Önceki yazımda okudunuz. Kelli felli bir “hizmet ehli” sanılan başka bir Müslüman için “Bir mümin bir münafıktan asla özür dilemez” demişti. Sözün şahidi Bülent Arınç Bey.

Bu söz aslında bir iktibas, yani bir alıntıdır. Merhum şehit Seyyid Kutub için idam kararı verilince İslam dünyası buna üzülür, tepki verir ve Nasır’a “yapma” derler. O da bunun üzerine şehide haber salar, “benden özür dilesin, affedeyim.”

Merhum Seyyid Kutub da şu minvalde konuşur: “Ben şeriata göre bu idamı hak ettiysem, cezamı çekmem lazım. Seve seve çekerim. Niye ondan özür dileyeyim ki? Yok, ben bu cezayı hak etmemişsem, o zalim idamıma sebep ise, ben neden o zalimden özür dileyeyim ki? Yok öylesine özür dile diyecekseniz, bir Müslüman zalim bir münafıktan özür dilemez.”

Şimdi bu sözü, kendisine “savaş açtıklarından ve Recep Tayyip Beyden özür dile de bu kavga bitsin” diyenlere Fethullah Gülen ve yandaşlarının söyleme hakkı var mıdır? Amerika ve İsrail’in siperine yatacak, Müslümanlardan topladığın paralarla kafirlerden aldığın silahları, ayarını bozduğun çor çocukla beraber vatanına ve milletine sıkarak ihanet edeceksin, Yahudiler ve Hıristiyanlar ile işbirliği halinde Müslümanlara karşı savaşacaksın, sonra da “Bir mümin bir münafıktan asla özür dilemez” diyeceksin. Yok öyle yağma!

O zaman herkes sorar tabi, “kim Müslüman kim münafık” diye!...

Biz de feryat ederiz: “İşte bu cemaat kafasıyla mı biz İttihad-ı İslam’ı sağlayacağız?”

Sözüm bütün cemaatlere. Bir an önce “bütün cemaat ehli kardeştir” eksiği yerine “bütün müminler kardeştir” tamı ile iman tazelemeliyiz.

Bu “iman tazeleme” lafına da kimse yersiz ve haksız alınganlık yapmasın. Bu sözde inkar ifadesi yoktur. Bu söz, Efendimizin ve sahabenin kullandığı bir sözdür, bilenler bilir.

Keşke günde yüzbin kere “la ilahe illallah” diyerek ve manasını kavramaya çalışarak iman tazelesek…

Şimdi birileri sorabilir, siz ki her zaman cemaatleri savunursunuz, şimdi neden böyle dersiniz?

Yine savunuyoruz, yine birlik ve beraberlikten yanayız. Yine müşterek çalışmanın bereketine inanıyoruz. ama artık sütten ağzımız yandı, ihtiyat gösterip artık yoğurdu üfleyerek yersek şaşmayınız.

Nasıl mı yandı?

Üstü örtülü anlatayım. Ama gelecek yazıda inşallah.