Türkiye Avrupasız olur mu?
Soru tersinden sorulmadan doğru cevap verilemez: Avrupa Türkiyesiz olur mu?
Bu sorunun cevabı “evet”se, Türkiye’nin Avrupasız olabileceği şüphe götürmez. Fakat Avrupa bu soruya “evet” diyecek durumda değil. Avrupa eski Avrupa değil ve “Avrupa değerleri” diye pompalanan hususların baskı aracı olmaktan öte anlam taşımadığının sayısız delili var.
İlk delil: İsrail Avrupa değerlerinin neresinde?
Avrupa Birliği’ne Rusya’dan kaçırmak için sonradan eklenen Doğu Avrupa ülkeleri Avrupa kriterlerinin neresinde? O kadar uzağa gitmeyelim: Yunanistan Avrupa kriterlerine gerçekten uygun bir ülke mi?
Ya Güney Kıbrıs?
AB Güney Kıbrıs’ı el çabukluğu ile birliğe katarak ne anlatmak istedi? Kıbrıs’ı birleştirmeyi mi, Kıbrıs Türklerinin dikkate alınmaya değer bir toplum olmadığını göstermeyi mi?
Avrupa’nın ahı gitti vahı kaldı. Elbette dokunsan yıkılmayacak. Fakat ihtiyar Avrupa’nın dünyaya hükmettiği günler bir hayli geride kaldı. Yüz yıl önce dünyayı paylaşmak için savaşan Avrupa, Osmanlı Devleti’ni yıkarak dünyaya nizamat verdi. İslâmın ana topraklarına el koydu.
Yeni Türkiye’yi kuranlar, Osmanlı Devleti’nin sona erdirilmesini o zamanın dünya hükümranı İngiltere’nin talebine uygun şekilde sağladılar, fakat Osmanlı sonrasını tanzimde hiç bir etkiye sahip olamadılar. TBMM hükümeti baştan itibaren Osmanlı topraklarında manda idaresini reddetti. Fakat Lozan’da bu itirazı yapma gücünü gösteremedi. Türkiye’nin emperyalist paylaşıma kayıtsız şartsız razı olması Türkiye için gerçek kurtuluş olabilir miydi?
Bu soruya o zaman verilen cevapların bugün verilemediğini söylemek zorundayız.
Türkiye doğu-batı çatışmasında Avrupa’nın tampon ülkesi olarak konumlandırıldı. Komünizmin Akdeniz’e inmemesi için ölmeyecek kadar destek verilen bir ülke. Eğer Türkiye ile Sovyetler savaşırsa, Avrupa güçleri Toros dağlarında devreye girecek!
Türkiye’nin Avrupa merkezli dünyası Sovyet sisteminin çökmesinden sonra sarsıntı geçirmeye başladı. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne doğru her hamlesi bir anlamda püskürtüldü. Türkiye kenara itilirken, AB’nin eski doğu bloğu ülkelerine doğru hamle yapması Türkiye’nin Avrupa ile müşterek geleceğinin ihtimal hesaplarını alt üst etti.
Bugün hiç bir Avrupalı lider Türkiye’nin birliğe dahil olması için ciddi bir destek vermiyor. Aksine, Avrupa’nın en etkili ülkeleri Türkiye’nin Birliğe üye olmak yerine farklı statülerde ilişkilendirilmesi yönünde tavır geliştiriyorlar.
Avrupa bu netliğe varmışken Türkiye’nin hâlâ gerçek bir AB siyaseti geliştirememesi kabul edilemez. Kabul edilme ihtimalimiz olmayan Avrupa’nın en güçlü ülkesinde, Almanya’da ne tartışılıyor biliyor musunuz? Türkler çarşıda pazarda Türkçe konuşamayacakları gibi evlerinde de konuşsunlar mı konuşmasınlar mı?
Buna düpedüz “haneye tecavüz” derler. Siz Avrupa’nın haklar ve hürriyetler konusunda hor gördüğü Türkiye’de hiç bir topluluğun dilinin evlerinde konuşulup konuşulmamasının gündeme geldiğini hatırlıyor musunuz?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.