta inci arayan dalgıçlar gibi olacaksınız, derinlere dalıp hakikatleri çıkartacaksınız” nasihati hep kulağıma küpe oldu...

Soyadımı aldığım merhum Cemil Meriç’in ifadesiyle hakikati arayan bir yazar için yazı yazmak, taş taşımaktan ağırdır. Bazen kanla yazarsınız yazınızı. Ama doğru yerde duruyor ve niçin yaşadığınızı biliyorsanız niçin ve nasıl yazacağınız hakkında da zorlanmazsınız. 

ÇIRAKLIK DÖNEMİ ESERLERİ

İnşâ ve tamir zordur. İmha ve tahrip çok kolaydır. 

Kelimelerle, harflerle irfan dünyasına yeni binalar inşâ etmek, bir asra yakındır türlü türlü silah ve fitnelerle yapılan tahribatın tamirine ufacık dahi olsun katkıda bulunmak benim için en büyük şükür vesilesi. 

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Küresel Bunalım” kitabının önsözünde ifade ettiği gibi “yazı (ise) her an değişebilir konjonktürlerde sayısı belirsiz hedeflere yönelmesidir.”

Akit’teki yazılarımdan iki kitap hazırlayarak yirmi yıllık inşâ hizmetimizin muhataplarını çeşitlendirme fırsatım oldu. “Siyah Nur” (Moralite Yay.) ve“Ustanın İmtihanı” (İlmek Yay.)kitapları bu mektepteki çıraklık dönemi eserlerim... Bu eserlerin yayınlanmasında emeği geçen editör ve yayınevlerine de müteşekkirim. 

HAKKINIZI HELÂL EDİN

Bu iki çalışmayla ve binlerce yazıyla Akit Mektebi’ndeki yazı hayatımı bugün itibariyle noktalıyorum. Bu fikir meclisindeki tüm dostlarımdan ve siz aziz okuyucularımdan helâllik diliyorum. 

Şimdi yeni bir diriliş seferine çıkıyoruz. Nefes alıp verdikçe kalemimizi hakka ve hakikate hizmet ettirmek tek prensibim olacak. 

Bir başka mecrada Yeni Türkiye’nin inşâsına ve İslâm Dünyası’nın ‘vahdet’ine ve ‘ittifak’ına katkıda bulunmaya, görünür görünmez her türlü vesayetle mücadele etmeye, irfanımızın harflerine ve lisanına hizmet etmeye devam edeceğim.

Gayret ve himmet bizden, muvaffakiyet her zaman ve daima Allahu Teâlâ’dandır. 

Allah’a emanet olun efendim.