Yunanistan’ın zorlu seçimi
Siyasi ve ekonomik tansiyonun bir türlü düşmediği Yunanistan, yeni bir keskin viraja doğru ilerliyor.
Gelecek yıl Şubat ya da Mart ayında yapılması planlanan Cumhurbaşkanlığı Seçimleri, iktidar ortakları Yeni Demokrasi-ND ve PASOK’un talebi doğrultusunda öne çekildi.
İktidar ortaklarını harekete geçiren en önemli gerekçeler; muhalefetin, başta Radikal Sol İttifak-SYRIZA olmak üzere, erken seçim talep etmesi, iktidar ortaklarının Avrupa Parlamentosu ve Yerel Seçimlerde elde ettikleri kötü neticeler oldu.
ND ve PASOK liderleri, Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas’ı bilgilendirdikten sonra, seçiminin 17 Aralık’ta yapılması için Meclis Başkanı Evangelos Meimarakis’a çağrıda bulundular.
Böylece seçim süreci başlamış oldu.
İktidarın Cumhurbaşkanı Adayı Stavros Dimas. Halen ND Milletvekili olan Dimas, Dışişleri, Tarım, Enerji, Endüstri ve Teknoloji Bakanlığı’nın yanı sıra, Avrupa Birliği Komiserliği de yaptı.
Yunanistan Cumhurbaşkanı, parlamentoda yapılan oylamalar neticesinde seçiliyor. Anayasaya göre, 5 gün aralıklarla, üç tur oylama yapılıyor.
Bir adayın, Cumhurbaşkanı seçilebilmesi için 300 üyeden; ilk turda 200, ikinci ve üçüncü turlarda 180’inin desteğini alması gerekiyor.
Eğer üç tur oylama sonunda yeni Cumhurbaşkanı seçilemezse, 10 gün içerisinde parlamento feshedilerek, erken seçime gidilecek.
Yunanistan Parlamentosu’nda, iktidar ortaklarından ND’nin 127 ve PASOK’un 28 milletvekili bulunuyor.
Ana muhalefet partisi konumundaki Radikal Sol İttifak-SYRIZA’nın 71 temsilcisi var. Diğer muhalefet partilerinden; Altın Şafak’ın 16, Bağımsız Yunanlılar-ANEL’in 12, Komünist Parti-KKE’nin 12 ve Demokratik Sol-DIMAR’ın 10 sandalyesi var.
Bununla birlikte, 17’si Bağımsız Demokratik Üyeler mensubu olmak üzere, 24 bağımsız milletvekili de bulunuyor.
Görüldüğü üzere, ne iktidarın, ne de muhalefetin, Cumhurbaşkanı seçtirebilecek çoğunluğu bulunmuyor. İktidarın tek umudu, bağımsızlardan gelecek destek. Ancak bağımsızların sadece yarısı, Dimas’ın adaylığını destekliyor.
Eğer ülke erken genel seçime giderse, bu muhalefetin işine gelecek.
Son dönemde yapılan tüm anketler; SYRIZA’nın, iktidarın büyük ortağı, ND’nin 3-4 puan önünde olduğunu işaret ediyor. Küçük ortak PASOK’un ise önemli oranda oy kaybettiği görülüyor.
Bu şartlar altında yapılacak bir erken genel seçim, SYRIZA lideri Tsipras’ın işini çok kolaylaştıracak. Önünde, yeniden seçime gitme tehdidi olmayacak. Yeni parlamentonun, Cumhurbaşkanı seçmek için sadece 151 destekçiye ihtiyacı olacak.
Yunanistan’daki tüm ekonomik veriler de, iktidarın aleyhinde. Ekonomi o kadar hassas ki, Cumhurbaşkanlığı Seçiminin erkene alınması bile, Atina borsasında yüzde 20’yi aşan bir kayba yol açtı.
Ülkedeki işsizlik oranları, hâlâ çok yüksek seviyelerde. Yunanistan İstatistik Kurumu-ELSTAT’ın verilerine göre, Eylül 2014’e ait işsizlik oranı yüzde 25,7 oldu. Bu oran, 15-24 yaş aralığı için yüzde 50 seviyesinde seyrediyor.
Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Çalışma Örgütü-ILO raporuna göre,Yunanistan’daki ortalama maaşlar, son yedi yıl içerisinde, yüzde 24,2 oranında geriledi.
Yunanistan, 175 ülke arasındaki, Yolsuzluk Algısı Endeksi’nde 69’ncu sırada yer alıyor.
Yine ELSTAT’ın araştırmasına göre, halkın sadece yüzde 5’i hayatından ve işinden memnun.
Halkın, erken seçim hususunda, kafası oldukça karışık. SYRIZA’nın erken genel seçim talebine katılanların oranı yüzde 45,9 iken, katılmayanların oranı yüzde 50,5.
Bu kafa karışıklığının sebebi de çok açık. Halkının yüzde 45’i hiçbir şekilde siyasetçilere güvenmiyor ve yüzde 60’ı da başka ülkede yaşamak istiyor.
Özetle, Yunanistan’daki tüm ekonomik ve sosyal veriler, iktidarın aleyhine. İktidara güven telkin eden tek şey ise Avrupa Komisyonu ve IMF...
Yeni Avrupa Komisyonu, bugüne kadar görülmemiş bir şekilde, iktidarın Cumhurbaşkanı adayına resmi destek verdi. Hükümeti de, seçimleri erkene alma kararından dolayı, kutladı.
IMF Yunanistan Sorumlusu Rishi Goyal de, ülkedeki kalkınma ve ekonomik istikrara işaret ederek, iktidara dolaylı destek verdi.
Cumhurbaşkanlığı Seçimine ilişkin, üç senaryo üzerinde duruluyor.
İlk senaryo; Dimas ilk iki turda seçilemez ise üçüncü turda yeni bir aday gösterilmesi.
İkinci senaryo; Başbakan Samaras ve SYRIZA lideri Tsipras’ın, 2015’de erken genel seçime gidilmesi şartıyla, Cumhurbaşkanlığı Seçimi için anlaştıkları yönünde.
Üçüncü senaryoya ise “milli mutabakat” hükümeti kurulması. Başbakan ve bakanların değişeceği yeni hükümet, Troyka ile anlaşıp, 2015’de sandığa gidecek.
Bu senaryolardan hangisi gerçekleşir? Ya da Avrupa Komisyonu ve IMF’in desteği, iktidarı kurtarabilir mi? Bu soruların cevabını ilerleyen günlerde hep birlikte göreceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.